Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "Yapay Zeka Çağında Medya" zirvesinde yaptığı konuşmada, yapay zekanın medya üzerindeki etkilerini ve toplumsal değerler üzerindeki rolünü ele aldı. Medyanın, yalnızca yanlış ve yıkıcı içerikler üretmek yerine, insanlık değerlerini yücelten ve koruyan bir araç olması gerektiğini vurguladı. Bakan Göktaş, medya sektörünün toplumu dönüştürme gücüne sahip olduğunu ve bu gücün, etik ve insani değerlere dayalı bir şekilde kullanılmasının önemini belirtti.
Yapay zekanın faydalı bir dönüşüm sağlamakla birlikte, beraberinde bazı etik ve güvenilirlik sorunları da getirdiğini ifade eden Bakan Göktaş, bu risklerin şeffaf, adil ve erişilebilir bir şekilde ele alınmasının gerekliliğini dile getirdi. Ayrıca, yapay zekanın yanlış algoritmalarının, özellikle kadınlar ve çocuklar gibi gruplar üzerindeki olumsuz etkilerini de gündeme getirdi. Yanlış veri setlerinin, kadınlara karşı ayrımcılığı artırabileceği ve çocuklar için kişiselleştirilmiş eğitimde eşitsizliklere yol açabileceği uyarısında bulundu.
Bakan Göktaş, dijitalleşmenin aile içi iletişimde yarattığı olumsuz etkileri de ele alarak, aşırı dijitalleşmenin ebeveyn ve çocuklar arasında duygusal kopukluklara yol açabileceğine dikkat çekti. Yapay zekanın tasarım ve kullanımında etik, kapsayıcı ve her yaştan bireyi merkeze alan yaklaşımlar benimsenmesi gerektiğini belirtti.
Zirvede, medyada kadınların genellikle basmakalıp rollerle temsil edilmesinin, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini pekiştirdiğini vurgulayan Göktaş, medyanın şiddeti normalleştiren bir rol üstlendiğini ifade etti. Bu nedenle, medya temsilcileriyle bir araya gelerek içeriklerin daha duyarlı hale getirilmesi gerektiğini söyledi.
Bakan Göktaş, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: "Yapay zeka çağında medya, ürettiği bilgiyle kültürle bütünleşmeli ve insanlık değerlerini yaşatan bir araç olmalıdır. Toplumsal farkındalık yaratacak yayınlar, toplumsal sorunların çözümüne önemli katkılar sağlayacaktır."