Türkiye terörle mücadelede yıllardır hem içeride hem dışarıda büyük bir savaş veriyor. PKK, sadece bir terör örgütü değil, aynı zamanda uluslararası bir proje. Dağda ayrı, şehirde ayrı, mecliste ayrı, yurt dışında lobilerde ayrı yüzleri var. Yıllardır mücadele ediyoruz, binlerce şehit verdik. Ama ne oldu? Bir yandan müzakere, bir yandan müsamaha… Sonuç? PKK daha da güçlendi, hem içeride hem dışarıda.
Sri Lanka’ya bakın. 26 yıl boyunca Tamil Kaplanları ülkeyi kan gölüne çevirdi. Masumları öldürdü, köyleri yaktı, çocukları zorla silah altına aldı. Peki, Sri Lanka ne yaptı? Savaşın sonunda bir masa mı kurdu? Hayır.
KARARLILIKLA TEMİZLEDİLER
Sri Lanka devleti, 2009 yılında teröre son darbeyi vurdu. Tamil Kaplanları’nı askeri kararlılıkla sahadan tamamen sildiler. Liderlerini etkisiz hale getirdiler. Uluslararası arenada ekonomik ve diplomatik hamlelerle örgütün finans kaynaklarını kestiler. Geriye kalan örgüt üyelerine ise iki seçenek sundular: Ya teslim olup rehabilitasyona gireceksiniz ya da yok olacaksınız.
Bizde ne oldu? Teröristler meclise girdi, milletvekili oldu. Yetmedi, “barış süreci” dedik. Şehirlerde hendek kazarken “dokunmayın” dedik. Netice? Terör iyice azdı, dağdaki terörist şehre indi. Bizim yaşadığımız bu acıların sebebi terörle mücadelede kararlı olmamak. Müzakere, ihanetin meşrulaştırılmasından başka bir şey değildir.
TERÖRE KESİNLİKLE MÜSAMAHA YOK
Sri Lanka’nın yaptığı gibi PKK’ya ve onun siyasi uzantılarına en ufak bir müsamaha göstermemeliyiz. Kim teröre bulaşmışsa, kim bu milleti bölmek için adım atmışsa, hepsi yok edilmelidir. PKK’nın sadece dağdaki değil, şehirdeki, Avrupa’daki, meclisteki varlığı da aynı şekilde temizlenmelidir.
Ve sonra? Geriye kalanlar için rehabilitasyon programları şart. Savaş sonrasında mağdur olan siviller, kandırılmış çocuklar için kapsamlı sosyal destek projeleri hayata geçirilmeli. Ama önce masada değil sahada kazanmak gerek.
ÖRNEK ALALIM
Sri Lanka’nın terörle mücadelesi, Türkiye için bir ders olmalı. Terörü yok etmeden barış olmaz. Teröristlere kucak açarak huzur sağlanmaz. Bu milletin birliğini ve huzurunu bozmaya çalışanlara karşı kararlı bir mücadele verilmelidir. Unutmayalım, yarım bırakılan her mücadele, daha büyük acılar doğurur.