TCMB sıkı para politikası mesajını güçlendirdi; politika faizi öngörülenden daha uzun süre mevcut seviyesinde kalabilir mi? TCMB Başkanı Naci Ağbal yılın ilk enflasyon raporunu tanıtmak üzere bir basın toplantısı düzenledi. Kısaca belirtmek gerekirse, TCMB’nin “enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar sıkı para politikası duruşunun korunacağını” belirterek, piyasaya verdiği sıkı para politikası mesajını güçlendirmeye çalıştığını söyleyebiliriz. TCMB Başkanı ayrıca faiz indirimlerinden konuşmak için henüz erken olduğunu belirtirken, asıl enflasyon hedefinin %5 olduğuna sürekli vurgu yaparak, para politikasındaki sıkı ve ihtiyatlı duruşun, %5 hedefine ulaşılacak 2023 yılına kadar, uzun bir süre, kararlılıkla sürdürüleceğini söylüyor. Özetle, TCMB’nin sıkı para politikası mesajını güçlendirerek, piyasada “erken faiz indirimine” gidilebileceği yönündeki endişeleri gidermeye çalıştığı görülüyor, ki bu konuda da başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Şöyle ki, raporun tanıtımı sonrası piyasadaki yorumlar, faiz indirimlerinin başlama zamanına ilişkin beklentilerin bir miktar ötelenmiş olabileceğine işaret ediyor.
TCMB’nin 2021 sonu TÜFE enflasyon tahmini %9,4’te sabit kaldı. TÜFE enflasyonunun 2020 yılını, TCMB’nin %12,1’lik beklentisinin çok üzerinde %14,6 seviyesinde tamamlaması, enflasyonun ana eğiliminin son enflasyon raporundan bu yana ciddi anlamda bozulduğuna işaret ediyor (TCMB bunu güçlü kredi ivmesine bağlı olarak temel mal enflasyonundaki yükselişe ve gıda fiyatlarına bağlıyor). TCMB’nin 2021 sonuna ilişkin gıda enflasyonu, Brent petrol fiyatı ve çıktı açığı (enflasyon üzerindeki talep yönlü etkiler) varsayımlarını yukarı çektiği görülüyor. TCMB ayrıca, emtia fiyatlarındaki gelişmeler, bazı sektörlerde belirginleşen arz kısıtları ile yakın dönemdeki ücret ve yönetilen fiyat ayarlamaları gibi orta vadeli enflasyon görünümü üzerindeki risk faktörlerine de değiniyor. Tüm bunlara karşın, TCMB’nin 2021 sonu TÜFE enflasyon tahminini değiştirmeyerek %9,4’te (%7,3-11,5 aralığı) tuttuğu görülüyor, ki bunun temel varsayımlarındaki değişikliklerle çok uyumlu olmadığını düşünüyoruz. Buna göre TCMB’nin, sıkı para politikası duruşunun enflasyon trendi ve enflasyon beklentilerini çok olumlu yönde etkileyeceğini düşündüğü anlaşılıyor.
TCMB 2021 enflasyon tahminindeki revizyonun kaynaklarını şöyle sıralıyor:
- Türk Lirası cinsi ithalat fiyatlarındaki güncelleme: -0,4 puan,
- Gıda enflasyonunda güncelleme: +0,2 puan (sene sonu projeksiyonunun %10,5’ten %11,5’e revize edilmesi),
- Yönetilen/Yönlendirilen fiyat ayarlamaları kaynaklı güncelleme: -0,3 puan,
- Reel birim işgücü maliyetlerindeki artış: +1,0 puan artış,
- Enflasyon beklentilerindeki düşüş: -0,5 puan.
Aslında TCMB’nin temel varsayımlarındaki (gıda enflasyonu, petrol fiyatları ve çıktı açığı gibi) güncellemelere göre ve Ekim’deki son enflasyon raporundan bu yana enflasyonun ana eğilimindeki bozulmayı dikkate alarak, TCMB’nin 2020 sonu TÜFE enflasyon tahmininde yaklaşık %1 puanlık yukarı yönlü bir revizyon yapması beklenebilirdi. TCMB’nin tahminindeki revizyonun kaynaklarına bakıldığında, TCMB’nin enflasyon beklentilerindeki düşüş nedeniyle TÜFE enflasyon tahminini %0,5 puan aşağı çektiğini görüyoruz. Ancak yakın dönemde enflasyon beklentilerinde kayda değer bir iyileşme görmediğimizi belirtelim. TCMB, 2021 yılı petrol fiyatı varsayımındaki yaklaşık %25’lik yukarı revizyon ve ithalat fiyatlarındaki gene yukarı revizyona karşın, TL cinsi ithalat fiyatları kaynaklı olarak da, enflasyon tahminini %0,4 puan aşağı çekiyor. Bu da TCMB’nin TL’de ek nominal değerlenme ($/TL kurunun mevcut seviyelerinden daha düşük bir seviyede dengelenmesi) yönündeki düşüncesini yansıtıyor olabilir.
TCMB’nin yeni TÜFE enflasyon tahminleri şöyle şekillendi:
- 2021 sonunda: orta noktası %9,4 olmak üzere %7,3-%11,5 aralığı (Ekim raporunda orta noktası %9,4 olmak üzere %7,1-%11,7 aralığı).
- 2022 sonunda: orta noktası %7,0 olmak üzere %4,6-%9,4 aralığı (Ekim raporunda aralık verilmemişti).
- 2023 sonunda %5 hedefine yakınsaması bekleniyor.
Özetle, TCMB’nin şahin söylemi TCMB’nin politika faizini daha önce öngörülenden daha uzun süre mevcut seviyelerde tutabileceğini de düşündürüyor. Hatta TCMB enflasyon raporunda, bunu teyit eder nitelikte, “asgari ücretin özellikle hizmet fiyatları kanalıyla oluşturacağı ilave enflasyon katılığı, para politikasındaki sıkı duruşun geçmiş öngörülere kıyasla daha uzun bir süre korunmasını gerektirmektedir” ifadesini kullanıyor. Bununla beraber, TCMB raporda şu ifadeye de ver veriyor: “Yüzde 5 hedefine varıncaya kadar gerçekleşen/beklenen enflasyon oranı patikası ile para politikası faiz oranı patikası arasındaki düzey güçlü bir dezenflasyonist denge gözetilerek oluşturulacak ve bu denge sürekli korunacaktır”. Bu da bize göre, enflasyondaki ve enflasyon beklentilerindeki düşüşlere paralel olarak, para politikası faizinin indirilebileceği, ancak sıkı para politikası duruşunun (politika faizindeki yüksek reel faizin) korunacağı anlamına geliyor. TL’deki istikrar korunabilirse, TÜFE enflasyonundaki gerilemeye paralel olarak, yılın ikinci yarısında (muhtemelen Temmuz’dan itibaren) bir faiz indirim süreci başlatılabileceğini düşünmeye devam ediyoruz.
Kaynak:Gedik Yatırım
Hibya Haber Ajansı