Piyasalarda Bugün
2021 başlangıcında zamanlama açısından önden ve gürültüsü fazla şekilde gerçekleşen ABD tahvil faizlerindeki yükselişin yarattığı gerginlik geçtiğimiz hafta itibarıyla kısmen sakinleme gösterdi. Reel faizlerdeki gerilemenin yeniden başlaması ve bilhassa ABD’de kısa vadeli (5y) yaklaşımlarda yakın dönem içerisindeki düşüklerin aşağısına gelinmiş olması Amerikan doları üzerindeki yükseliş baskısının da kırılmasına zemin hazırladı. Öte yandan pandemi cephesindeki gelişmeler ve olası ekonomik etkileri yatırımcı nezdinde yakından izlenmeye devam ediyor. Yeni haftanın tek önemli gündemi ise FOMC toplantısı.
Bilinen ama fiyatlamalar nezdinde göz ardı edilen gerçeklerin zaman zaman kar realizasyonu için bahane edilmesi ve sonrasında kalınan yerden yola yeniden çıkılması eğiliminde herhangi bir değişiklik yok. ABD’de 22 Ocak işlemlerinin ana teması global çapta artış gösteren pandemi vakalarının ekonomiler üzerindeki yükleri artıracağı ve Başkan Biden’ın açıkladığı $1.9 trilyon büyüklüğündeki paketin Kongre’den geçirilmekte zorluklarla karşılaşabileceğiydi. Ayrıca, ECB’nin Perşembe günü bölgeye dair yaptığı çift dipli resesyon ihtimali uyarısı da yatırımcıların odak noktasında yer aldı. Yeni hafta işlemlerinde ise farklı yeni bir gündemin olmamasına rağmen Fed’e dair bekleyişlere paralel spot Asya ve vadeli ABD endekslerine ait işlemler pozitif bölgede yer alıyor
Cuma günü gözlenen negatif risk algısının en önemli belirleyicilerinden birisi ABD-Euro Bölgesi PMI verilerindeki ayrışmanın devam etmesi oldu. Markit tarafından açıklanan verilerde ABD durumunun Bölge’ye kıyasla daha iyi durumda kalmaya devam etmesi yatırımcıların spot EUR işlemlerini azaltmalarına zemin hazırladı. Ayrıca, İtalya’da azınlık hükümeti durumunda bulunan Başbakan Conte’nin çalışmak için yeterli sayıya ulaşamadığı durumda erken seçim ihtimalini değerlendirdiği şeklindeki haber akışı da risk algısındaki bozulmayı hızlandırdı. Özetle, Cuma günü fiyatlamalarında bardağın boş tarafı bir adım öne çıktı.
Yeni hafta işlemlerinde global ve yerel çapta majör iki başlık öne çıkıyor. Hafta ortasında Fed’in 2021 yılındaki ilk toplantısı gerçekleştirilecek. Başkan Powell’ın Demokratların kontrolündeki Kongre yapısı sonrasındaki ilk açıklamaları yakından izlenecek ve mali teşvik çağrılarını ne yönde şekillendireceği merak ediliyor. Ayrıca, faizlerdeki yükseliş ve varlık alım programlarının azaltılacağına dair spekülasyonlar için kullanacağı dil de yine öne çıkan başlıklar arasında yer almakta. Beklentimiz, daha önce yaptığı üzere piyasa işlemcilerini sakinleştirmesi ve ‘güvercin’ duruşu muhafaza etmesi.
Yerel varlıklar açısından ise en önemli başlık 28 Ocak günü TCMB’nin gerçekleştireceği yılın ilk Enflasyon Raporu sunumu olacak. PPK’da takınılan ‘güçlendirilmiş şahin’ tutumun ardından Başkan Ağbal’ın enflasyon patikasına dair mesajları daha detaylı şekilde paylaşması ve para politikasının geleceği hakkında bilgi vermesi bekleniyor. Ayrıca, 2021 enflasyon tahmininin piyasa beklentisi olan %11-12 aralığına revize edilme ihtimali de uzak değil.
Piyasalar
Tahvil faizlerindeki hızlı yükselişin ardından en azından şimdilik belirli bir bant aralığına oturma izlenimi vermeye başlaması durumu Amerikan doları üzerindeki yukarı yönlü baskının da hafiflemesine imkan tanıyor. Ancak yine de DXY >90.00 şeklindeki pozisyonunu devam ettiriyor. 2021 başlangıcından bu yana EMFX para birimlerinin performansları incelendiğinde pandemi ile mücadele ve aşılamada alınan yol gibi ayrıntıların para birimleri üzerindeki etkileri öne çıkmakta. Amerikan doları karşısında BRL %5’e, ZAR ise %3’e yakın değer kaybederken, aralarında TRY’nin de bulunduğu sınırlı üye tablonun primlenme kısmında yer almakta. Doğu Avrupa ve Asya para birimlerinin öne çıktığı performansta lira %0.29 değer kazancı ile listenin dördüncü sırasında bulunuyor. Öte yandan CFTC tarafından açıklanan veriler incelendiğinde kısa yönlü Amerikan doları pozisyonlanması eğiliminin ise devam ettiği görülmekte. Toplamda $35 milyar seviyesine ulaşan kısa yönlü pozisyonların yanında tüm bu karmaşanın ortasında 10y vadeli tahvilde takınılan tutum ise yatırımcıların 3 yıl aranın ardından ilk kez artıya geçmesi oldu. ETF’lerin değerli metallerdeki aktiviteleri ise geçtiğimiz hafta işlemlerinin toplamında neredeyse yok denecek kadar azdı. Risk iştahının zayıfladığı ve EMFX para birimlerinin ağırlıklı değer kaybettiği Cuma günü işlemlerinde Türk lirası Amerikan doları karşısında günü %0.62 zayıflama ile tamamladı. BİST 100 endeksi kapanışı %-0.59 ile 1542 puan seviyesinden gerçekleşirken, 10y vadeli tahvilde faizin son seviyesi %13.29 ile değişim göstermedi. Ülke risk primi haftayı 330bp seviyesinden tamamladı. EMEA bölgesi endekslerinde işlem hacimlerindeki artışlarla destekli değer kayıplarının genele yayıldığı görüldü. Euro Stoxx 50 %-0.44, FTSE 100 %-0.30, DAX %-0.24 ve Rusya (RTS, USD) grubu %- 3.11 ile takip edildi. Değer kayıplarının öne çıktığı günde işlem hacimleri son 5 gün ortalamalarına kıyasla %15-20 artış gösterdi. Amerika kıtası işlemlerinde Avrupa seansından devralınan olumsuz yaklaşım korunurken majör ABD endeksleri ile gelişmekte olan ülke varlıkları arasındaki ayrışma dikkat çekti. Nasdaq %0.09’luk yataya yakın performansı ile nispeten olumlu kalmayı başarırken, Dow Jones %-0.57, S&P 500 ise %-0.30 ile takip edildi. Avrupa’nın aksine işlem hacimleri kıta genelinde zayıf seyrederken; Bovespa %-0.80, Merval ise %0 ile günü tamamladı. Kayıplar Kolombiya’da %2’ye yaklaşırken, Şili’de ise %2’yi aştı. Asya’da yeni gün fiyatlamaları hafta başlangıçlarının olumlu yönde seyrettiğini gösteriyor. TSİ 08.30/ NKY 225 %0.37, Hang Seng %2.23, CSI 300 %1.43 ve KOSPI %1.99 ile oluşmakta. USDCNH paritesi offshoreda 6.4833 ile yuan lehine performans sergilemekte.
Fiyatlamalar
BİST 100 işlemlerinde kar realizasyonu ihtimalini göz ardı etmeksizin genel olarak yüksek risk iştahının korunmasını ve global piyasalara paralel seyrin devamını bekliyoruz. 1525-1480 seviyeleri destek, 1570-1600 ise direnç olarak izlenebilir. Lira performansı, CDS ve özellikle son dönemde dikkat çeken artan korelasyonla Avrupa hisselerindeki fiyatlama eğilimi BİST 100 fiyatlamasını etkileme potansiyeline sahip. USDTRY paritesi işlemlerinde azalan ülke risk primi ve atılan normalleşme adımlarının etkili olmasının ardından ek negatif yeni bir başlık doğmadıkça Türk lirası lehine pozisyonlanmanın devam etmesini ve global fonlama koşullarındaki seyrin belirleyici olacağını düşünüyoruz. Teknik açıdan 7.30-6.90 destek, 7.51- 7.73 ise direnç olarak izlenebilir. EURUSD paritesi fiyatlamalarında global Amerikan doları yaklaşımı ana etken konumunda kalmaya devam ediyor. Şu aşamada fiyatlamaları değiştirir ölçekte bölgeye ait önemli bir akışın gözlenmemesi parite işlemlerinde tek belirleyicinin global USD düşüncesi olmasına zemin hazırlıyor. Orta vadeli EUR yükselişi açısından 1.1880 bölgesi üzeri eğilimin sürdürülebilirliği önemli. Söz konusu seviye gerisine gelinmedikçe EUR lehine ortamın korunacağını düşünüyoruz. 1.2150-1.2050 destek, 1.2300 direnç seviyeleri olarak izlenebilir. Bir süre daha 1.20-1.23 bandındaki yataylaşma devam edebilir.
Kaynak:Deniz Yatırım
Hibya Haber Ajansı