“Türkiye'de kadın haklarının teminatı, başta Anayasamız olmak üzere ulusal mevzuatımızda yer alan mevcut düzenlemelerdir”
Salgının kadınların yaşamları üzerindeki etkisine dikkati çeken Selçuk, “Bu zor zamanlarda, sokağa çıkma yasakları nedeniyle kadınların aile sorumlulukları ve üzerlerindeki yükler önemli ölçüde arttı. Ne yazık ki, salgın süresince kadınların şiddete maruz kalma riski de arttı.” dedi. Kadına yönelik şiddetin her şeyden önce insanlık suçu olduğunu kaydeden Bakan Selçuk, dün olduğu gibi, bugün ve yarın da sıfır tolerans ilkesiyle şiddetle mücadeleye devam edeceklerini dile getirdi.
Türkiye'de kadın haklarının teminatının, başta Anayasamız olmak üzere ulusal mevzuatımızda yer alan mevcut düzenlemeler olduğunun altını çizen Selçuk, “Ortaya çıkan ihtiyaçlara göre, yeni düzenlemeleri uygulamak için güçlü ve dinamik bir yasal zemine sahibiz. Bu nedenle, milli ve manevi değerlerimiz çerçevesinde kadına yönelik şiddete “sıfır tolerans” ilkesiyle çalışmalarımıza devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Şiddeti Önleme ve İzleme Merkezleri ve her ilde bulunan 148 kadın sığınma evi aracılığıyla mağdurlara hizmet verdiklerini kaydeden Bakan Selçuk, “Şiddet mağdurlarının barınma ihtiyaçlarını karşılamak için 71 ek tesis hizmete açtıkların ve salgının başlangıcında, kadına yönelik şiddet vakalarına hızlı yanıt verebilmek için “Sosyal Destek Hattı” çağrılarında “önceliklendirme” sürecini başlattıklarını belirtti.
“Sosyal Koruma Kalkanı Programı için yaklaşık 56 milyar TL ayrıldı”
Salgın döneminde, çalışma hayatı, sosyal güvenlik, sosyal hizmet ve sosyal yardım olmak üzere dört temel bileşenden müteşekkil “Sosyal Koruma Kalkanı Programı”nı hayata geçirdiklerini vurgulayan Selçuk, salgının başlangıcından bu yana, Sosyal Koruma Kalkanı Programının finansmanı için toplamda yaklaşık 56 milyar TL ayırdıklarını kaydetti.
Salgın dönemi, çalışma hayatı için zor bir dönem olsa da, sosyal koruma yoluyla istihdamın korunmasına yönelik önlemleri başarıyla uygulamaya devam ettiklerini belirten Selçuk, bu çerçevede, kısa çalışma ödeneği, normalleşme desteği, nakit ücret desteği ve iş sözleşmelerine getirilen fesih kısıtı gibi istihdamın korunmasına ilişkin önlemler ile, büyük gelir kayıplarının da önüne geçildiğinin altını çizdi.
“Bir kadının ekonomik olarak güçlendirilmesi, güçlü bir toplum inşa etmenin önemli bir göstergesidir”
“Araştırmalar, kadınların elde kazançlarını tasarruf ve çocukları için kullanmaya daha istekli olduklarını göstermektedir. Bu nedenle, bir kadının ekonomik olarak güçlendirilmesi, sadece bir bireyin refahının artmasının çok ötesinde olup güçlü bir toplum inşa etmenin önemli bir göstergesi olarak değerlendirilmelidir.” diyen Selçuk, Türkiye’de sosyal yardımlardan faydalananların yaklaşık %65'inin kadın olduğuna işaret etti. Ayrıca, aile dostu yaklaşımların geliştirilmesine yönelik gerekli yasal düzenlemelerin de yapıldığını hatırlatan Bakan Selçuk, “evde bakım desteği, doğum izni düzenlemeleri, kreş desteği, prim desteği ve yarı zamanlı çalışma uygulaması, bu alanda hayata geçirdiğimiz program ve teşviklerden bazılarıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
“Çocuk bakım hizmetlerine verilen önem sayesinde 15 bin kadın ilk kez sosyal güvenlik sistemi kapsamına alındı”
“Aile ve iş hayatı arasındaki uyumun sağlanması ve kadınların kayıtlı istihdamının teşvik edilmesi bakımından çocuk bakım hizmetlerine özel önem atfediyoruz.” vurgusu yapan Selçuk, “Ev Tabanlı Çocuk Bakım Hizmetleri Yoluyla Kayıtlı Kadın İstihdamının Desteklenmesi” Projesi ile şimdiye kadar 25 binden fazla çalışan anne desteklendi” dedi. Proje ile, çalışan annelere, profesyonel çocuk bakımı için mali destek sunularak işgücü piyasasına geri dönme fırsatı sağlandığını belirten Selçuk, bu Proje sayesinde 15 bin kadının ilk kez sosyal güvenlik sistemi kapsamına alındığını hatırlattı.
“Özellikle yeni normalleşme döneminde kadınların işgücü piyasası katılımının önündeki engelleri kaldırmayı hedeflediklerinin altını çizen Bakan Selçuk, bu sebeple, aktif işgücü piyasası programları ile kadınların sürdürülebilir istihdamlarını desteklediklerini ve 2002 yılından bu yana, 4 milyondan fazla kadının bu programlardan yararlandığını kaydetti. Bakan Selçuk, “Aktif işgücü hizmetlerinden faydalananların yarısını kadınların oluşturduğunu söylemekten gurur duyuyorum.” dedi ve pandemi döneminde “Uzaktan Çalışma Yönetmeliği’ni yürürlüğe koyduğumuzu da vurgulamak isterim.
“452 yeni kadın kooperatifinin kurulmasına destek verdik”
Kadınların işgücüne katılımını artırmak açısından kadın girişimciliğinin kooperatiflerin itici gücü olduğuna inandığını belirten Bakan Selçuk, “Kadınları, kooperatifler aracılığıyla güçlendirmek amacıyla 700’den fazla çalıştay, eğitim ve bilgilendirme toplantıları düzenledik ve 452 yeni kadın kooperatifinin kurulmasına destek verdik.” ifadelerini kullandı.
“Kadınları hayatın her alanında desteklemeyi sürdüreceğiz”
“Şimdi, önümüzde kontrollü normalleşmeye odaklanmamız gereken, salgının etkilerini hızla bertaraf etmemiz gereken bir süreç var. Kadınları hayatın her alanında desteklemeyi sürdüreceğiz.” Mesajı veren Bakan Selçuk, Emine Erdoğan Hanımefendinin himayelerinde başlattığımız Mercan Kampanyası ile kadınlara kendi başarı hikayelerini yazmaları, karar alma mekanizmalarında daha fazla yer almaları, aile-iş hayatı dengesini kolaylaştırmaları ve sosyo-ekonomik güçlenmelerini arttırmaları hususlarında fırsatlar sunmaya devam edeceğiz.” dedi.
Bakan Selçuk, konuşmasını, “Kovid-19 krizinden sonra daha ileriye gitmek için daha önce yaşadığımız dünyaya geri dönemeyiz.Bu nedenle, yenilikçi yollar keşfetmemiz gerekiyor.Daha kapsayıcı ve sürdürülebilir bir gelecek için kadın liderliğinin gücünden tam olarak yararlanmanın zamanı geldi.” ifadeleriyle bitirdi.
Hibya Haber Ajansı