Aydemir, Amerikan Bağımsızlık Mücadelesi’nin temel fikri metni olan Thomas Paine’in “Sağduyu” eserine atıfta bulunarak, Türkiye’nin de kendi bağımsızlık yolunda ekonomik ve askeri adımlarla ilerlediğini belirtti.
SAVUNMA SANAYİSİNDE YÜZDE 80 BAĞIMSIZLIK: “VİRA BİSMİLLAH DÖNEMİ”
Aydemir, geçmişte Türkiye’nin savunma sanayisinde %80-90 oranında dışa bağımlı olduğunu ancak bugün %80 oranında yerlilik seviyesine ulaştığını ifade etti. Bu gelişmeyi “Vira Bismillah Dönemi” olarak nitelendirerek şunları kaydetti:
“Bağımsızlık mücadelesi yalnızca savaş meydanında kazanılmaz, ekonomik ve teknolojik alanda da verilmesi gerekir. Türkiye, yıllardır dışa bağımlı bir savunma sanayi yapısına sahipti. Ancak son 20 yılda atılan adımlarla, artık kendi İHA’larımızı, SİHA’larımızı, hava savunma sistemlerimizi ve tanklarımızı üretiyoruz. Bu, tıpkı Amerikan kolonilerinin İngiltere’ye ekonomik bağımlılığını kırarak bağımsızlığını kazanması gibi, Türkiye’nin de kendi kaderini belirleme sürecinin bir parçasıdır.”
Aydemir, Thomas Paine’in Amerikan Bağımsızlık Savaşı öncesinde yaptığı tespitlerin, bugün Türkiye için de geçerli olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Paine, Amerikan kolonilerinin İngiltere’ye ekonomik olarak bağımlı olmasının, siyasi bağımsızlığın önündeki en büyük engel olduğunu savunuyordu. Bugüne baktığımızda, küresel güçlerin bağımsız ülkeler üzerindeki baskı mekanizmaları büyük ölçüde değişmiş olsa da temel mantık aynıdır: Bir ülke ekonomik olarak dışa bağımlı olduğu sürece, siyasi ve askeri anlamda da tam bağımsız olamaz.”
ABD’NİN EMPERYALİST POLİTİKALARINA KARŞI TÜRKİYE’NİN DİK DURUŞU
Aydemir, ABD’nin Gazze’ye yönelik tutumu, İsrail’e açık desteği ve Türkiye’nin bağımsız dış politika duruşuna karşı zaman zaman sergilediği sert açıklamaların, emperyalist devletlerin kendi çıkarlarına ters düşen ülkeler üzerindeki baskı kurma mekanizmalarının bir örneği olduğunu belirtti.
“Bugün ABD’nin Gazze’ye yönelik tutumu, İsrail’e açık desteği ve Türkiye’nin bağımsız dış politika duruşuna karşı yaptığı açıklamalar, emperyalist devletlerin kendi çıkarlarına ters düşen ülkeler üzerinde nasıl baskı kurduğunu gösteren örneklerdir. Türkiye’nin savunma sanayisini geliştirmesi, Batı’dan bağımsız hareket edebilme kapasitesini artırırken, ABD ve müttefikleri için Türkiye’yi kontrol etme mekanizmalarını zorlaştırıyor.”
Aydemir, bu sürecin tarihsel anlamda Amerikan kolonilerinin İngiltere’ye olan ekonomik bağımlılığını kırma süreciyle birebir örtüştüğünü belirterek şunları kaydetti:
“Bu gelişme, tarihte İngiltere’ye silah ve mühimmat konusunda bağımlı olan Amerikan kolonilerinin, kendi üretimlerini artırarak bağımsızlık yolunda ilerlemesiyle büyük bir paralellik gösterir. Amerikan Devrimi’nin başarısı, sadece savaş meydanında kazanılan zaferlere değil, kendi silahlarını üretebilen bir ulus olma vizyonuna dayanıyordu. Türkiye’nin son yıllarda attığı adımlar da savunma sanayisinde dışa bağımlılığı minimize ederek, uluslararası alanda bağımsız karar alabilmesini sağlamaktadır.”
“EKONOMİK VE ASKERİ GÜÇ BİRLİKTE GELİŞİR”
Aydemir, Türkiye’nin yalnızca savunma sanayinde değil, ekonomik bağımsızlık alanında da ilerlediğini ve bu sürecin küresel barış için önemli bir dönüm noktası olduğunu belirtti.
“Paine, bağımsızlığın sadece bir siyasi ayrılık olmadığını, aynı zamanda bir milletin kendi ayakları üzerinde durabilmesi gerektiğini savunuyordu. Bugün Türkiye’nin savunma sanayisinde yerlileşme çabaları, küresel güçlerin baskılarına karşı koyma ve kendi güvenliğini sağlama anlamında, tam bağımsızlık yolundaki en kritik hamlelerden biridir.”
Aydemir, Türkiye’nin ekonomik bağımsızlık hamlesinin de hızla devam ettiğini ve bu sürecin küresel barışı tesis edecek bir güce dönüşeceğini vurgulayarak şu sözleri ekledi:
“Türkiye sadece kendisi için değil, başta bölgesi olmak üzere, başta mazlum milletler olmak üzere bütün dünyaya barışın hükümran olacağı bir zemine getirecektir. Savunma sanayisinde elde ettiğimiz bağımsızlık, ekonomide de aynı ivmeyle devam edecek ve Türkiye’nin tam bağımsızlığına giden yolu açacaktır.”
“GAZZE KONUSUNDAKİ EMPERYALİST TAVIR KABUL EDİLEMEZ”
Aydemir, ABD’nin İsrail’e koşulsuz desteği ve Gazze’deki vahşeti görmezden gelen açıklamalarının hiçbir ahlaki dayanağı olmadığını belirterek, Türkiye’nin bu noktada küresel vicdanın sesi olduğunu vurguladı:
“ABD’nin İsrail’i kayıtsız şartsız desteklemesi, Gazze’de yaşanan insanlık dışı soykırıma göz yumması, emperyalist zihniyetin günümüzde aldığı yeni bir formdur. Küresel sistemin belirli güçleri, yalnızca kendi çıkarlarını korumak adına her türlü ahlaki ve insani değeri çiğneyebileceklerini göstermiştir. Ancak Türkiye, tarih boyunca olduğu gibi bugün de mazlumların yanında durarak, emperyalizme karşı dik bir duruş sergilemektedir.”
“ÖZGÜRLÜK BEDEL İSTER, TÜRKİYE BU BEDELİ ÖDÜYOR”
Aydemir, Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesinin küresel sistem içinde yeni bir paradigma oluşturduğunu ve bu duruşun yalnızca Türkiye’nin değil, tüm mazlum milletlerin kaderini değiştirecek bir örnek teşkil ettiğini belirtti:
“Paine’in dediği gibi: ‘Özgürlük bedel ister. Ve en büyük bedel, bağımsızlık için verilen mücadeledir.’ Bugün Türkiye, bu bedeli ödeyerek bağımsızlığını ve egemenliğini koruma yolunda ilerliyor. Savunma sanayinde elde edilen başarılar, ekonomik bağımsızlık yolundaki büyük dönüşümle birleşerek, ülkemizi küresel bir güç haline getirecektir.”
Aydemir, Türkiye’nin tam bağımsızlık yolculuğunun hız kesmeden devam edeceğini belirterek, ‘Bu bir başlangıçtır. Türkiye artık sadece kendi kaderini çizen bir ülke değil, küresel barışın ve adaletin öncüsüdür’ ifadelerini kullandı.