Hazine ve Maliye Bakanlığı, dövize endeksli vadeli mevduatlar için uygulama rehberi yayınladı. Buna göre;
· Minimum faiz oranı Merkez Bankası’nın politika faizi olurken, maksimum oran bunun 300bps üzerinde olacak.
· Bu üst sınır Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından değiştirilebilir.
· Merkez bankası tarafından günlük olarak açıklanan USDTRY, EURTRY ve GBPTRY çiftleri, vade başlangıcındaki ve sonundaki referans döviz kurları olacaktır.
· Türkiye'de ikamet eden gerçek kişiler (Türkiye'de ikamet eden gerçek kişiler, yurt dışında çalışanlar, serbest meslek sahipleri ve serbest meslek erbabı TC vatandaşları dahil) yararlanabilecek, uygulamadan birden fazla defa faydalanabilecek ve alt/üst limit yok.
· “Döviz Korumalı TL Vadeli Mevduat ve Katılma Hesapları” 3, 6, 9 ve 12 ay olmak üzere 4 farklı vadeye sahip olacaktır.
· Vade sonunda, tam kambiyo desteği aynı gün hesap sahibine ödenecektir. Vade sonunda kur farkından kaynaklanan bankalara ödeme yapılmasının gerekmesi halinde, bankaların ödeyecekleri tutara ilişkin talepler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'na iletilecektir. Hazine tarafından ödenecek kısım aynı gün Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından bankalara aktarılacaktır.
· Hesabın vadesinden önce kapatılması halinde; Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın hesabın kapatıldığı gün saat 11:00'de açıkladığı oranın vade başlangıcında esas alınan orandan yüksek olması durumunda Hazine dövize ilişkin herhangi bir ödeme yapmayacaktır. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından hesabın kapatıldığı gün saat 11:00'de açıklanan oranın vade başlangıcındaki esas alınan orandan düşük olması durumunda hesap bakiyesi döviz cinsinden hesaplanacaktır. Aradaki fark, Hazine'ye aktarılmak üzere banka tarafından Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın ilgili TL hesabına aktarılır.
Hazine ve Maliye Bakanı Sn. Nureddin Nebati, dün TV yayınında ilk gün dövize bağlı mevduata geçişin 10 milyar lirayı aştığını söyledi. Faiz esaslarına bağlı olarak, maksimum ve minimum oran belirlenmesinin bir uygulama eksikliğini giderdiğini düşünüyoruz. Çünkü, döviz kuru farkına bağlı risk merkezi kurumlar tarafından (Hazine ve TCMB) üstlenilmekle beraber, banka maliyetleri uygulanan TL mevduat faizi oranıyla sınırlıydı ve bankalar mevduat çekişi sağlayabilmek adına faiz oranlarını biraz daha yükseltmekteydiler. Bu hem kura dayalı mevduat, hem de normal mevduat türleri açısından geçerli. Aynı zamanda kredi faiz oranlarının da %25-30 bandında seyretmesinden dolayı, faiz düşüşünün reel ekonomiye etkisi çok olmuyordu. Ekonomi yönetiminin temel gayesi TL faizlerini düşürmek, dolayısıyla bu taban-tavan uygulaması ile beraber mevduat faizlerine de bir sınır getirilmiş oldu. Alt sınırın zaten politika faizi olduğunu biliyorduk, bankalar piyasadan düşük faiz vermeyecek. Üst sınırla da TL faizlerinin piyasada fazla yükselmemesi sağlanıyor. Tabii Merkez Bankası faiz indirimlerine devam ederse, mevduat faizinde de taban aşağı gelecek. Döviz kurunun, faiz indirimleri sonrasında daha hızlı yükselmesi Hazine ve Merkez Bankası’nın üstlendiği döviz farkı ödemelerini artıracaktır.
Aynı zamanda, uygulamadan kaç defa yararlanılabileceği ve hesap alt limiti olup olmayacağına ilişkin belirsizliğin de açıklanan esaslar çerçevesinde giderildiğini görüyoruz. Bir defalık uygulama, kur farkına karşı korumada herhangi bir cazibe teşkil etmezdi. Aynı zamanda, hesap sahibinin kendi döviz ödemesi, alacağı, riski gibi unsurlar çerçevesinde dönemsel olarak TL’ye geçişinde veya USD’ye, EUR’ya geçişinde sıkıntılar ortaya çıkarırdı. En azından vade tarihlerinde elde edilecek döviz getirisi uygulamasından birden çok defa yararlanılabilecek olması bu eksikliği ortadan kaldırmaktadır.
Diğer taraftan; Borsa İstanbul'dan yapılan açıklamaya göre, DIBS olarak bilinen Türk devlet tahvillerine dayalı vadeli işlem sözleşmeleri Vadeli İşlem Piyasası'nda işlem görmeye başlayacak. GB future kontratları yatırımcıların faiz oranı riskini yönetmesine yardımcı olacak.
Kaynak:Tera Yatırım-Enver Erkan
Hibya Haber Ajansı