Kurdaki değer kaybı ve petrol fiyatlarındaki artıştan gelen etki itibariyle enflasyonun ana bileşenleri yukarı doğru etkiyi sürdürmektedir. Bunun etkilerini Pazartesi günü açıklanacak olan Nisan ayı enflasyon verilerinde de göreceğiz. Bu kapsamda da Mart ayında art arda 6. ay da artış göstererek %16,2 seviyesine ulaşmış enflasyonun yükselmeye devam etmesini bekliyoruz. Nisan ayı için aylık %1,3 enflasyon artışına denk gelen yıllık %16,7 enflasyon beklentimiz mevcuttur.
Başlıca iki faktör olarak kur artışları ve petrol fiyatları üzerinde durduk. Brent petrol fiyatları 65 USD bandını aştı. Geçen yıl bu zamanlarda 27 USD seviyelerinde olan Brent petrol fiyatları, özellikle enerji maliyetleri tarafında geçen yıla göre ciddi bir artış etkisine neden olacaktır. Bu da enerji kalemlerinde baz etkisinin aleyhte işlemesine neden olacak. Enerjinin ve buna bağlı olarak aslında genel emtia grubunun fiyatlarında meydana gelen artışlar küresel hammadde ve enerji fiyatlarını artırmakta ve bunların kullanım alanları çerçevesinde de enflasyon açısından bir genel yayılma etkisine işaret etmektedir. Yurtdışı kaynaklı hammadde fiyatı artışına, TRY’nin de değer kaybını eklediğimizde ilave bir etki gelmektedir. TRY, Mart ayının son 10 gününden beri yaklaşık %12 değer kaybetti. Enflasyonda, daha önceki dönemde tepe noktasının görüleceği varsayılan Nisan ayından sonra da ithal maliyetleri ağırlıklı artış baskının süreceği düşüncesindeyiz.
Hali hazırda maliyetleri zaten etkilemiş olan, ancak henüz TÜFE’ye geçmemiş fiyat etkilerinden de bahsetmek gerekmektedir. ÜFE Mart ayı itibariyle %31,2 seviyesine ulaştı. TÜFE ile arasındaki makas 15 puan… Mayıs ayı içerisindeki tam kapanma döneminde oluşacak fiyat hareketleri de TÜFE’ye geçiş etkisini hızlandırabilir. Bu da nihai ürün fiyatlarına zam anlamına gelecektir. TÜFE’nin gelecek olan maliyet yansıması etkisiyle de yüksek kalmaya devam etmesi sorunu, enflasyonun çözülmesi aşamasında yukarı yönlü risk teşkil etmeye devam edecektir. Temel mallarda, kısa vadeye birikecek veya öne çekilecek talep etkisi fiyat artışlarını tetikleyebilir. Söz konusu durum, Nisan ayından sonraki aşamada da enflasyon açısından yüksek seyir anlamına gelmektedir.
TCMB, yılın 2. Enflasyon Raporu’nda yılsonu tahminini %9,4’ten %12,2’ye yükseltirken, 2022 tahminini de %7’den %7,5’e güncelledi. Gıda enflasyonu tarafındaki beklenti 2021 yılsonu için %11,5’ten %13’e yukarı revize edildi. Piyasa katılımcıları enflasyon oranının bu öngörülen seviyelerin üzerinde gerçekleşebileceğini düşünüyor. Başkan Sn. Şahap Kavcıoğlu, enflasyon üzerinde faiz uygulamasının devam edeceğini söyleyerek sıkı para politikası taahhüdü verdi. 6 Mayıs tarihindeki TCMB PPK toplantısından herhangi bir faiz değişikliği gelmesini beklemiyoruz. İlave sıkılaşma yönlendirmesinin eksikliği ve TCMB’nin Nisan enflasyonunu tepe olarak varsayacak olması, faiz artırımı ihtimalini elerken; enflasyonun düşme aşamasında olmaması da indirim ihtimalini ötelemektedir. Enflasyon baz etkisiyle düşüşe geçme aşamasını yılın ikinci yarısında gösterdikten sonra, buna bağlı faiz indirimleri olabilir.
Kaynak:Tera Yatırım
Hibya Haber Ajansı