Ana Sayfa Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Haber Yorum Spor Yerel Haberler Teknoloji Kim Kimdir?
Diyarbakır Anneleri, Evlatları İçin 1907. Günde Nöbet Tutuyor
Diyarbakır Anneleri, Evlatları İçin 1907. Günde Nöbet Tutuyor
Merkez Bankası, Politika Faizini Yüzde 50'de Korudu
Merkez Bankası, Politika Faizini Yüzde 50'de Korudu
Türkiye, Terörle Mücadelede Kararlılıkla İlerleyecek
Türkiye, Terörle Mücadelede Kararlılıkla İlerleyecek
Gıda Sektöründe 252 Bin Nitelikli İstihdam ve 708 Milyar Lira Yatırım Sağladık
Gıda Sektöründe 252 Bin Nitelikli İstihdam ve 708 Milyar Lira Yatırım Sağladık
2024 Yılında 2 Bin 539 Terörist Etkisiz Hale Getirildi
2024 Yılında 2 Bin 539 Terörist Etkisiz Hale Getirildi
HABERLER>GÜNDEM
10 Mayıs 2024 Cuma - 12:22

Erdoğan: Yargı organlarımıza ve mensuplarımıza çamur atılmasını asla kabul edemeyiz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Danıştay Konferans Salonu’nda düzenlenen İdari Yargı Günü ve Danıştay’ın 156. Kuruluş Yıldönümü Töreni’nde konuştu. Erdoğan, “Yargının toptancı bir anlayışla kurumsal olarak yıpratılmasını, yargı organlarımıza ve mensuplarımıza çamur atılmasını asla kabul edemeyiz

Erdoğan: Yargı organlarımıza ve mensuplarımıza çamur atılmasını asla kabul edemeyiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“Danıştay’ın 156’ncı Kuruluş Yıl Dönümü Açılış Töreni münasebetiyle sizlerle bir kez daha beraber olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Danıştay ve İdari Yargı Gününüzü canı gönülden tebrik ediyorum. Öncelikle dört yıllık görev süresinin ardından Danıştay Başkanlığına tekrar seçilen Sayın Zeki Yiğit’i kutluyor, Mevla’dan kendisine üstün muvaffakiyetler niyaz ediyorum.

Görev sürelerini başarıyla tamamlayan Danıştay mensuplarına, kıymetli hizmetlerinden dolayı ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum. Devlet geleneğimizdeki devamlılığın simgelerinden olan Danıştay, Türkiye Cumhuriyeti’nin kökü mazide olan atide bir devlet olduğunu gösteriyor. Bir buçuk asrı aşan tarihiyle Danıştay, hem ecdattan bize kalan bir miras, hem de güçlendirerek gelecek nesillere bırakmamız gereken bir emanettir.

Hukuk devletinin en temel ilkelerinden biri olan idarenin yargısal denetimidir. Bu ilkenin hayata geçmesi ancak idarenin her türlü eylem ve işlemlerinin yargı denetimine tabi olmasına bağlıdır. Bu misyonun ülkemizdeki temsilcisi de Danıştay’dır. Danıştayımız, idarenin yargı yoluyla denetlenmesinin yanı sıra kamu ile vatandaş arasındaki ihtilafların çözümünde de nihai karar vericidir.

Türk milleti adına karar verme onurunu ve mesuliyeti taşıyan yargı organlarımızın her biri ülkemizde huzurun, güvenliğin, kalkınmanın, demokrasinin ve sosyal barışın muhafazasının teminatıdır. Bu konuda en küçük bir şüphe, en küçük bir tartışma yoktur. Makamlarımızdan ve ünvanlarımızdan öte 85 milyonun bir ferdi olarak hepimiz, şu gerçeğe yürekten inanıyoruz. Nasıl geç gelen adalet, adalet değilse topluma güven veren ve erişilebilir adalet sistemi de bekamızın güvencesidir.

Tüm mahkeme salonlarımızda bulunan ‘Adalet, mülkün temelidir’ yazısı hem bu hakikati bize hatırlatır hem de medeniyetimizin adaletin tesisine verdiği ehemmiyeti ortaya koyar. Devlet, adaletle hükmettiği, adalet dağıttığı, adaletin tecellisini sağladığı müddetçe güçlüdür, dimdik ayaktadır.

Adaletin olmadığı yerde huzur olmaz, refah olmaz. Milleti bir arada tutan bağ zayıflayamaya başlar. Bunun için adli ve idari yargı fark etmeksizin adliyenin kapısını, adaletin kapısı haline getirdiğimiz ölçüde geleceğimize güvenle bakabileceğimize inanıyorum.

Biz adalete büyük önem veren ama aynı zamanda yakın tarihinde pek çok adaletsizliğe şahitlik etmek zorunda kalan bir milletiz. Adaletsizlik duygusunun insanımızın gönül dünyasında nasıl kırılmaya yol açabileceğini, demokrasi mücadelemiz boyunca bizzat yaşadık, gördük.

28 Şubat döneminde adeta koro halinde darbecilere alkış tutanların hukuk sistemimize verdiklerin zararın telafisi yıllar aldı. 17-25 Aralık Yargı Emniyet Girişimi’nin faillerinin sebep oldukları sıkıntıların hala yükünü çekiyoruz. 15 Temmuz’da ödediğimiz ağır bedeller ise ortadadır. Bir gecede 253 insanımızı şehit verdiğimiz bu ihanetin merkezinde sadece eli silah tutanlar değil, üniformalı ve cübbeli örgüt militanları da vardır.

Adalet sistemimiz bir dönem darbecilerin, bir dönem kendini milletten üstün gören oligarşik yapıların, bir dönem de FETÖ ihanet çetesinin sultasına ve saldırılarına maruz kalmıştır.

Son yıllarda bu mahfillere yazılı, görsel, dijital mecralarıyla medyanın ve sosyal medyanın eklendiği görülüyor. Medyanın ve sosyal medyanın millet namına denetim vazifesi üstlenmesi demokrasimiz için şüphesiz bir kazançtır ama bu hakim cübbesi giyip, mahkeme kurup sağa sola yargı dağıtma boyutuna asla varmamalıdır.

Sosyal medyadaki acımasız linç kültürünün mağdur ettiği kesimlerin en başında maalesef yargı organlarımız ve mensuplarımız geliyor. Çok önemli, çok hassas ve mesuliyeti hakikaten ağır bir görevi icra eden yüksek yargı üyelerimiz, hakimlerimiz, savcılarımız ne yazık ki zaman zaman eleştiri sınırlarını aşan haksız ithamlara muhatap oluyor.

Siyaset kurumu nasıl layüsel değilse yargı da eleştirilemez değildir. Yargının kararlarını beğenmeyebilir, itiraz edebilir, hoşnutsuzluğumuzu açıkça dile getirebiliriz. Buna kimse engel olamaz, olmamalıdır. Terörü övmediği, şiddeti teşvik etmediği ve hakarete varmadığı sürece insanlar fikirlerini farklı mecralarda özgürce yazabilir, paylaşabilir.

Millet adına kamu gücünü kullananların belli sınırlar içinde bu sert tepkilere tahammül etmesi mazur ve meşru görmesi beklenir. Fakat yargının toptancı bir anlayışla kurumsal olarak yıpratılmasını, yargı organlarımıza ve mensuplarımıza çamur atılmasını asla kabul edemeyiz. Hukukun kendi mecrasında ilerlemesi, adaletin tecellisine giden en hayırlı, en kestirme yoldur. Adli ve idari davaları, hukukun meselesi olmaktan çıkartıp siyasallaştırmak sonuç ne olursa olsun toplumdaki adalet duygusuna gölge düşürecektir.

Herkes yargıya yardımcı olmalı, işini kolaylaştırmalı, adaletin eksiksiz ve gecikmeksizin tecellisine katkı sağlamalıdır. Buradan tüm milletime şu samimi çağrıyı yapmak istiyorum. Güçlü, tarafsız, bağımsız, iyi ve seri işleyen bir adalet sistemi evlatlarımıza bırakabileceğimiz en kıymetli mirastır. Şayet bu konuda eksik varsa tamamlamak, sorun varsa çözmek, tıkanıklık varsa gidermek 85 milyon olarak hepimizin müşterek görevidir. Yargının yasama ve yürütmeye müdahalesi nasıl yanlışsa yargının, siyasi tartışmaların içine çekilmesi de o denli hatalıdır. İktidarı ve muhalefetiyle, basını ve sivil toplumuyla hep birlikte yargımızın her türlü taassuptan menfaat eksenli gruplaşmadan ve ideolojik kamplaşmadan uzak durmasını temin etmemiz gerekiyor.

Adalet terazisini ellerinde tutan hukukçularımızın da medya, sosyal medya, günlük hayattaki duruşlarıyla bu sürece olumlu katkı sunması önemlidir. Bunu başardığımızda çok daha iyi bir konumda olacağımıza inanıyorum.

2002 yılında 146 olan mahkemesi sayısını 221’e yükselttik. Geçtiğimiz günlerde 44 ilave idare ve vergi mahkemesi daha ihdas ettik. Ayrıca idari yargı istinaf mahkemelerine 10 ilave idari dava dairesi kurduk. Hakim ve mahkeme sayısını artırarak bu çalışmaları devam ettireceğiz.

Türkiye, istikbalini ancak daha fazla demokrasi, daha fazla ekonomik refah ve bunlara paralel olarak daha fazla güvenlik üzerine inşa edebilir. Güvenlik, güçlü bir demokrasinin teminatıyken, demokrasi de güvenliğin dayanağıdır.

Biz son 21 yılda millete hizmet yolunda gerçekten bedel ödemiş, nice badireler atlatmış bir iktidarız. Türkiye’yi tarihinin en büyük demokrasi, kalkınma ve hukuk atılımlarıyla yine biz buluşturduk. Fakat buna rağmen ülkemize siviller tarafından hazırlanmış yeni bir anayasa kazandıramadık. Yeni ve sivil anayasa teklimizin içerisinde işte bu anlayış vardır.

Cumhuriyetimizin 100’üncü yılının darbe ürünü bir anayasa ile karşılanmış ve geçirilmiş olmasını Türkiye demokrasisine yakıştıramıyoruz. Bu eksikliğin yine milli idare eliyle giderilmesi, demokrasimizin gücüne güç katacak Türk siyasetine yeni bir kilometre taşı olacaktır. Siyaset kurumunun ekonomik ve sosyal sorunları öne sürerek sivil anayasa ihtiyacını gündemden düşürmek istemesini doğru bulmuyoruz. Yeni anayasanın sihirli değnek gibi dokununca sorunlarımızı bir anda ortadan kaldırmayacağını elbette biliyoruz.

Yeni anayasa, sivil siyasetin alanını genişleterek ekonomiden sosyal hayata ülkemizin meselelerinin çözümünü daha da hızlandıracaktır. Siyasetteki yumuşamayla birlikte farklı siyasi partiler arasındaki istişari görüşmelerin yoğunlaşması bu bakımdan önemli bir fırsat teşkil ediyor. Türk siyasetinin bu fırsatı ülkemiz, milletimiz ve demokrasimiz adına kalıcı bir kazanca dönüştürmesini ümit ediyoruz. Biz milletimizin beklentileri çerçevesinde üzerimize düşen yapıcı rolü oynamaya devam edeceğiz.”

Hibya Haber Ajansı

 
Bakan Fidan, BAE Devlet Başkanı Al Nahyan tarafından kabul edildi
 
Meteoroloji'den batı kesimler için gök gürültülü sağanak yağış uyarısı
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Bakan Fidan, BAE Devlet Başkanı Al Nahyan tarafından kabul edildi
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Birleşik Arap Emirlikleri ...
Erdoğan, İdari Yargı Günü ve Danıştay’ın 156. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni’nde konuşuyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Danıştay Konferans Salonu’nda düzenlenen ...
Bakan Göktaş, Filistin Sosyal Kalkınma Bakanı Hamad ile görüştü
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Filistin Sosyal ...
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva ile görüştü
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio ...
Denizkurdu-II 2024 Tatbikatı devam ediyor
Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Denizkurdu-II 2024 Tatbikatı'nda denizaltıdan ...
Milli Savunma Bakanı Güler, Katar Genelkurmay Başkanı Al-Nabet’i ağırladı
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Ankara’ya gelen Katar Genelkurmay Başkanı ...
 
Bakan Tunç: Kira uyuşmazlıklarında arabuluculuk sistemini başarıyla yürütüyoruz
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, kira uyuşmazlıkları amacıyla başlatılan arabuluculuk ...
Genelkurmay Başkanı Gürak, Katar Genelkurmay Başkanı Al-Nabet ile görüştü
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Katar Genelkurmay Başkanı Hava ...
Bakan Yumaklı: Samsun İlkadım’da mesai arkadaşlarımıza yapılan saldırıyı kınıyorum
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Samsun'daki veteriner hekimlere ...
 
ANKARA GAZETESİ
YAZARLAR
Oylum Demiray
Oylum Demiray
Terörle mücadelede ‘Sri Lanka modeli’
Yavuz Münir Saatçi
Yavuz Münir Saatçi
Narman örneği ve siyasetin dibe vurma sebebi
Dağıstan Türkmen
Dağıstan Türkmen
Atatürk düşmanlığının altında yatan ne?
Dilek Yılmaz
Dilek Yılmaz
Atatürk gerçek bir Müslüman
İzzet Sevimli
İzzet Sevimli
Bu ülkeyi partiler düzeltemez...
Erkan Zorlu
Erkan Zorlu
Sorunun adı çok net: Ekonomi
ANKARA
TWITTER'DA ANKARA GAZETESİ
FACEBOOK'TA ANKARA GAZETESİ
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Haber Yorum Spor
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri