Uçum, yeni anayasanın Türkiye için subjektif değil, nesnel bir gereksinim olduğunu belirterek, bu ihtiyacın karşılanana kadar Türkiye’nin gündeminde kalacağını vurguladı. Uçum’un açıklamasında, yeni anayasanın Cumhuriyetin temel ilkelerini ve Atatürk’ün kurucu liderliğinde inşa edilen üniter yapıyı koruyacağını, bunun yanı sıra başkanlık sistemi, %50+1 kuralı ve demokratik meşruiyetin güçlendirilmesine yönelik bir değişim içereceğini belirtti.
YENİ ANAYASA CUMHURİYETİN TEMELLERİNİ KORUYACAK
Mehmet Uçum, yeni anayasanın sıfırdan bir kurgu olmayacağını, mevcut anayasadaki Cumhuriyetin temel ilkelerinin korunacağını ifade etti. Anayasanın, Atatürk’ün kurucu liderliğinde inşa edilen üniter yapının, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti gibi kavramların korunduğu bir yapı üzerine inşa edileceğini belirtti. Resmi dilin Türkçe, bayrağın ay yıldızlı bayrak, milli marşın İstiklal Marşı ve başkentin Ankara olduğu ilk dört maddenin de değişmezliğini sürdüreceğini söyledi. Bu ilkelerin Cumhuriyetimizin temel dayanakları olduğunu ve yeni anayasanın bu dayanaklar üzerine inşa edilmesi gerektiğini vurguladı.
BAŞKANLIK SİSTEMİ VE HALK İRADESİ VURGUSU
Uçum, yeni anayasada başkanlık sisteminin korunarak geliştirilmesi gerektiğini ifade etti. %50+1 kuralının devam etmesi gerektiğini belirten Uçum, bu kuralın halkın demokrasi mücadelesindeki zaferin bir gereği olduğunu söyledi. Başkanlık sisteminin halk iradesinin en net yansıması olduğuna dikkat çekerek, kuvvetler ayrılığının da daha net ve demokratik meşruiyet çerçevesinde düzenlenmesi gerektiğini vurguladı.
SOSYAL VE ÖZGÜRLÜKÇÜ BİR ANAYASA
Yeni anayasanın sosyal adalet ve özgürlükleri öncelemesi gerektiğini belirten Uçum, hak ve özgürlüklerin esas, sınırlamaların istisna olduğu bir anayasanın zorunlu olduğunu dile getirdi. Yeni kuşak hak ve özgürlük alanlarının tanımlanması gerektiğini vurgulayan Uçum, kişinin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkı, çevrenin korunması gibi temel hakların güvence altına alınacağı bir yapı öngördüklerini söyledi. Doğanın, su kaynaklarının, yer altı zenginliklerinin korunması ve doğal afetlere karşı önlemler alınması gerektiğini belirtti.
MİLLİ ANAYASA VE BEKA VURGUSU
Uçum, her egemen devletin hukukunu milli çıkarlar doğrultusunda oluşturması gerektiğine vurgu yaparak, Türkiye’nin bekasını koruyacak bir anayasa ihtiyacının altını çizdi. Uçum’a göre, yeni anayasa ülkesel tam bağımsızlığı güçlendirecek, devletin maddi ve manevi varlığını koruma amacı taşıyan bir “milli anayasa” olmalıdır. Bu anayasanın, halkın iradesine göre şekillenmesi gerektiğini belirten Uçum, kurumsal taleplerin değil, halkın talep ve iradelerinin dikkate alınacağı bir sivil anayasa yapılması gerektiğini vurguladı.
DEMOKRASİYİ GÜÇLENDİREN BİR YAPI
Uçum, halkın yasama sürecine daha fazla katılım sağlayabilmesi için elektronik demokrasi gibi yeni uygulamaların anayasal güvence altına alınması gerektiğini ifade etti. Milletvekillerini geri çağırma hakkı, halkın yasa teklifi sunabilme yetkisi gibi yenilikçi demokratik katılım yollarının güçlendirilmesi gerektiğini belirtti. Anayasanın, halk iradesini yansıtan ve geliştiren bir yapı olması gerektiğine dikkat çekti.
Mehmet Uçum’un bu açıklamaları, Türkiye’nin yeni anayasa çalışmalarında öncelikli hedeflerinin Cumhuriyetin temel ilkelerini koruyarak, halkın taleplerini daha fazla içeren bir anayasa yapılması gerektiğini ortaya koyuyor.