Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı tarafından WOW Otel'de düzenlenen Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Kanaat önderleri buluşması toplantısına katıldı. Toplantıya Başbakan Yıldırım'ın yanı sıra AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker, AK Parti İstanbul İl Başkanı Dr. Selim Temurci , Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin kanaat önderleri katıldı. Başbakan Binali Yıldırım terör sorununa değinerek,"Güneydoğu'da yıllardan beri devam eden bir problemimiz var. Terör belası. PKK var, DEAŞ var şimdi bir de FETÖ doğdu. Üç tane nur topu gibi terör örgütümüz var. Yanlış bir tabir oldu. Alçak terör örgütleri var. Üçüyle aynı anda mücadele veriyoruz. Üçünün de üstesinden geliyoruz. Millet arkamızda. Millet arkanızda olmazsa hiçbir şey yapamazsınız.
15 yıl içerisinde bölgeye 90 milyar yatırım yaptık
Geçtiğimiz 15 yıl içerisinde bölgeye 90 milyar yatırım yaptık. Neler çektim bir ben bilirim bir Allah bilir. Yüksekova Havaalanı yapılırken, 99 kere şantiye basıldı. Üç yılda bitecek inşaat 6 yılda bitti. Kim kaybetti vatandaş. Bu salonda bulunan herkes kimliğiyle gurur duysun. Kürtseniz Kürtlüğünüzle, gurur duyun. Hangi mezhep hangi meşreptenseniz gurur duyun. Ama en önemlisi ay yıldızlı bayrağımızla ve devletimizle Türkiye Cumhuriyetiyle gurur duyun. Bölge insanının, Kürtlerin, Türklerin, sorunu terör örgütü. Terör örgütünü aramızdan çıkarıp atacağız. Terörün T'sini kalmayan kadar vatandaşlarımız yurdun her köşesine rahatça seyahat edebilecek, iş kurabilecek bundan emin oluncaya kadar eli kanlı terör örgütüyle mücadelemiz devam edecek. Bu yola baş koyduk. Burada bugün birlik beraberlik mesajı veriyorsunuz. Hepimizin göz rengi aynı değil ama aynı olan bir şey varsa o da gözlerimizden düşen gözyaşlarının rengidir. Bir olmaktan beraber olmaktan geleceği birlikte yürümekten başka hiçbir seçeneğimiz yok. Terör örgütleri kol kola vermiş Türkiye'nin geleceğini inşa edecek bu önemli değişime bütün güçleriyle karşı çıkıyorlar. Terör örgütünü başındaki Evet çıkarsa biteriz diyor. Tespitleri doğru. İnşallah Evet çıkacak onlar da bitecek" dedi.
Avrupa'daki ülkelerin tutumuna sert tepki
Avrupa'daki ülkelerin tutumuna da sert tepki gösteren Yıldırım, "Dost bildiğimiz bazı ülkeleri nasıl izah edeceğiz. Onlar da çok keskin bir şekilde hayır korosunun içine dahil oldular. Bunlar aslında anlaşılmayacak bir şey yok. Güçlü bir Türkiye bölgesinde istikrarı sağlamış, sadece kendisine değil komşularının da geleceğini bel bağladığı bir Türkiye bunları rahatsız ediyor. Irak'ta iç savaşta ve Suriye'de gördük. Türkiye buralarda nasıl bir teminat olduğunu gördük. Bu ülkelerin elindeki en son araç terör örgütleri marifetiyle Türkiye'nin meşgul edilmesi, gücünün enerjisinin azaltılması, projesi cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle son buluyor. Onun için taraf oluyorlar. Türkiye'nin kendi meselesine seçmeninin karar vereceği bir konuya taraf oluyorlar. Bunu Hollanda'da Almanya'da İsviçre'de, Avusturya'da yaşadık. Bizim vatandaşımız ariftir basiretlidir. En iyi şekilde not ediyor günü geldiğinde karşılığın mutlaka verecektir. 16 Nisan'da bu ülkelere en iyi şekilde cevap verecektir. Bu milletin kabul etmeyeceği tek şey dayatmadır. Hiçbir ülke Türkiye'ye dayatma yapamaz. Yaptığı zaman cevabını en ağır şekilde alır. Bu millet onuruna ve istiklaline çok düşkün millettir. Tarihte esaret altına girmeye tek millet bu millettir. Dolayısıyla İnşallah bu günlerde geçecek. Türkiye artık kısır tartışmaların zaman kayıplarının ötesine geçecek sürekli iktidarla büyümesini çok daha güçlü şekilde gerçekleştirecek. Yeni iş alanları yeni yatırımlar, birçok yeni projeyle bölgesel kalkınma farklarını da tamamen ortadan kaldıracak" dedi.
Dünya Down Sendromlular Farkındalık Günü’ne de değinen Başbakan Yıldırım, "Hayat farklılıklarla güzel yalan nedir bilmeyen yüreği sevgi dolu kirlenmemiş dünyanın masum melekleri down sendromlular bize çok güzel ders verdiler.Tavırlarıyla duruşlarıyla bize ders verdiler" dedi.
Aşık Veysel'i ölüm yıldönümünde anan Yıldırım, "Bu milletin çilesini, sıkıntısını, ortak değerlerini türkülere dökmüş, bir ozanımız Aşık Veysel. Aşık Veysel aslında bizim ulaştırma bakanlığı olarak da rehberimiz olmuştur. Uzun ince bir yoldayım gidiyorum gündüz gece. Biz o üstadın yaşadığı sıkıntıları gördüğümüz için o uzun yollarda millet zahmet çekmesin hayatını yitirmesin diye uzun duble yol yaptık" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, konuşmasının biraz uzun sürdüğünü esprili bir dille belirterek, "Sözlerimi uzattığımın farkındayım. Hanım sürekli işaret ediyor. O benim kum saatim. Benim hanım benim kum saatim. Saat ayarını veriyor" sözleri salondakileri güldürdü.
Toplantıda bir konuşma yapan AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci ise, “Rabbim bugün Türkiye’nin bütün renklerini bu salonda toplamayı nasip etti. Sivil toplumumuzun çok değerli temsilcileri ve kanaat önderleri var. Davetimize icabet eden bütün kardeşlerimize yürekten teşekkür ediyorum. Bugün burada özel bir günde birlikteyiz. Genel Başkanımızı, Başbakanımızı dinlemek üzere birlikteyiz. Referanduma 25 sayılı günümüz kaldı. Bugün çok özel bir gün, bugün nevruz, bugün bahar bayramıdır. Nevruzumuzu tebrik ediyorum. Bir kardeşlik bayramı olan, Orta Asya’dan Avrupa’nın içlerine kadar yaşanan bir bayram olan bu güzel günün, kardeşliğimizin, birliğimizin ve geleceğimizin sembolü olmasını, yüce Mevla’dan niyaz ediyorum. Nasıl ki Nevruz yeni bir günse, inşallah 16 Nisan’da Türkiye için yeni bir dönemin başlangıcı olsun. İnşallah hep birlikte biz Türkiye’yiz anlayışını çok daha güçlü kılarak Türkiye’yi hep birlikte geleceğe taşıyalım” dedi.
Toplantının sonunda AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci, Başbakan Binali Yıldırım'a üzerinde "Evet" yazılı baklava takdim etti.
“Bir Türkiye'yi üç Türkiye yaptık”
15 Temmuz'un Türkiye geleceği açısından bir dönüm noktası olduğunu söyleyen Başbakan Yıldırım, "1950'de çok partili hayata geçtik. 67 yıl boyuncu milli iradeye sürekli taciz oldu. Milli iradenin kesintiye uğraması için çeşitli müdahaleler oldu. 67 yıllık geçmişe baktığımızda üç tane dönem var kazanımlar hep kaybedilmiş bu üç dönemde. Yerle bir olmuş ekonomiyi faizleri yüzde binlere ulaşmış döviz kontrolden çıkmış bir ülkeyi teslim aldık. 15 sene içerisinde Türkiye'de hem vesayet odaklarıyla hem dayatmalarla mücadele ettik. Bir Türkiye'yi üç Türkiye yaptık. Engellerle karşılaşmasaydık üç değil beş Türkiye'yi i bugün gerçekleştirmiş olacaktık" dedi.
“AK Parti şikayet eden değil, sorunları çöze çöze bu günlere gelen bir partidir”
Başbakan cumhurbaşkanlığı anlaşmazlığının yeni bir şey olmadığını söyleyen Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Merhum Adnan Menderes, merhum Celal Bayar ile anlaşamamış. Özal'lı yıllar da orada da aynı şey. Demirel kızım diye getirdiği Tansu Çiller'le nasıl sorunlar yaşadığını gördük. Rahmetli Erbakan hocamızın nasıl bir dayatma yaşadığını gördük. Ecevit'in, Türkiye için bulunmaz bir aday diye takdim ettiği Ahmet Necdet Sezer'le hangi durumlara düştüğünü ve neye mal olduğunu hep beraber gördük. AK Parti şikayet eden değil, sorunları çöze çöze bu günlere gelen bir partidir" şeklinde konuştu.
15 Temmuz hain darbe girişimine de değinen Başbakan Yıldırım, "15 Temmuz bir anlamda ikinci Kurtuluş Savaşıdır. Bu millet yüzünün akıyla çıktı. Dünya demokrasilerinde görülmemiş bir iş oldu. Başkomutan cumhurbaşkanımız, hükümetimiz milleti meydanlara çağırdı. Millet tereddütsüz cevap verdi. Meydanları doldurdu. Uçaklara bombalar göğsünü siper etti. Millet ezanları dindirmemiş, bayrağı indirmemiştir. Millet her karış vatan toprağında ayağa kalkmıştı. Böyle aziz milletin karşısında sadece şapka çıkarılır” dedi.
Karşı karşıya kalınan engellere rağmen ülke için çok şey yaptıklarını söyleyen Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Şimdi 15 yılı geride bıraktık. Türkiye'yi bu ve buna benzer herhangi bir demokrasi dışı, milli irade dışı girişimlere karşı garanti altına almak için Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi diyoruz. Hükümeti başkaları kurmuyor. Millet doğrudan sandıkta kuruyor.”
“Öyle şeyler söyleniyor ki insanın kanı donuyor”
Kılıçdaroğlu'nun yaptığı kampanya konuşmalarını eleştiren Başbakan Yıldırım, "Öyle şeyler söyleniyor ki insanın kanı donuyor. Bugün ana muhalefet liderinin konuşmasına bakıyoruz. 'Bu sistem eğer kabul edilirse ertesi gün bütün malınız mülkünüz elinizden alınacak. Dükkanlar kapatılacak. Memurların tamamı sözleşmeli olacak. Bakanlar Kurulu olmayacak’ diyor. Bunu Erzurumlu Teyo Pehlivan duysa pataklar. Bu kadar abus sabuk iş olur mu? Herkes marifetini ortaya koyuyor" dedi.