‘Hizmetliler’, 7 Şubat’ta yapılan prömiyerle tiyatroseverlerle buluştu. Ayça Eren ve Melih Efeçınar’ın sahneye koyduğu oyunu, Elvin Beşikçioğlu yönetiyor. Jean Genet’in yazdığı oyunun koreografi ve kostüm tasarımı ise Binnaz Dorkip’e ait. Oyunun yönetmeni Elvin Beşikçioğlu, eserde kısır döngü bir yaşamın içine sıkışmış iki kişinin hikayesinin anlatıldığını söyledi. Beşikçioğlu, gerçekle oyunun, oyunla kurgunun sınırında var olmaya çalışan hizmetlilerin bir öteki hikayesi olduğunu belirtti. Oyunda devamlı bir ötekileştirme durumu olduğunu ifade eden yönetmen, “Kim kime göre öteki. Oyun devamlı yeniden başlıyor. Hiçbir zaman bitmiyor. Bir kuantum gibi. Devam ediş de başkalarının dünyasına girişle oluyor. Kısır döngü sürüp gidiyor” dedi.
OYUN VE GERÇEK
Ötekileştirme olunca sınıfsal bir durumun da ortaya çıktığını aktaran Beşikçioğlu, “Hizmetliler, hanımefendiye göre öteki. Belki hanımefendi de başkalarına göre öteki. Hizmetlilerin hayranlığı bir süre sonra nefrete dönüşüyor. Devamlı hizmetli konumunda, hor görülerek, yapay bir sevgi ve iletişimin içinde insanlar dengelerini şaşırıyor. Neden ve niçin sorularını sormaya başlıyorlar. Oyun gerçeğe dönüyor. Gerçek daha sert ve çirkin. Oyun daha iyi ve şatafatlı. Ne zaman gerçeğin içine düştüklerinde iki tane aslında etten kemikten çocuk gibi insanlar görüyoruz” diye konuştu.
DEKOR VE MÜZİK YOK
Oyun, iki bölümden oluşuyor. Oyuncular, 75 dakikalık oyunun neredeyse tamamını dizlerinin üzerinde oynuyorlar. Herhangi bir dekorun ve müziğin olmadığı oyun, görüntüyü yansıtan bir zemin üzerinde oynanıyor. Bu sahneleme biçimini yalın ve sade bir hikaye anlatmak istedikleri için tercih ettiklerini belirten Beşikçioğlu, şöyle devam etti: “Hiç müzik kullanmayı düşünmedik. Çok yalın sade hikaye anlatıyoruz. Biz bir dünya yaratıyoruz. Bu dünya ama kirli, ama temiz, ama saf. Bu dünya biraz hayal alemine açık olmalı. İnsanları düşündürebilmeli, bir kapı aralayabilmeli. İnsanlar bu kapıyı kendisi bulmalı diye düşünüyoruz. Bizim bütün eserlerimiz böyle. Tatbikat’ın ana felsefesi bu. Oyuncuların kullandıkları dizlikler, hanımefendinin topuk sesi, hizmetlilerin ayak sesleri bize ritim sağlıyor.”
DİZLER ÜZERİNDE OYNANIYOR
Dizlerin üzerinde oynamayı seviye farkını ortaya çıkarmak için tercih ettiklerini ifade eden Binnaz Dorkip, “Birinin diğerinin üzerine çıkıp da hanımefendi olması pekçok metafor içeriyor. Birinin ezilmesi, devamlı acı çekmesi gibi. Bir durumu performansla anlatmak istedik. Yaptığımız iş sadece tiyatro değil aslında. Dizlerinin üzerinde oynamak, bir oyuncu için zor ama bizim oyuncularımız önceki oyunlardan bu performanslara alışık. Biz de olmaz diye bir şey yok. Olur var. Bu olduğu sürece sanat yapılabiliyor” dedi. Oyunun kostümlerini de hazırlayan Dorkip, kostümleri birer matruşka gibi düşündüğünü ve bir oyuncu gibi oyuna dahil olduğunu belirtti.
Müziğin insanları farklı bir hayal dünyasına götüreceğini, bu yüzden müzik kullanmadıklarını ifade eden Dorkip, “Müzik çok güçlü bir şey. Biz zaman kavramı üzerine durduk. Zaman bize birşeyler çağrıştırıyor. Herkes müzikle bir güzellik yakalamaya çalışıyor. Ama zaman önemlidir. Müzik her zaman başka bir şey anlatır. Başka biryere götürür. Biz kendi zamanımıza götürmek istedik” diye konuştu.
Prömiyer sonunda sahneye çıkan Erdal Beşikçioğlu, “Oyun altı aylık bir emeğin sonunda ortaya çıktı. Bu oyunu hayatımdaki en önemli iki kadın hazırladı” diyerek Binnaz Dorkip ve Elvin Beşikçioğlu’nu sahneye davet etti. Oyun, 14 ve 15 Şubat tarihlerinde Tatbikat Sahnesi’nde izleyici ile buluşacak.