ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın Ankara temaslarının ardından iki ülke arasında “sonuç odaklı” mekanizmaların kurulması ve ortak bir çalışma grubunun oluşturulmasına karar verildi. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ve Tillerson görüşmesinin ardından yayımlanan ortak bildiride söz konusu mekanizmaların en geç Mart ayının ortasına kadar çalışmalara başlamasında mutabık kalındı. Ankara-Washington hattında çözüm bekleyen konuların detayları şöyle:
GÜVEN BUNALIMI: Obama’dan bu yana ABD yönetimin Türkiye’ye verdiği sözleri yerine getirmemesi, vaatlerin havada kalması hem hükümetin hem de Türk halkının ABD’ye olan güvenini derinden sarstı. Gülen’in himaye edilmesi ve PYD’ye verilen silah desteği ABD’nin dost mu, düşman mı olduğu sorusunu gündeme getirdi.
SİLAH DESTEĞİ: ABD, PKK’nın Suriye uzantısı PYD/YPG’ye bugüne aralarında ağır silahların da bulunduğu 5 bin tır silah verdi. ABD, verdiği silahları “sonradan toplayacağını”, desteğin Rakka operasyonu ve DEAŞ’ın yenilmesi ile biteceğini söyledi. Trump da, Erdoğan’a PYD/YPG’ye artık silah vermeyeceklerini tekrarladı ancak bu sözlerin hiç birini tutmadı. Örgütün Akdeniz’e uzayacağı “terör koridoru planını” desteklemeyi sürdürdü.
GÜLEN’İN HİMAYESİ: Darbe girişimin sorumlusu FETÖ elebaşı Gülen, 1999’dan beri ABD’de yaşıyor. Türkiye ve ABD arasında 1981’den beri “suçlarının iadesi” anlaşması bulunmasına rağmen ABD, 100 koli delil gönderilmesine rağmen FETÖ elebaşı ve mensuplarını Türkiye’ye iade etmiyor.
HALKBANK DAVASI: FETÖ’nün 17-25 Aralık darbe girişimi ABD’de Halkbank’a yönelik kumpas davasıyla devam ettirilmek isteniyor. ABD, Türkiye ve Halkbank’ı İran’a uyguladığı ekonomik ambargoyu delmekle suçluyor. Davada, FETÖ’cülerin illegal yollarla elde ettiğisözde deliller esas alındı.
S-400’E AMBARGO: Türkiye’nin S-400 sistemlerini Rusya’dan satın almasına karşı çıkan ABD, her platformda Türkiye’ye engel olmaya çalışıyor. ABD, yaptırım uygulayacağı 33 Rus silah şirketi arasına son olarak S-400 füzelerini üreten ‘Almaz-Antey’ ve bu füzelerin satışını gerçekleştiren ‘Rosoboronexport’u da dâhil etti.
ABD OYALIYOR
ABD-Türkiye arasında kurulacak “somut sonuç odaklı” söz konusu mekanizmaların değerlendiren dış politika uzmanları ise geçmişte de bu yönde karalar alındığını ve bugüne kadar hiçbir somut adım atılmadığı görüşünde. Uzmanlar, ‘Birlikte çalışıyoruz, komisyonlar kurulacak, çalışma grupları oluşturulacak’ söylemlerin ABD dış politikasında “klasik oyalama stratejisi” olduğunu belirterek, “Tillerson’ın ziyaretinde bu tavırdan farklı hiçbir şey yoktu” dedi.