Yaklaşık 25 senedir baba mesleği demircilikle uğraşan 49 yaşındaki Mustafa Özyürek, 2012 yılında mevcut tarım arazisini değerlendirmek için sera kurarak demirciliğin yanı sıra çiftçilik yapmaya başladı. Çiftçilerin her kış soğuk havalarda yaşadığı don olayına iki kış boyunca maruz kalan Özyürek, ürünlerini korumak için sayısız don nöbeti tuttu. Yaşadıkları canına tak eden ilkokul mezunu Özyürek, don nöbetini sona erdirmek için bir otomasyonlu ısıtma sistemi kurma kararı aldı. Hemen kolları sıvayan Özyürek, projesini çizdiği makinenin yapımı için teknik ekip kurdu. İçlerinde 22 yaşındaki ortaokul mezunu oğlu Ahmet Özyürek ile kadınların da bulunduğu 6 kişilik ekiple projesini tamamlayan Özyürek, bunu KOSGEB’e sundu. KOSGEB’ten onayı alıp hibe desteği de alan demir ustası, ekibiyle birlikte kolları sıvayarak otomasyonlu ısıtma sistemini tamamladı. Tamamladığı sistem cihazına ÖZYR-70 adını veren Özyürek, Türk Patent Enstitüsü faydalı model belgesi ve Gıda Tarım Bakanlığından zirai kredilendirme belgesi almaya hak kazandı.
Aşırı soğuk ve nem oranını 30 saniyelik periyotlarla ölçen ve çiftçiye alarm verip otomatik devreye giren ısıtma sistemi bulunan makinenin çiftçiyi oldukça rahatlatacağını belirten Özyürek, çiftçilerin makineye oldukça rağbet gösterdiğini ve ayda 100’ün üzerinde ürün sattığını söyledi. Makinenin fiyatının 6 bin lira olduğunu aktaran Özyürek, çiftçilerin artık sera içerisinde herhangi bir don tehdidiyle karşılaştığında sabahlara kadar nöbet tutmak zorunda kalmayacağını, aynı şekilde nem tehlikesinden de etkilenmeyeceğini söyledi. Öztürk ayrıca, geliştirdiği makine sayesinde yine çiftçilerin yakıt yönünden büyük avantaj sağlayacağını vurguladı.
“İlkel şartlarda don beklemek yoruyordu”
Makineyi yapmaktaki amacının para kazanmaktan ziyade çiftçilerin derdine derman olmak olduğunu belirten Özyürek, don olaylarında sabaha kadar nöbet tuttuğunu anlattı. Özyürek, “Kışın çiftçi tabiriyle don gecelerinde sabaha kadar uyumadan seralarımızda don bekledik. İlkel şartlarda don beklemek bu sefer bizi yordu. Gece sabaha kadar uykusuz kalınca sabah işe kalkamıyorsun. Dedik ki bunu otomasyon sistemli bir cihaz yapalım, kendisi donu beklesin, biz sadece 5-6 saatte bir kontrol amaçlı seralarımızı gezelim. Çiftçilere de faydalı olalım diye başladık ve derken makinemizin bu kadar geniş bir kitleye hitap edeceğini bilemedik. Dolayısıyla imalat sürecine girdik, üretimi hızlandırdık. CNC-PNC makineler alarak parkurumuzu güçlendirdik. Daha sonra makinemi resmiyete döktüm. Üniversite test raporlarını aldık, arkasından patent enstitülerinden ilgili patent belgelerimizi aldık” dedi.
“Yüzde 70’e varan yakıt avantajı sağlıyor”
Yaptığı buluşa ÖZYR-70 ismini veren Özyürek, çiftçilerin bu durumdan oldukça memnun olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Saatte 9 kilogram kömür yakıp, aşağı yukarı 10-12 saatlik don diliminde de ortalama 80-100 kilogram aralığında bir kömür yakıtı yakıyor. Enerji sarfiyatı ise çok düşük. Maksimum güçte 2 KW’yı bulmayan bir enerji yakmakta. Makine, içeride ürettiği ısıyı homojen olarak sera içerisine yaymakta. Sadece ısıtma değil, neme duyarlı bir kabiliyeti daha var. Serada hasat esnasında ve don olmayan gündüzlerde oluşan nemi parçalıyor. Bu da çiftçiye büyük büyük bir avantajdır. 10 metre uzaklığı alan ısı ve nem sensörü bulunmakta. Cihaz kendi içerisindeki ısıyı da ölçmekte. Makine her 30 saniyelik dilimler aralılığında kendisini kontrol ederek ne yapması gerektiğini verilen komutlar doğrultusunda hareket etmekte. Çiftçi bu cihazı kullanırken önce dona kaç derecede girmesine karar vermeli. Dolayısıyla seranın içerisini 3 derece arttırdıktan sonra makine otomatik olarak rejime giriyor ve istirahata giriyor. Bu da çiftçinin yakıt sarfiyatını önlemiş oluyor hem de elektrik sarfiyatını engelliyor. Örneğin 100 kilogram bir kömürle sobada 500 metrekare yer ısıtılırken, bu cihazda bin 500-2 bin metrekare alan ısıtılıyor. Bu da çiftçiye donun şiddetine bağlı olarak yüzde 60-70 arasında bir yakıt avantajı sağlıyor” şeklinde konuştu.
“Babam kalem ve cetvelle çizdi, ben de daha ileriye taşıyacağım”
Dede ve baba mesleğini sürdürmek için ortaokula kadar okuyan Ahmet Özyürek de, kendisinin de çiftçiliğin zor yanlarını gördüğünü söyledi. Eğitimine dışarıdan devam ettiğini belirten Özyürek, babasından kalan yeni makineyi geliştirmeyi hedeflediğini söyleyerek, “Okumayı düşündüm ama belirli bir yere kadar düşündüm. Babam ilkokul mezunu, böyle olmasına rağmen 20’yi geçkin makine yaptı. Tamamen projesini kendisi çizdi. Cetvelle, kalemle çizdi. Okusam 30 yıl sonra bu iş yerine gelmiş olacağım, o zaman da bu kaynak işini yapamam, sadece bu işin okumuş kısmında kalırım, el becerim zayıf kalır diye eğitim hayatımı dışarıdan devam ettiriyorum. Babam böyle bir icat bıraktı, bunu daha ileriye taşıyabilirsek ne mutlu bize. Tabii bunun daha üstünü yapmak için Allah’ın izniyle mücadele edeceğim” ifadelerini kullandı.
Antalya’da serasında ‘don` sıkıntısı yaşayan ilkokul mezunu demir ustası Mustafa Özyürek, serasına kendi yapıp kurduğu otomasyonlu ısıtma sistemine çiftçilerin ilgi göstermesi üzerine makinenin seri üretimine başladı. Özyürek, Antalya`da 170 bin çiftçiden oluşan pazarın tek hakimi durumuna geldi.
Yaklaşık 25 senedir baba mesleği demircilikle uğraşan 49 yaşındaki Mustafa Özyürek, 2012 yılında mevcut tarım arazisini değerlendirmek için sera kurarak demirciliğin yanı sıra çiftçilik yapmaya başladı.
Çiftçilerin her kış soğuk havalarda yaşadığı don olayına iki kış boyunca maruz kalan Özyürek, ürünlerini korumak için sayısız don nöbeti tuttu. Yaşadıkları canına tak eden ilkokul mezunu Özyürek, don nöbetini sona erdirmek için bir otomasyonlu ısıtma sistemi kurma kararı aldı. Hemen kolları sıvayan Özyürek, projesini çizdiği makinenin yapımı için teknik ekip kurdu
İçlerinde 22 yaşındaki ortaokul mezunu oğlu Ahmet Özyürek ile kadınların da bulunduğu 6 kişilik ekiple projesini tamamlayan Özyürek, bunu KOSGEB’e sundu. KOSGEB’ten onayı alıp hibe desteği de alan demir ustası, ekibiyle birlikte kolları sıvayarak otomasyonlu ısıtma sistemini tamamladı. Tamamladığı sistem cihazına ÖZYR-70 adını veren Özyürek, Türk Patent Enstitüsü faydalı model belgesi ve Gıda Tarım Bakanlığından zirai kredilendirme belgesi almaya hak kazandı.
Aşırı soğuk ve nem oranını 30 saniyelik periyotlarla ölçen ve çiftçiye alarm verip otomatik devreye giren ısıtma sistemi bulunan makinenin çiftçiyi oldukça rahatlatacağını belirten Özyürek, çiftçilerin makineye oldukça rağbet gösterdiğini ve ayda 100’ün üzerinde ürün sattığını söyledi. Makinenin fiyatının 6 bin lira olduğunu aktaran Özyürek, çiftçilerin artık sera içerisinde herhangi bir don tehdidiyle karşılaştığında sabahlara kadar nöbet tutmak zorunda kalmayacağını, aynı şekilde nem tehlikesinden de etkilenmeyeceğini söyledi. Öztürk ayrıca, geliştirdiği makine sayesinde yine çiftçilerin yakıt yönünden büyük avantaj sağlayacağını vurguladı.
“İlkel şartlarda don beklemek yoruyordu”Makineyi yapmaktaki amacının para kazanmaktan ziyade çiftçilerin derdine derman olmak olduğunu belirten Özyürek, don olaylarında sabaha kadar nöbet tuttuğunu anlattı. Özyürek, “Kışın çiftçi tabiriyle don gecelerinde sabaha kadar uyumadan seralarımızda don bekledik. İlkel şartlarda don beklemek bu sefer bizi yordu. Gece sabaha kadar uykusuz kalınca sabah işe kalkamıyorsun. Dedik ki bunu otomasyon sistemli bir cihaz yapalım, kendisi donu beklesin, biz sadece 5-6 saatte bir kontrol amaçlı seralarımızı gezelim.
Çiftçilere de faydalı olalım diye başladık ve derken makinemizin bu kadar geniş bir kitleye hitap edeceğini bilemedik. Dolayısıyla imalat sürecine girdik, üretimi hızlandırdık. CNC-PNC makineler alarak parkurumuzu güçlendirdik. Daha sonra makinemi resmiyete döktüm. Üniversite test raporlarını aldık, arkasından patent enstitülerinden ilgili patent belgelerimizi aldık” dedi.
“Yüzde 70’e varan yakıt avantajı sağlıyor”Yaptığı buluşa ÖZYR-70 ismini veren Özyürek, çiftçilerin bu durumdan oldukça memnun olduğunu belirterek şunları söyledi: “Saatte 9 kilogram kömür yakıp, aşağı yukarı 10-12 saatlik don diliminde de ortalama 80-100 kilogram aralığında bir kömür yakıtı yakıyor. Enerji sarfiyatı ise çok düşük. Maksimum güçte 2 KW’yı bulmayan bir enerji yakmakta. Makine, içeride ürettiği ısıyı homojen olarak sera içerisine yaymakta. Sadece ısıtma değil, neme duyarlı bir kabiliyeti daha var. Serada hasat esnasında ve don olmayan gündüzlerde oluşan nemi parçalıyor. Bu da çiftçiye büyük büyük bir avantajdır.
0 metre uzaklığı alan ısı ve nem sensörü bulunmakta. Cihaz kendi içerisindeki ısıyı da ölçmekte. Makine her 30 saniyelik dilimler aralılığında kendisini kontrol ederek ne yapması gerektiğini verilen komutlar doğrultusunda hareket etmekte. Çiftçi bu cihazı kullanırken önce dona kaç derecede girmesine karar vermeli. Dolayısıyla seranın içerisini 3 derece arttırdıktan sonra makine otomatik olarak rejime giriyor ve istirahata giriyor. Bu da çiftçinin yakıt sarfiyatını önlemiş oluyor hem de elektrik sarfiyatını engelliyor.
Örneğin 100 kilogram bir kömürle sobada 500 metrekare yer ısıtılırken, bu cihazda bin 500-2 bin metrekare alan ısıtılıyor. Bu da çiftçiye donun şiddetine bağlı olarak yüzde 60-70 arasında bir yakıt avantajı sağlıyor” şeklinde konuştu.
Dede ve baba mesleğini sürdürmek için ortaokula kadar okuyan Ahmet Özyürek de, kendisinin de çiftçiliğin zor yanlarını gördüğünü söyledi. Eğitimine dışarıdan devam ettiğini belirten Özyürek, babasından kalan yeni makineyi geliştirmeyi hedeflediğini söyleyerek, “Okumayı düşündüm ama belirli bir yere kadar düşündüm. Babam ilkokul mezunu, böyle olmasına rağmen 20’yi geçkin makine yaptı. Tamamen projesini kendisi çizdi.
Cetvelle, kalemle çizdi. Okusam 30 yıl sonra bu iş yerine gelmiş olacağım, o zaman da bu kaynak işini yapamam, sadece bu işin okumuş kısmında kalırım, el becerim zayıf kalır diye eğitim hayatımı dışarıdan devam ettiriyorum. Babam böyle bir icat bıraktı, bunu daha ileriye taşıyabilirsek ne mutlu bize. Tabii bunun daha üstünü yapmak için Allah’ın izniyle mücadele edeceğim” ifadelerini kullandı.
“Nöbeti bıraktık, ürünlerimiz bu makineye emanet”Makineyi test edip serasına kurduran çiftçilerden 56 yaşındaki Şaban Uçak ise, cihazdan oldukça memnun olduğunu dile getirdi. Ürünlerinde artış gerçekleştiğini ve yakıt olarak da tasarruf yaşadığını belirten Uçak, “Kömürü koyup içine ayarını yaptıktan sonra evimize gidip yatıyoruz, rahat ediyoruz. Eski odun sobalarında az bir yer ısıtıyordu, bunda her yerine yayıldığı için verim her yerde aynı. Ürün zafiyeti yaşıyorduk, bunda yaşanmıyor. Yakıtta ise odun pahalı, kömür ekonomik oluyor. Gecede 100 kilo kömürle sabahı ediyoruz, maddi yönden de avantajlı. Şimdiden sonra ürünlerimiz bu makineye emanet” dedi.