Ana Sayfa Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Haber Yorum Spor Yerel Haberler Teknoloji Kim Kimdir?
UEFA Uluslar Ligi Play-Off Kura Çekimi: A Milli Takım, Macaristan ile Eşleşti
UEFA Uluslar Ligi Play-Off Kura Çekimi: A Milli Takım, Macaristan ile Eşleşti
Enerjide Hedefimiz Tam Bağımsızlık
Enerjide Hedefimiz Tam Bağımsızlık
Siber Dolandırıcılık Operasyonunda 25 Gözaltı
Siber Dolandırıcılık Operasyonunda 25 Gözaltı
Bakan Ersoy, 2025 Turizm Bütçesini Tanıttı
Bakan Ersoy, 2025 Turizm Bütçesini Tanıttı
Ekim Ayında Kartlı Ödemeler Yüzde 78 Artarak 1,5 Trilyon Liraya Yükseldi
Ekim Ayında Kartlı Ödemeler Yüzde 78 Artarak 1,5 Trilyon Liraya Yükseldi
HABERLER>EKONOMİ
11 Ağustos 2021 Çarşamba - 12:40

TCMB: Enflasyona karşı zorlu politika denklemi

Temmuz ayında gerçekleşen fiyat artışı, Merkez Bankası açısından gevşemeye yer bırakmazken; aynı zamanda devam eden yukarı riskler ve enflasyon ana görünümü itibariyle politika faizinin enflasyon üzerinde kalmasının zorlaştığını düşünüyoruz.

TCMB: Enflasyona karşı zorlu politika denklemi

Temmuz ayında gerçekleşen fiyat artışı, Merkez Bankası açısından gevşemeye yer bırakmazken; aynı zamanda devam eden yukarı riskler ve enflasyon ana görünümü itibariyle politika faizinin enflasyon üzerinde kalmasının zorlaştığını düşünüyoruz. Diğer taraftan; enflasyon konusunda Merkez Bankası’nın kısa vadedeki dalgalanmalara karşın; 4Ç21’de düşüş beklentisini ön plana çıkarması bağlamında faiz indirme isteğinin de ileri bir dönemde olduğunu söyleyebiliriz. Bu nedenle, Merkez Bankası’nın yarın beklemede kalması muhtemel.

Şu anda %19 seviyesinde olan politika faizini, Merkez Bankası hem gerçekleşen hem de beklenen enflasyonun üzerinde tutma taahhüdünü sürdürmektedir. Temmuz ayında enflasyonun %18,95’e yükselmesi, bu bakımdan Türkiye’yi “güçlü pozitif reel faiz” seviyesinden “sıfır reel faiz” seviyesine doğru indirmiş ve Banka’ya mevcut düzende parasal gevşeme açısından alan bırakmamıştır. Buradaki temel dayanak noktası, özellikle “ilave parasal sıkılaşma” konusuna referans verilmemesinde de ana etken olarak, Merkez Bankası’nın enflasyon dalgalanmasını dönemsel olarak görmesi. Ancak ÜFE, küresel arz sıkışıklığı, enerji fiyatları, gıda fiyatları, zayıf TRY gibi etmenler enflasyon için geçerliliğini korumaktadır ve bu da ana metrikler tarafından beslenen bir enflasyon görüntüsüne işaret etmektedir. Bu etkilerin 4Ç21 dönemi başına dek sürmesini beklediğimizden, enflasyonun belli bir dönem politika faizi üzerine çıkma riski bulunmaktadır. Bu şartlar, Merkez Bankası’nın içinde bulunduğumuz periyot içinde faiz indirmesini pek mümkün kılmamaktadır.

Diğer taraftan; Sn. Kavcıoğlu yönetiminin “enflasyon üzerinde faiz” yönlendirmesine dair ortaya çıkan belirsizlik, enflasyonun mevcut seviyelerinden ve ana doğrultusundan ileri gelmektedir. Çünkü, eğer 4Ç21’de eğer enflasyonun düşüşe geçmesi bekleniyorsa, (ki Enflasyon Raporu’nda yılsonu için %14,1’e revize edilen tahmin bunun rakamsal sağlaması) Merkez Bankası bu şekilde reel faiz pozisyonunun tekrar kuvvetleneceğini bekliyor olabilir. İlave sıkılaşma konusu henüz kavramsal olarak öne çıkartılmadı, dolayısıyla bir opsiyon olarak değerlendirilip değerlendirilmediği çok ortada kalıyor. Merkez bankacılığı uygulamalarında zaten bir senaryo analizi şeklinde, bu tarz oluşumların geniş perspektifle ele alınıp politika uygulamasının ona göre yapılması gerekiyor. Politikaların fonksiyonelliği de bu noktada etkin olur, dolayısıyla faizleri bir artırma bir azaltma şeklinde bir strateji uygulanması da beklenen bir durum değildir. Enflasyon konusundaki risk değerlendirmesi ve baz senaryodan anladığımız, Merkez Bankası’nın 4Ç21’de beklediği enflasyona göre bir pozisyonlanma içerisine girebileceği şeklindedir. Belli dönem boyunca, reel faizin negatif veya sıfıra yakın olmasının nasıl bir risk şeklinde tezahür edebileceğine dair Fed’in açıklama ve aksiyonları durumu kritikleştirebilecektir. Güncel sıfıra yakın reel oranlar da, ters para ikamesi konusunda amaçlananı sağlayacak bir durum oluşturmamakta, tersine döviz talebini artırıcı bir etki yapabilecektir. Bu da, kur geçişkenliği üzerinden enflasyon düşüşü arzusuna pek de yardımcı olacak bir unsur değildir.

Şimdi, reel faizde baz alacağımız enflasyonun hangisi olacağına da değinelim. Gerçekleşeni mi, yoksa bekleneni mi? Beklentiyi baz alacaksak hangisini? Merkez Bankası’nı mı, yoksa piyasayı mı? Sn. Naci Ağbal döneminden beri devam ettirilen politika, faizin gerçekleşen enflasyonun üzerinde tutulması ve fonlamanın da politika faizi üzerinden gerçekleştirilmesi şeklinde oldu. Yani, hem mevcut enflasyon görünümü dikkate alındı, hem de fonlama alabildiğine basitleştirilerek faizin pozitif alandaki görüntüsüne netlik kazandırıldı. Sn. Kavcıoğlu’nun göreve gelmesinden sonra, bu uygulama devam ettirilse de zamanla artan enflasyon, faizin sabit kalması nedeniyle pozitif getiri görüntüsünü geriletti. Gerçekleşen enflasyona göre pozisyonlanma, normalde fonksiyonellik açısından çok kullanışlı değil gibi. Ancak beklenen enflasyon konusunda şöyle bir handikap var: Enflasyon sapma aralığı yüksek, artı olarak beklentilerde de istikrar sağlanma noktasından uzağız. Piyasa bazlı beklentiler de, aydan aya kötüleşme eğilimini koruyor. Merkez Bankası ile Piyasa Katılımcıları Anketi’nin ortaya koyduğu beklentiler de birbirinden ayrışıyor ve piyasanın görüşü enflasyon konusunda daha yüksek seviyeleri işaret ediyor.

Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın yarınki PPK toplantısı öncesinde bugün TV canlı yayınında konuşması bekleniyor. Sn. Erdoğan, daha öncesinde katıldığı bir TV programında Temmuz veya Ağustos gibi faizlerin düşebileceği değerlendirmesinde bulunmuştu. Birkaç gün önce katıldığı bir canlı yayında ise; “Enflasyonun bundan sonra daha fazla hızlanması mümkün değil, çünkü daha düşük faiz oranlarına geçiyoruz. Sanırım bu sinyali bir yere veriyorum.” diyerek faiz indirimi talebini yinelemişti.

Merkez Bankası’nın yarın herhangi bir aksiyon beklememekle beraber, mevcut enflasyon ve dışsal kaynaklı para hareketlerine ilişkin risk değerlendirmesi ayrıntılarını politika açıklamasının içinde arıyor olacağız. Muhtemel bir faiz aksiyonunun ise piyasalarda derin hareketler oluşturması muhtemel olabilir. Politika gevşetmesi konusunda bir esneklik alanının olmadığını düşünmekle beraber, 4Ç21’de baz etkisinden dolayı düşebilecek bir enflasyon oranı çerçevesinde ilerleyen aylarda çok sınırlı alanda faiz indirimi olabilir. Ancak biz aksiyonların alabildiğine düşük oranlı olmasını bekleriz. Özellikle Fed’in bir sonraki toplantısından gelebilecek bir tapering açıklaması borçlanma maliyetlerini yukarı çekebileceği gibi, gelişmekte olan ülkelerin de faiz pozisyonlarını kuvvetli tutmasını gerektirebilir. İçeride enflasyonun, dışarıda Fed’in teşkil ettiği risklere karşı tolerasyon derecesini de reel faiz belirler. 

Kaynak:Tera Yatırım

Hibya Haber Ajansı

 
Koronavirüs salgınında vaka sayısı düne göre arttı
 
Türkiye’deki aylık istihdam artışı rekoru olarak kayda geçebilir
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Altın haftaya kayıpla başladı
Platin de satıcılı seanstan payını düşeni 962 dolar/ons seviyesine kadar ...
Tam bir pozitif korelasyon
Dünkü iki haber Türkiye için önemliydi: Fenerbahçe Etherium altyapısı ...
Finansal gelişmeler
Bugün içeride Haziran ayına ilişkin istihdam rakamları açıklanacak, ayrıca ...
 
Kıymetliler zorlu haftayı geride bıraktı
Altın geçtiğimiz hafta istihdam verisi sonrası oldukça sert bir fiyatlamayı ...
Günün gelişmeleri
Türkiye: Cuma günü yurtiçinde veri akışı sakindi.
Piyasa gelişmeleri
Bu hafta Perşembe günü TCMB’nin faiz kararı, Cuma günü ise Fitch’in Türkiye’nin ...
 
Uluslararası piyasalar
S&P 500 endeksinde yer alan on bir sektörden altısı günü kazanımlarla ...
Tarım dışı istihdam bekleyişi
Bugün günlerden ABD tarım dışı istihdam verisi olacaktır. Piyasanın hafta ...
Güne başlarken gelişmeler
Borsa İstanbul’da dün pozitif seyir hakimdi. Güne negatif başlangıç yapan ...
 
ANKARA GAZETESİ
YAZARLAR
Oylum Demiray
Oylum Demiray
Terörle mücadelede ‘Sri Lanka modeli’
Yavuz Münir Saatçi
Yavuz Münir Saatçi
Narman örneği ve siyasetin dibe vurma sebebi
Dağıstan Türkmen
Dağıstan Türkmen
Atatürk düşmanlığının altında yatan ne?
Dilek Yılmaz
Dilek Yılmaz
Atatürk gerçek bir Müslüman
İzzet Sevimli
İzzet Sevimli
Bu ülkeyi partiler düzeltemez...
Erkan Zorlu
Erkan Zorlu
Sorunun adı çok net: Ekonomi
ANKARA
TWITTER'DA ANKARA GAZETESİ
FACEBOOK'TA ANKARA GAZETESİ
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Haber Yorum Spor
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri