Resmi Gazete’de yayınlanan kararnameye göre, TCMB bankalardaki altın mevduat hesaplarının liraya çevrilmesini destekleyecek.
· TL'nin altına karşı düşüşünün banka faiz oranlarını aşması durumunda, TL mevduat sahiplerinin uğradıkları zararı Merkez Bankası telafi edecektir.
· Bu, altın tasarruf hesaplarını dönüştüren mudiler için tek seferlik bir destektir.
· Altın hesaplarının Türk Lirası'na çevrilmesinde Merkez Bankası'nın o gün saat 11.00'de açıklayacağı gram altın fiyatı esas alınacaktır.
· Hesaplar 3, 6 ve 12 ay vadeli olarak açılabilir.
· Bankanın hesaba uygulayacağı faiz, Merkez Bankasınca belirlenen bir haftalık repo ihale oranının altında olamaz.
· Vade sonunda banka anapara ve faizi hesap sahibine Türk Lirası olarak ödeyecektir. Ancak vade sonunda altın fiyatlarındaki farkın faiz oranından fazla olması durumunda aradaki farkı Merkez Bankası ödeyecektir.
· Hesabın vadesinden önce bozulması durumunda herhangi bir ödeme yapılmayacaktır.
Son çıkan ürünle birlikte, DTH’da çözülme etkisinin artırılmak istendiği görülüyor. Şu aşamada TL’si olanlar açısından direkt olarak döviz ve altın getirisinin garantisi kullanışlı olarak görünüyor. Ancak enflasyon ortamında aynı zamanda vade şartının DTH’dan veya altın hesaplarından TL’ye çevrim konusunda aynı kitlesel aksiyonu yaratması zor, en azından en başta stabilite unsuru olmak üzere belli başlı şartlar aranacaktır. Baktığımız zaman, altın hesaplarının TL’ye çevrimindeki esaslar da DTH’dan TL’ye çevrim konusunda aynı. Getiri ödemesine ilişkin de vade şartları mevcut ve vade bozumunda herhangi bir faiz ödemesi veya fark ödemesi olmuyor. Genel esaslar, sıfır fiyatlı bir opsiyon satın alması gibi görülse de, vade tarihi öncesi bozumda o günün kuru daha düşükse o esas alınacağından aslında sınırlı bir risk de var. Bu da aslında, en azından faiz ödemesinin alınması konusunda vade tarihlerindeki mevduat kararlarının esas olacağını gösteriyor. Vade tarihinde anapara ve faiz ödemesi veya döviz/altın daha fazla değer kazandıysa onun getirisi garanti altında.
Mevduat faizleri, kur korumalı ürün ilk açıklandığında artmaya başlamıştı. Kur korumalı üründe %17’ye faiz limiti konmuş durumda (Politika faizi + 3). Piyasa bazlı borçlanma maliyetleri ile aradaki fark da kabaca 6-7 puan oluyor (Gösterge tahvil faizi %23,3). Enflasyon da yıl sonu itibariyle en az %26-27 seviyelerinde, gelecek yılın ilk birkaç ayında da %30-35 bandı üzerinde olacak görünüyor. DTH’dan veya altından dönüşte enflasyondan korunma güdüsü de önemli olduğundan, önümüzdeki 3-4 aylık süreçteki çevrim oranı kritik.
Kaynak:Tera Yatırım-Enver Erkan
Hibya Haber Ajansı