İçişleri Bakanlığı, Battal İlgezdi'nin avukatı Ömer Faruk Hansu'nun yaptığı basın açıklamasındaki iddialara ilişkin yazılı açıklama yaptı. Bakanlık'tan yapılan açıklamada, Hansu'nun, görevden uzaklaştırma kararının siyasi saiklerle alındığı ve görevden uzaklaştırmaya esas teşkil eden konularda İlgezdi hakkında soruşturma izni verilmemesi ve kovuşturmaya yer olmadığı kararlarının bulunduğu iddiasına yer verildiği belirtildi. İçişleri Bakanlığı'nın görevden uzaklaştırma onayına esas teşkil eden dosyadaki hususlarla ilgili olarak 32 konuda soruşturma izni verilmesi, 28 konuda ise soruşturma izni verilmemesi kararının verildiği ifade edildi. Bütün belediye görevlileri ile ilgili işlemlerde olduğu gibi Ataşehir Belediyesi görevlileri hakkında da objektif hukuk kuralları gözetilerek adalet ve hakkaniyete uygun olarak karar verildiği vurgulanan açıklamada, "Bu doğrultuda, diğer belediye başkanları hakkında verilen görevden uzaklaştırma kararlarında olduğu gibi Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi'nin görevden uzaklaştırma kararında da Mülkiye Müfettişleri tarafından düzenlenen raporlar üzerine verilen soruşturma izni kararları ile adli mercilerce hali hazırda yürütülmekte olan soruşturma ve kovuşturmalarda yer alan yolsuzluk, usulsüzlük, haksız mal edinme, ihaleye fesat karıştırma ve görevi kötüye kullanma hususları esas alınmıştır" denildi.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
"Buz rezidansla ilgili olarak; mahkemelerin kararlarını dosyası içindeki belgelere göre verdiği, dolayısıyla yeni bilgi ve belge olması durumunda yeniden bir ön incelemenin yapılmasına engel teşkil edecek hukuksal bir engelin bulunmadığı, bu kapsamda Bakanlığımıza ulaşan yeni bilgi ve belgeler göz önünde tutularak açıklamada bahsedilen ön incelemeden farklı konuları da içeren yeni bir ön inceleme başlatılmış ve sonucunda Bakanlık Makamınca 20.09.2016 tarih ve 2016/387 sayılı 'Soruşturma İzni Verilmesi' kararı verilmiştir. Bu karara ilişkin yasal süreç devam etmektedir. Dolayısıyla bu kararla ilgili kesinleşmiş bir Danıştay kararı bulunmamaktadır. Erguvan Barış Parkı ile ilgili olarak; ilgilinin avukatının belirttiği Danıştay 1. Dairesinin E: 2012/1438, K: 2012/1848 sayılı kararının konusunun 'Ataşehir Küçükbakkalköy, 232 pafta, 1937 ada, 7 parselde kayıtlı bulunan Erguvan Barış Parkı ihalesinin mevzuata aykırı olarak yapıldığı ve park üzerinde imara aykırı yapılar yapılmasına göz yumularak imar kirliliğine neden olunduğu' iddiası
olduğu, ancak yeni bilgi ve belgeler üzerine 'Ataşehir Belediyesi tarafından Ataşehir ilçesi Küçükbakkalköy Mahallesi 1937 Ada, 7 Parselde gerçekleştirilen Erguvan Barış Parkı yapım işi ile ilgili olarak, arazinin kiralanması, yapımı ve işletilmesi aşamalarında yasa ve usule aykırı işlemler nedeniyle yüklenici ve taahhüt firmalarının korunmuş olması ve rant sağlanması' konusu ile ilgili olarak yeni bir ön inceleme başlatılmış ve bu ön inceleme sonucunda Bakanlık Makamınca 20.09.2016 tarih ve 2016/387 sayılı 'Soruşturma İzni Verilmesi' kararı verilmiştir. Dolayısıyla bu kararla ilgili kesinleşmiş bir Danıştay kararı da bulunmamaktadır."
"Haksız mal edinmeyle birlikte ihaleye fesat karıştırma suçunu da içermektedir"
Açıklamada, "İlgezdi'nin avukatı tarafından mal varlığı ile ilgili yargı mercilerince takipsizlik kararı verildiği belirtilmiş ise de yaptıkları açıklamaların devamında da belirttikleri üzere bu konuda Battal İlgezdi hakkında Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca 2015/100639 sayılı soruşturma kapsamında Asliye Ceza Mahkemesinde 2017/443 esasında dava açılmış olup, dava devam etmektedir. Dolayısıyla ilgili hakkında Asliye Ceza Mahkemesinde 2017/443 esasında görülen dava kapsamında takipsizlik veya beraat kararı bulunmamaktadır. Ayrıca dava dosyası, haksız mal edinmeyle birlikte ihaleye fesat karıştırma suçunu da içermektedir" ifadelerine yer verildi.
Bunların dışında görevden uzaklaştırma kararına dayanak teşkil eden farklı konularda, soruşturma izni verilen ve adli mercilerde işlemleri devam eden hususların da bulunduğu vurgulandı. İçişleri tarafından verilen uzaklaştırma kararının İlgezdi'nin avukatı tarafından yapılan açıklamadaki isnatların tam tersine, Bakanlık ve adli mercilere intikal eden çeşitli yolsuzluk, usulsüzlük, haksız mal edinme, ihaleye fesat karıştırma ve görevi kötüye kullanma iddia ve şikayetleri üzerine devam eden hukuksal süreçlere dayandığı kaydedildi.