Anayasa Mahkemesinin, Atatürk Orman Çiftliği’nde yargı kararlarının ygulanmadığıyla ilgili bireysel başvuruları, kişi yönünden yetkisizlik nedeniyle reddine ilişkin karar, Resmi Gazete ’de yayımlandı.
Başvuruda, kamu yararı temelli genel ifadelere yer verildiği ancak ihtilaf konusu meclis kararı ile uygulamaya geçirilen plan ve projeler nedeniyle bireysel olarak doğrudan maruz kalınan sağlık , mülkiyet, özel hayat gibi hususlara yönelik somut bir etkiden bahsedilmediği anlatılan kararda, şu ifadeler kullanıldı: “Buna göre, başvuruya konu meclis kararı ile AOÇ arazisi üzerinde uygulamaya geçirilen plan ve projelerin, başvurucuların güncel ve kişisel olarak doğrudan etkilediğinin başvurucular tarafından ortaya konulamadığı görüldüğünden başvurucuların mağdur statülerinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle başvurucuların ihlale neden olduğunu ileri sürdükleri hususların mağduru olmadıkları anlaşıldığından, başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin ‘kişi yönünden yetkisizlik’ nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.”
Kararı değerlendiren Çevre Mühendisleri Odası Çevre Sorunları Araştırma Merkezi Başkanı Baran Bozoğlu, Atatürk Orman Çiftliği’yle ilgili mücadelelerinin süreceğini belirterek, şunları söyledi:
‘KABUL EDİLEMEZ’
“Öncelikle verilen kararın çok geç kalmış olması AOÇ’nin Anayasa Mahkemesi ’nde öncelik sıralamasında yer almadığına dair işaretler vermiştir.
Kararda davaya konu belediye meclis kararı ile doğrudan sağlık, mülkiyet, özel hayat gibi hususlara yönelik somut bir etkiden bahsedilemeyeceği belirtilmiş ve talebimiz reddedilmiştir. Ankara’da yaşayan bireyler olarak ve Mustafa Kemal Atatürk’ün vasiyetinin sahipleri olarak AOÇ’de yaşanan talandan doğrudan etkilenmediğimizin belirtilmiş olması kabul edilemez.
‘MÜCADELEMİZ BİTMEYECEK’
Daha nasıl bir doğrudan mağduriyet beklenebilir? Ankara’da hava kirliliği artarken yaşam alanımızdaki 1. derece doğal sit alanı yok edilmektedir. Öte yandan bize emanet edilen topraklar bizden alınmış, AOÇ’ye ulaşımımız dahi engellenmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin kararını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne götürmek durumunda kalacağız. Anayasa mahkemesinin AOÇ’ye dair vermiş olduğu karar tarihe bir leke olarak geçmiştir. Toplumun doğadan ve Cumhuriyet değerlerinden kopartılmaya çalışıldığı bu kararla da somutlaşmıştır. Mücadelemiz bitmeyecek. Bütün hukuk yollarını kullanarak AOÇ’ye, vasiyete, doğaya sahip çıkmaya devam edeceğiz.”