Işık, TGRT Haber’de “Yeni sistem, 7 Haziran’lar bir daha yaşanmasın diye gerekiyor” dedi. Neler Oluyor programına katılan bakan Işık, halkın her yanlışı sandıktan düzeltmek durumunda olmadığını hatırlattı, “Parlamenter sistemin kökünü CHP dinamitledi; şimdi ‘hayır’ propagandası yapıyor” ifadesini kullandı.
“KILIÇDAROĞLU İYİ BİR ‘EVET’ PROPAGANDASI YAPTI”
Kılıçdaroğlu’nun ‘referandum’ açıklamalarını değerlendiren Fikri Işık, “Kılıçdaroğlu’nun yaptığı bir gaf değildi; bilmemezlikti. Gaf bir kelime ile olur; üst üste birkaç cümle ile gaf yapılmaz. Cumhurbaşkanlığı, başbakanlık diye izahat ile gaf olmaz. Yahu sayın Kılıçdaroğlu, işte bu sistem değişikliği de, Başbakanlık ile Cumhurbaşkanlığı’nı birleştirerek tam da Kılıçdaroğlu’nun söylediği, ‘iki başlılığı’ ortadan kaldırmak için yapılıyor. Aslında; doğrusunu söylemek gerekirse, sayın Kılıçdaroğlu ‘evet’ için iyi bir propaganda yapmış; ama bilmeden yapmış herhalde. Bizim söylediğimiz, tam da bu Sistemin en temel özelliği, devletteki çift başlılığı ortadan kaldırmak. Devlet başkanlığı ile hükümet başkanlığını birleştirmek istiyoruz. Kılıçdaroğlu, ‘hak’ olanı söylemiş” şeklinde konuştu.
“YENİ SİSTEM, ‘7 HAZİRAN’ BİR DAHA OLMASIN DİYE”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Yıldırım’ın ‘uyumlu’ çalıştığı hatırlatılan ve ‘Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile ne değişecek’ diye sorulan bakan Işık, “7 Haziran 2015 akşamını düşünürsek; sayın Bahçeli’yi ikna edebilmiş olsalardı, CHP-MHP-HDP koalisyonu kurulmuş olacaktı. Yani bir tarafta halkın yüzde 52 oyu ile seçtiği cumhurbaşkanı olacaktı. Diğer yanda da yüzde 55 almış, koalisyon olacaktı. Anayasa, cumhurbaşkanına her türlü yetkiyi vermiş. Sorumluluğu ise hükümete bırakmış. Uzlaşılmayan konuda, kimin dediği olacak? Sistem kilitlendi işte... Bugün AK Parti var; ama yarın ne olacağını kim bilebilir. Biz bir sistem değişikliğine gidiyoruz; bu insanlarla kaim değil. Geçmişte 5 ay boyunca hükümet kurulamadı işte ve PKK, iç savaşa çekmeye çalıştı ülkeyi 70’li yılları niye kaybettik? 70 ile 80 arası kaç hükümet değişti? Bir cumhurbaşkanının 100 küsür yılda seçilememesin izahı nasıl olabilir?” ifadelerini kullandı.
PARLAMENTER SİSTEM’İN KÖKÜNÜ CHP DİNAMİTLEDİ”
Fikri Işık, CHP’nin ‘hayır’ kampanyası ile kendini kandırdığını kaydederek, “Parlamenter sistemi bugün savunan, CHP’dir. Aslında aynı sistemi dinamitleyen de CHP’dir. 82 Anayasası, cumhurbaşkanının yetkileri bakımından aslında parlamenter sistem değil. 82 Anayasası’nda tamamıyla, başkanlık sistemi yetkileri var cumhurbaşkanında Bir de 367 garabeti ile cumhurbaşkanını meclisin seçemez konuma getirdiğinizde, önümüzde iki yol kalıyor. Ya mecliste azınlığın çoğunluğa tahakkümünü kabul edeceksiniz, yani 180 milletvekili olan CHP’den birini cumhurbaşkanı seçeceksiniz ya da halka gideceksiniz. Türkiye’de artık parlamenter sistem yürüyemez; bunu görmek lazım. Bir tarafta halkın seçtiği cumhurbaşkanı, öte tarafta hükümet var. Bir gemiyi, iki kaptan batırır” diye konuştu.
“HALK HER YANLIŞI, DÜZELTMEK DURUMUNDA DEĞİL”
Türkiye’nin içinden geçtiği dönemi özetleyen Fikri Işık, “12 Eylül Anayasası’nda zaten sıkıntılı olan bir konu, 367 olayı ile sürdürülemez hâle getirildi. Buna sebep olanlar, cumhurbaşkanı yetkilerine itiraz etmeyenler; şimdi kalkmış ‘hayır’ kampanyası yürütüyor. Bu, kabul edilemez. Akla uygun değil. Türkiye bu sistem ile yola devam edemez. Allah’tan halk, 1 Kasım’da cumhurbaşkanı ile uyumlu bir hükümetin yolunu açtı. Ama halk, her yanlışı sandıkta düzeltmek durumunda değil ki Milletvekillerine niye görev ve yetki veriyor? Yahu bu sistemi, sürdürülebilir hâle getirin diye Şu andaki sistem, ne deve ne kuş Ne parlamenter sistem ne başkanlık” dedi.
“CHP’NİN HİÇBİR ÖNERİSİ YOK, SÜREKLİ ENGELLİYOR”
“Biz, Türkiye’ye özgü bir cumhurbaşkanlığı sistemi önerdik. Bunun karşılığında, CHP keşke ‘parlamenter sistemi güçlendirecek şöyle bir teklifimiz var’ deseydi. Hiçbir önerisi yok, sürekli engelliyor, sistemin önünü tıkıyor, Türkiye’yi kilitlemek istiyor” diyen Işık, şöyle devam etti: “Almanya ile nüfusumuz aynı noktada Onların yaş ortalaması 45, bizimki 29. Türkiye çok dinamik bir ülke ve dünyadaki bütün problemlerin yarısının yaşandığı bölgedeki merkez ülke Böyle ‘hayır’ diye diye istikrarsızlık oluşturmaya tahammülümüz olamaz. Zaman kaybına tahammül edemeyiz. 70’lerdeki kayıpların bile bugün hâlâ faturalarını ödüyoruz. Niye Güney Kore bugün 40 bin Dolar’dayken, Türkiye daha 15 bin Dolar seviyesine gelemedi. Bunun sebebi; 70’lerdeki zaman kaybımızdır. 90’lardaki zaman kaybımızdır. Şimdi hâlâ biraz daha zaman kaybedelim denir mi; soruyorum size? Biz, ‘yağ kuyruğunun, tüp kuyruğunun olduğu günleri özledik’ diyenlere katılmıyoruz. Bir daha Türkiye’yi kimse 5 sene geriye götürmesin. Ülke; yok hükümet değişti, yok gensoru oldu, yok güvenoyu verildi, yok bütçe geçti, geçmedi; bu tartışmaları yaşamasın. Türkiye işine odaklansın. Bölgemizde çok hızlı karar almamız lazım ve çok etkin uygulamamız lazım; bunu da ancak hükümetin doğrudan sandıkta belirlendiği sistemde yapabiliriz.”