- 15 Ocak 2012...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir Fenerbahçe etkinliği için Saracoğlu Stadı’na son defa o gün gitmişti.
*
O gün, Fenerbahçe’nin efsane futbolcusu Lefter Küçükandonyadis’in ölümü nedeniyle bir tören yapılmıştı.
FETÖ kumpası sonucunda tutuklanan Aziz Yıldırım cezaevindeydi.
Cumhurbaşkanına Nihat Özdemir ev sahipliği yapmıştı.
*
Önceki akşam, 3 Ağustos 2017...
Fotoğrafa bakıyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan kravat takmamış. Tam bir Fenerbahçeli taraftar edasıyla maçı seyrediyor.
Aziz Bey ise Batılı bir kulüp başkanı gibi kravatlı...
*
İkisini yan yana oturtan şey sadece Fenerbahçelilikleri değil...
Aynı zamanda ortak bir kaderi paylaşıyorlar.
İkisi de FETÖ’nün gadrine uğramış insanlar.
*
Tarihi bir fotoğraftır bu.
İbret dolu bir fotoğraftır.
Ve bize şu gerçeği anlatır:
Darbeye uğramış, direnmiş, onu yenmiş bir siyasetçi ve onu destekleyenlerle...
Kumpasa uğramış, direnmiş, onu yenmiş bir futbol kulübü başkanı ve onu destekleyen taraftarı, aslında ortak bir tarih yazmıştır...
*
Küçük mazimiz bize şunu söyler:
Bu ortak mücadeleyi vermiş insanlar ve kurumlar birbirinin en sağlam müttefikidir.
*
Yani diyeceğim ki...
Sayın Cumhurbaşkanı, İzmir Marşı söyleyen Fenerbahçelilerden,, Atatürkçülerden, laikliği savunan insanlardan size zarar gelmez
- NOT: Erdoğan, aynı yıl ekim ayında Saracoğlu’na yine gitmişti ama o Türkiye-Romanya milli maçı içindi.
BEŞ YIL ÖNCEKİ KAREDE OLMAYAN VE OLANLAR
- 15 Ocak 2012 günü Saracoğlu Stadı’nda, üzerinde Türk bayrağı ve Fenerbahçe bayrağı olan tabutun arkasındakilere bakıyorum.
*
- Cumhurbaşkanı Erdoğan... O sırada Başbakan. Şimdi Cumhurbaşkanı...
*
- Egemen Bağış: O sırada AB ile ilişkilerden sorumlu devlet bakanı. Artık ne bakan ne de milletvekili.
*
- Kadir Topbaş: O sıralarda Erdoğan’ın en yakını. 15 Temmuz’dan sonra artık kenarda. Damadı FETÖ davasından içeride.
*
- Hüseyin Çapkın: O sırada İstanbul Emniyet Müdürü. 17 Haziran 2017 günü FETÖ soruşturması kapsamında tutuklandı. Hakkında 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis isteniyor.
- Hüseyin Avni Mutlu: FETÖ davasından tutuklandı. Hakkında 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis isteniyor.
*
- Aziz Yıldırım: O gün o karede yok. Çünkü FETÖ kumpasından içeride.
Ama bugün hâlâ Fenerbahçe başkanlığı koltuğunda ve Cumhurbaşkanı’nın yanında oturuyor...
AZİZ YILDIRIM’A SORDUM: SİZ Mİ DAVET ETTİNİZ CUMHURBAŞKANI MI İSTEDİ
DÜN Aziz Yıldırım’la konuşup Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Fenerbahçe maçına gelmesi ile ilgili merak ettiklerimi sordum.
*
-Siz mi davet ettiniz yoksa Sayın Cumhurbaşkanı kendisi mi gelmek istedi?
“Cumhurbaşkanlığı’ndan telefon ettiler. Cumhurbaşkanı’nın geleceğini bildirdiler.”
*
- Özel bir hazırlık yapıldı mı?
“Tabii, Cumhurbaşkanlığı’nın güvenlik görevlileri önceden gelip hazırlık yaptı. Biz de aşağıda kapıda karşıladık.”
- Maç sırasında nasıldı?
“Gayet iyiydi. Takımın rakibini elemesinden memnun kaldı.”
*
- İzmir Marşı söylendiğinde tepkisi ne oldu?
“Soyunma odasına indik, çıkarken söylediler. Tepkisi falan olmadı. Gayet normaldi.”
*
- Siz ne söylediniz?
“Gelmesine çok sevindiğimizi, ne zaman isterse onu ağırlamaktan zevk alacağımızı söyledim.”
*
Ben de bir Fenerbahçeli olarak gelmesine çok sevindim.
BİR AYDA ÜÇÜNCÜ GÜZEL İŞARET
- CUMHURBAŞKANI Erdoğan’ın Fenerbahçe maçını izlemesi üçüncü güzel işaretiydi.
İlkini dün yazmıştım.
Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’i arayıp geçmiş
olsun demesi, olay hakkında bilgi alması çok hoşuma gitmişti.
Sonradan hatırladım. Aslında o ikinci işaretti.
Daha önce Tunceli’de öldürülen öğretmen için PKK karşıtı yürüyüş düzenleyen CHP milletvekili Gürsel Erol’u da arayıp kutlamıştı.
Bak sen şuna, Türk devletini yıkıp yenisini kuracakmış
BAK sen şu konuşana...
Yeni devlet kuruyormuş...
Kurucu liderliğine de Erdoğan’ı tensip buyurmuş.
*
Adama densiz desem...
“Bu kadarcık mı yani” diyeceksiniz...
*
“Patavatsız” desem o daha da az kalacak...
*
“Şuursuz” desem, saçmalığı için hafifletici neden sayılacak...
*
Git Allah’ından bul ne diyeyim...
*
Be adam bu şuursuz lafı ederken ne demek istiyorsun...
Bu halkın seçtiği Cumhurbaşkanı Erdoğan, başında bulunduğu devleti mi yıkacak yani...
*
Ne demek istiyorsun sen... Yani 15 yıldır bu devletin başında istilacılar, işgalciler mi oturuyordu...
Yani bugünün Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 yıldır o koltukta oturan işgalci, istilacı, eski Türkiye’nin Başbakanı Erdoğan’ı devirip yerine mi geçiyor...
*
Gitti bunların aklı, şuuru..
Ama ciddiye almayın...
Bunlar böyledir...
*
Havaya bir girdiler mi, şuursuzluk bentlerini çiğner aşarlar.
Unuttunuz mu daha dün, PKK’yla anlaşıp çözüm süreci başladığında, sözlüğümüzden Türk kelimesini atmaya, direğimizden Türk bayrağını indirmeye, devlet dairelerimizden Türkiye Cumhuriyeti ibaresini kaldırmaya cüret etmişlerdi de...
Sonra rüzgâr dönüverince, onlar da rüzgâr fırıldağına dönmüşlerdi.
*
Bak benim şuursuz kaplanım... Sana bir tavsiye...
Sakın ola Devlet Bahçeli’nin yanında “Türk devletini yıkıyoruz” falan gibi laflar etme...
Sonra yukarının bir çuval incirini berbat edersin...
*
Kaldırmaya şimdiden teşne olduğun o hafriyat var ya...
Maazallah altında ilk kalan sen olursun...
*
Duydun mu benim kuyruksuz aslanım...