Öğrencilerin yeni çalışma alanlarını ve güncel bilgileri keşfederek düşünme becerilerinin gelişmesini sağlama amacıyla çalışan İstanbul Aydın Çocuk Üniversitesi, bilim meraklısı ama eğlenceyi de seven miniklerle buluşmaya hazırlanıyor. İAU Çocuk Üniversitesi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ayşin Kaplan Sayı öncülüğünde toplam 16 eğitim programı düzenleyen çocuk üniversitesi bu yıl 10-28 Temmuz tarihleri arasında yaz okulunun kapılarını açmaya hazırlanıyor.
Hangi dersler var?
İki hafta sürecek eğitim programında öğrenciler Kodlama ve Animasyon, Eğlenceli Bilim, Keşfedici Düşünme, Eleştirel Düşünme Temelli Matematik, Spor, İngilizce, Astronomi, Sanat ve Çocuk Edebiyatı konularında dersler görecek. Karma olarak gerçekleşecek yaz okulu eğitiminde üstün yetenekli ve üstün zekâlı çocuklar sınıf içinde farklılaşmış eğitim görerek yaşıtları ile doğru iletişim kurmayı öğreniyor. Ayrıca üniversite sınıflarında uzman hocalarından eğitim alan çocuklar küçük yaşlarda üniversite hayatı ile tanışmış oluyor. Her bir ders için derse uygun atölyenin kullanıldığı yaz okulunda çocuklar için ayrı atölyelerde ve farklılaştırılmış eğitim ortamlarında ders görmek heyecanlı oluyor. Üstelik küçük yaşta üniversite eğitimi ile tanışmış oluyor. Ders içerikleri ise yaşlarına uygun ve çocukların ilgi alanlarına uygun konular olduğu için program çocukları eğitime daha da yaklaştırıyor. Yrd. Doç. Dr. Ayşin Kaplan Sayı ve alanında uzman hocalarıyla İAÜ, geleceğin aydınlarına ışık tutmaya devam ediyor.
Klasik eğitimden çok farklı
Öğrencilerin, dijital okur yazar ve global düşünebilen bireyler olarak hem topluma hem de kendine yön vermelerine rehberlik eden çocuk üniversitesi 5-12 yaş arasındaki çocuklar için Florya Halit Aydın Yerleşkesi’nde yaz okulu eğitimi vermeye hazırlanıyor. Üç hafta sürecek yaz okulunda ders içerikleri ise eleştirel düşünme temelli matematik atölyesinde öğrenciler temelde düşünmeye ve öğrenmeye yönlendirilerek matematikte ilerlemeler, analitik düşünmeleri ve matematik konularını hayatla birleştirmeleri hedefleniyor. Eğlenceli Bilim Atölyesi’nde ise ilk ve ortaokul düzeyindeki çocukların fen ve matematik kavramları uygulamaları deneyler yoluyla bilimsel süreç becerileri ve yaratıcı düşünme becerileri geliştiriliyor. Spor faaliyetlerin de ise etkinlikler oyun şeklinde yapılarak çocukların küçük rekabetler içinde çocukların yaşayarak farkındalıklarını geliştirmesi sağlanıyor. Kodlama ve animasyonda dersinde çocukların Scratch, Pyhton ve HTML dili gibi programların kullanılması ile öğrencilerin ileri derecede bilgisayar bilgisi destekleniyor. Keşfedici düşünme ile ise çocukların farklı açılardan düşünmeleri, daha ayrıntılı ve sıra dışı düşünmeleri sağlanarak bilişsel ve duygusal gelişimine katkı sağlanıyor. Yani bu programlarda klasik eğitimin çok dışına çıkılıyor. Çocuklar hem eğleniyor hem de öğreniyor. Derslerde oku-dinle klasik öğrenme metotları yerine yap, uygula, düşün ve geliştir gibi değişik metotlar uygulanıyor. Her yıl içerik değiştirilerek çocuklara faydalı eğitimler sunuluyor. Eğitimlerin haricinde üç katılım sertifikaları ile mezun oluyor.
Üstün yetenekli çocuklara yönelik programlar da yürütülüyor
Çocuk Üniversitesinin sistemli ve 13 haftalık programlarla ilerlediğini kaydeden İAÜ Çocuk Üniversitesi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ayşin Kaplan Sayı; verdikleri atölye temelli ve uygulamalı eğitimlerin birçok üniversite ve kurum tarafından örnek alındığını belirtiyor. Bu sebeple ilçe ve il düzeyinde birçok çocuk üniversitesinin açılmasına örnek teşkil ettiklerini belirten Yrd. Doç. Dr. Sayı, bu konudaki akademik çalışmaların ise giderek hızlandığını belirtiyor. Üstün yetenekli çocuklara yönelik en uzun vadeli ve verimli programlar da yine İAÜ Çocuk Üniversitesi tarafından yürütülüyor. Ailelerle sürekli iç içe ve iletişimde olduklarını belirten Yrd. Doç. Dr. Sayı; özellikle üstün yetenekli çocukların eğitiminde okulların eksikliklerini tamamladıkları gibi, bu çocuklarımızı sosyal ve duygusal yönden destekleyerek, aileleri donanımlı kılarak topluma kazandırdıklarının altını çiziyor. Üstün yetenekliler eğitiminin sürekli gündemde kalması gerektiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Sayı; her konferansta, seminerde ailelerin yardım çığlıklarıyla yüz yüze kaldığını belirterek; bu konuda devletin samimi bir irade göstermesi gerektiğini söylüyor.