1996-2000 yılları arasında Türkiye’de görev yapan Faig Bagırov, 10 yıl aranın ardından 2010 yılında ülkesinin büyükelçisi olarak Ankara’ya tekrar geldi. Burada görev yapmanın büyük sorumluluğu olduğunu ifade eden Büyükelçi Sağırov, “İki ülke birbirine çok yakın ve kardeş. Biz hem Azerbaycan, hem de Türkiye için çalışıyoruz” dedi.
Özümüzü buluyoruz
“1996-200 yılları arasında yine Türkiye’de görev yaptım. 10 yıl aranın ardından tekrar Türkiye’ye geldim. 15 aydır Türkiye’deyim, Daha önce Azerbaycan’ın Mısır’daki büyükelçisi olarak görev yaptım. Haydar Aliyev’in söylediği gibi Azerbaycan ve Türkiye “Bir millet iki devlet”. Türkiye’yi gezdiğinizde bunu daha iyi anlıyorsunuz. Bize büyük bir sorumluluk düşüyor. Biz hem Azerbaycan, hem Türkiye için çalışıyoruz. İki ülke birbirine çok yakın ülke. Bu ülkelerin amaçlarına uygun olarak biz de görevlerimizi yapıyoruz. Biz burada özümüzü buluyoruz, kendi evimizde hissediyoruz. Bu hissi her yerde alıyorsunuz.
Stratejik müttefik
Şimdiye kadar bütün alanlarda çalışmalar yaptık. Azerbaycan’la Türkiye arasındaki ilişkilerin daha da ileriye götürülmesi konusunda adımlar attık. Siyasi ve ekonomik alanlarda çalışmalarımız oldu. Bu yıl Azerbaycan’ın bağımsızlığının 20. Yıl dönümü. Bu kapsamda konser programları, sergiler, konferanslar gibi etkinlikler düzenliyoruz. Türkiye Azerbaycan’ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülke. Tüm faaliyetlerimiz Azerbaycan ve Türkiye arasındaki ilişkilerin strateji seviyesine yükselmesine neden oldu. Azerbaycan ve Türkiye, stratejik müttefik ve partner iki ülke.
Bu göreve kendimizi feda ettik
Diplomasi işinde rahatsız olmak diye bir şey yok. Biz bu faaliyete kendimizi feda ettik. Ülkenin durumu kötü olabilir, biz bu gelişmeleri takip etmek zorundayız. Türkiye’de meydana gelen bazı olaylar Türk halkını üzdüğü gibi bizi de üzüyor.
Gölbaşı’na zaman ayırmaya çalışıyoruz
İş dışında zaman kalmıyor. Çünkü, Türkiye büyük bir ülke ve gündemi çok yoğun. Ankara’da çok sayıda temsilcilikler mevcut. Hem Türkiye, hemde diğer ülkelerle olan ilişkiler bize boş vakit bırakmıyor. Vakit buldukça şehir dışına çıkmayı tercih ediyoruz. Genelliklerİstanbul, İzmir, Antalya gibi şehirlere gidiyoruz. İzmir, Bakü ile kardeş şehir. Çok benzerlikler var. İzmir bize Bakü’yü hatırlatır.Ankara’nın muhtelif yerlerini ziyaret ediyoruz. Gölbaşı’na zaman ayırmaya çalışıyoruz.
Çok sayıda etkinlik
Biz bu yıl çok sayıda etkinlikler düzenledik. Siyasi, ekonomik ve kültürel etkinlikler yaptık. Azerbaycanlı gruplar, Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde gösteriler yaptılar. Türkiye’de çok sayıda sanatçı yaşıyor. Bu sanatçılar arasında ressamlar da var. Bu ressamlar, Türkiye’de bazı üniversitelerde güzel sanatlar fakülteleri kurulmasında ve yürütülmesinde çalışmalarda bulundular, katkı sağladılar. Mayıs ayında onların eserlerinin yer aldığı büyük bir sergi yaptık. Çok sayıda ziyaretçi sergiyi gezdi. Türksoy’la birlikte bazı çalışmalar yaptık. Onların faaliyetleriyle yakından ilgileniyoruz. Besteci Polat Bülbüloğlu’nun Aşk ve Ölüm isimli balesi sahnelendi. Azeri bestekarların eserlerinin seslendirildiği bir konser düzenledik. Medeniyetle birlikte bizim ilişkilerimiz de gelişiyor. İş adamlarımız Türkiye’de yatırımlar yapıyor.
Ajda sevindirdi
Biz Türk müziğini çok severiz. Sovyetler birliği zamanında Türk müziğine hasret kalmıştık. O zaman kaset ve plaklar vardı. Onları bulmak çok zordu. Ama biz bulup dinlemeye çalışırdık. Şuan istediğimiz sanatçıyı dinleyebilmek bizim için büyük bir zevk. Türk müziğinin ne derece zengin olduğunu biliyoruz. Geçen Mayıs ayında düzenlediğimiz resepsiyonda Ajda Pekkan bizim resepsiyonumuza katıldı. Bu bizim için büyük bir sevinç oldu.”