Avrupa Birliği ülkelerinde 2017 yılında yapılacak en önemli seçimlerinden biri 23 Nisan ve 7 Mayıs’ta Fransa’da yapılacak. Ülke 11-18 Haziran tarihlerinde de milletvekillerini seçecek. Hollanda’da olduğu gibi Fransa’da da aşırı sağ giderek güçleniyor ve ülkenin cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ilk sıralarda Ulusal Cephe lideri Marine Le Pen’in ismi geçiyor. Le Pen’in Cumhurbaşkanı olup olmayacağından ziyade alacağı oy oranı Avrupa Birliği’nin geleceği için büyük önem taşıyor. 1951 yılında Paris Anlaşması ile kurulan ve altı kurucu üye arasında en ağırlıklı ülke statüsü bulunan Fransa’da AB tartışma konusu olması AB ülkelerini ciddi manada endişelendiriyor.
AVRUPA’DA LE PEN EDİŞESİ
Ulusal Cephe lideri Le Pen, İngiltere gibi ülkesinin Avrupa Birliği’nde kalıp kalmama konusunda referanduma getireceğini dillendiriyor ve alacağı oy oranı AB’nin Fransa’daki geleceğini daha doğrusu kıta Avrupa’sındaki varlığını tartışacak. 1992 yılında Maastricht Antlaşması ile Avrupa Birliği ismini alan birlik o tarihten günümüze kadar ne üye ülkelerin var olan sorunlarına çözüm getirebildi ne de uluslararası krizlerde varlığını hissettirebildi. Toplanıp dağılmaktan rapor yayınlayıp kınama yapan kurum haline gelen Avrupa Birliği üye ülkeler nezdinde ciddi mana tartışılır hale geldi. Mevcut kriterlerin gümüz şartlarına çare olmadığı köklü reformlar yapamadığı için üyeler AB’den ümidini kestikleri için seçim çalışmalarında AB karşıtlığı taraf bulması AB ülkeleri arasında da endişeyle karşılanıyor.
7 MİLYONU AŞKIN FRANSIZI ZANLI YAPTILAR
Kasım 2014’te meydana gelen Paris saldırılarından sonra, İslam ve terör, Fransız toplumunun en önemli iki başlığı haline geldi. İstinasız bütün siyasetçiler her konuşmalarında terör saldırısı ihtimali ve buna bağlı İslam karşıtlığı günlük hayatın vazgeçilmez konularının başında geliyor. Olağanüstü hal uygulamaları, terör yasasının değişmesi İslam karşı eylem ve açıklamalar. Medyanın bu konuda yargısız infazı Fransız ırkçılarına büyük destek sağlıyor. Bir taraftan terörle İslam’ı eşdeğer tutanlar ülkedeki 7 milyonu aşkın Müslümanları zanlı haline getirdiler. Müslümanlara getirilen kıyafet yasaklarının da ülke gündeminden düşmeyişi İslamofobi taraftarlarına güç verdi. Ülkedeki yabancı düşmanlığı ve işsizliğin tek sorunu yabancılar olarak gösterilmesi ise ırkçılık ve yabancı düşmanı söylemlerin neticesi gelecekte Fransa’ya ağır bir bedel olarak geri döneceğe benziyor. İslam ve yabancı düşmanlığı söylemlerle bir kaç puan daha fazla oy almaya çalışan siyasiler şimdi de Le Pen korkusu ile karşı karşıya kaldı.
SEÇİM MARATONU 23 NİSAN’DA BAŞLIYOR
Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimleri 23 Nisan ve 7 Mayıs tarihlerinde yapılacak. 66 milyon nüfuslu ülkede 43 milyon seçmen sandık başına giderek önce cumhurbaşkanını, 11-18 Haziran tarihlerinde de milletvekillerini seçecek. Son yapılan anketlere göre, Ulusal Cephe Le Pen yüzde 26 ile 27 arası, bağımsız aday Emmanuel Macron yüzde 23 ile 26 arası, Cumhuriyetçi François Fillon yüzde 19 ile 21 arası, Sosyalist Parti adayı Benoit Hamon yüzde 13 ile 15 arası oy aldı.