Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;
Türkiye 40 yıldır bölücü terörle mücadele eden pek çok kayıplar veren acılar çeken bir ülkedir.
Bölge ülkelerinin küresel güçlerin piyonu haline dönüşen örgüt bir süre kendi kabuğuna çekilmiştir.
2013 yılından itibaren pek çok araçla birlikte PKK ile yeniden harekete geçirdiler.
Hiçbir insanımızın kanı dökülmesin, analar ağlamasın, çocuklar ağlamasın diye her türlü gayreti samimiyeti gösterdik.
15 Temmuz'da Türkiye diz çöktürmeye çalışanlara karşı milletimiz canı pahasına tarihi bir ders vermiştir.
Terör örgütünün yıllarca uğraşarak oluşturduğu kadronun önemli bir bölümü beş yıllık süre içerisinde bertaraf ediyoruz.
Katran karası haleleriyle ülkemize özgürlük, adalet, hak dersi vermeye kalkanlar önce kendi hallerine bakmalıdır.
Sizlerde farkındasınız biz ise binlerce yıllık köklü geçmişimizde nice fırtınalar atlattık. Allah'ın izniyle nicelerini de sapasağlam atlatırız. Çünkü biz hiçbir zaman zalime olur zalimin yanında yer almadı zalime teslim olmadık çünkü biz her zaman mal diye kucak açtık mazluma el uzattık hakkını arayanla birlikte olduk.
Her yerde aynı onurlu bu tavrı gösterdi şayet bunun için bir bedel ödememiz gerekiyorsa da ödedik. Bu bedeli yeri geldi sokaklarımız karıştırılarak ödedik yeri geldi siyasi denemesiyle ödedik, yeri geldi terör örgütleri sınırlarımız içinden ve dışından üzerimize salınarak, yeri geldi darbe girişimi ile ödedik.
Hiçbir zaman hiçbir zaman teslim olmadık eğilmedik.
Terörle mücadele meselesi her türlü siyasi çekişmenin hesabı günlük polemiklerin üzerinde tutulması gereken milli bir ülkemizin bütünlüğü milletimizin birliği ile ilgili böyle kritik bir konuda her siyasi partinin sorumluluk duygusuyla hareket etmesini beklemektir.
Terör örgütünü kınamayan hiç kimse kendini bu ülkenin siyasetçisi bu ülkenin partisi olarak tanıtamaz.
Bunca yıldır CHP'nin Genel Başkanlık koltuğunu cebren ve hile ile işgal etmiş bir adamcağızdır.
Her şeyden önce bu zatın PKK terör nasıl bir alçak yapı olduğundan bugüne kadar hangi katliamları yaptığından kimlerden destek aldığından insanlıkla uzaktan yakından ilgisi bulunmadığından habersiz olduğunu anlıyoruz.
Suriye'den Karabağ Doğu Akdeniz'e kadar yaptığımız hiçbir operasyonu zaten sahiplenmediler.
Biz milletimizle birlikte gerektiğinde yedi düvele meydan okuyarak gerektiğinde çatışmaları göze alarak gerektiğinde tüm gücümüzle haykırarak gerektiğinde bu harekatları gerçekleştirdik.
Geleceğimizi yüksek teknoloji de araştırma geliştirme de inovasyonda arıyoruz.
Bu vizyoner atılıma uzay masalı diyecek kadar küçüldüler.
Yerli otomobil hedeflediğimiz tarihte milletimizin hizmetine sunulacak.
Ekonominin gösterdiği performans salgın sonrası süreçte ülkemize duyulan güveni artıracak.
Sadece sosyal koruma kalkanı kapsamında sosyal destek, kısa çalışma ödeneği, nakdi ücret desteği, işsizlik ödeneği, normalleşme desteği, başlıkları altında milletimizi aktardığımız kaynak 53 milyar aştı.
Toplamı 311 milyar lirayı bulan destek ve teşviklerle sıkıntıları bir nebze hafifletmenin gayreti içindeyiz.
Buğday, arpa, çavdar, yulaf gibi hububat ürünlerinde dekara 8 lira olan desteği 16 liraya yükseltiyoruz.
Gübre desteklerini yüzde 100 artışla 2 katına çıkarıyoruz.
Organik ve organomineral gübre kullanan üreticilerimize ise ilave olarak dekara 10 lira olan destekleme ödemesini 20 liraya yükseltiyoruz.
Kısa çalışma ödeneğini son kez mart sonuna kadar uzattık.
5,5 milyon üzerinde aşılama sayısıyla da dünya üzerinde benzersiz bir durumdayız.
Mart başı itibariyle kademeli normalleşme sürecini başlatıyoruz
İllerimizi 4 grupta ayırarak mart başı itibarıla kademeli normalleşme sürecini başlatıyoruz.
Restoran rahatlatacak adımları atacağız önümüzdeki günlerde açıklanacaktır.
Hafta sonu uygulamasından başlayan sokağa çıkma sınırlamasını da illerimizdeki duruma bakarak aşamalı şekilde kaldırıyoruz.
Hibya Haber Ajansı