Direkt uçuş tepkisi: ‘Bir arpa boyu yol alınamadı’

Ankara’dan yurtdışına direkt uçuş konusunda yaşanan sorunun artık kronikleştiğini ifade eden Genç Girişim ve Yönetişim Derneği Başkanı M. Nezih Allıoğlu, “Son 6-7 yıldır bu kentin gündeminde yurtdışına direkt uçuş sorunu var. Bakanı da şikâyetçi, gelen vali de, siyasetçi de, sanayici ve işadamı da... Her fırsatta bu meseleyle ilgili kent dinamikleri serzenişte bulunuyor, muhatapların kapısını arşınlıyor, çözümü noktasında çaba sarf ediyor. Ancak geldiğimiz noktada bir arpa boyu yol alınamadığını görüyoruz” dedi. Ankara sanayi ve ticaretinin çatı kuruluşları olan ASO ve ATO’nun geçmiş dönem ve mevcut yönetimlerinin bu konuda gösterdikleri çabanın karşılık bulamamasının düşündürücü olduğuna vurgu yapan Allıoğlu, şöyle konuştu:

HİÇBİR GEREKÇESİ OLAMAZ

“Memur kenti hüviyetinden sıyrılalım diyoruz, Ankara sanayi ve ticarette de gelişsin istiyoruz, ihracatımız artsın, ihracatçımız global pazarda rekabet edebilsin istiyoruz ancak bunlar için en temel gereksinim olan ulaşım ihtiyacını karşılayamıyoruz. Bugün Ankara’da bir işadamı yurtdışındaki üç saatlik mesafeye aktarmalarla 13 saatte gidiyorsa bunun hiçbir açıklaması, hiçbir gerekçesi olamaz. Kimsenin bu kadar zaman kaybına tahammülü olamaz, bu kayıp kabul edilemez, telafi edilemez. İstanbul’un 500 civarında uluslararası seferi varken bunun yüzde 10’unun dahi Ankara’dan yapılmaması, yalnızca 8 uluslararası uçuş olmasının açıklaması olamaz.”

ANKARA’NIN PRESTİJİ KALMADI

Başkent iş dünyasının yeni pazarlara açılması, mevcut pazarlarını genişletmesi, daha çok yabancıyla ticaret yapabilmesi için mutlaka direkt uçuş konusundaki engellerin giderilmesi gerekmektedir. Hem bizim yatırımcılarımızın yurtdışına rahat ulaşması, hem de yurtdışından gelecek işadamlarının İstanbul aktarması olmadan Ankara’ya ulaşması ve yabancı yatırımların artması için gereken yapılmalıdır. Her şey bir yana bir ülkenin başkentinden direkt uçuş olması o ülkenin, o kentin prestijidir. Ankara bugün bu konuda verilen sözlerin tutulmadığı, devletin en üst kademelerinin dahi çaresiz kaldığı, sanayici ve işadamı örgütlerinin ‘haydi’ demekten yorulduğu bir başkent konumundadır, prestiji kalmamıştır. Açıkçası bugün gelinen nokta sadece kabul edilemez değil, bir o kadar da düşündürücüdür.”