Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
"Bu Yol Avrupa'dan gelip orta Asya'ya uzanan Kafkasya koridorunun en önemli güzergahlarından birinin üzerinde yer almaktadır. Aynı şekilde bu proje Rize Mardin hattındaki Kuzey-Güney ulaşım ağının da en kritik kısımlarından biridir.
Özellikle kış aylarında ulaşımda çok ciddi zorlukların yaşandığı bu bölge artık güvenli konforlu ve hesaplı bir süreçte geçilebilecektir.
Tüm bu yolların bugün yaklaşık 31 kilometresini hizmete alıyoruz. Kalanı da en kısa sürede tamamlanarak trafiğe açılacaktır.
Lojistik limanının da devreye girmesiyle çok sayıda firma bu bölgede üretim ve lojistik faaliyetine başlayacaktır.
Dünyanın yıldızı giderek yükselen bölgesi Doğu Karadeniz'de yavaş yavaş şekillenmeye başlanan büyük ekonomik potansiyeli altyapısını şimdiden kurmuş oluyoruz.
Sanayisiyle ve turizmi ile giderek gelişen bu bölgemizde yaptığımız her yatırımın ülkemize çok ciddi geri dönüşleri olacağından şüphe duymuyoruz. En zor şartlarda dahi fevkalade başarılara imza atan Karadeniz'de hemşerilerimin bu imkanları en iyi şekilde değerlendireceğini yürekten inanıyorum.
Ülkemizin altyapı projeleri bakımından en zor bölgesi olan Karadeniz'i adım adım hak ettiği eserlere hizmetlere kavuşturuyoruz. Sadece bununla kalmıyor bölgemizin zorlu coğrafyasının kaçınılmaz bir sonucu olan afetlere karşı da etkin bir mücadele yürütüyoruz.
Son dönemde Karadeniz Sahili boyunca gerek Giresun Rize ve Artvin'de gerek Kastamonu ve Sinop'ta bütün yaşanan sel felaketlerinin yol açtığı hasarları kısa sürede ortadan kaldırdık. Büyük yıkımların yaşandığı ilçelerimizi adeta yeni baştan inşa ederek insanımıza sahipsiz olmadığını devletinin yanında bulunduğunu gösteriyoruz.
Kastamonu ve Sinop'ta da inşallah bir yıla kadar tüm bu çalışmaları tamamlamış olacağız.
Avrupa'da sel felaketlerinin üzerinden aylar geçmesine rağmen hâlâ hiçbir altyapının çalışmadığının haberlerini sizler de televizyonlarda izliyorsunuz. Aynı dönemde biz felaketin ardından üç beş güne kalmadan gerektiğinde helikopterle jeneratör taşıyarak gerektiğinde askerimizin envanterindeki seyyar köprüleri kurarak ulaştık.
Ama birileri de biz bu adımları atarken acaba nasıl biz bunların önlü keseriz diye buralara geliyor! Ya bunların bir dikili taşı yok ya bir dikili taşınız olsun! Var mı? Bunların bir dikili taşı yok!
Şimdi biz İkizdere de Lojistik Tesislerini yapıyoruz bunlar çıkıyor oradan geliyor bizim bu lojistik tesisi yapımını durdurmak için geliyorlar.
Türkiye'nin değişik yerlerinden ne kadar sol varsa komünist varsa alıp buraya geliyorlar. Neymiş bizim önümüzü kesecekler. Siz bu milletin önünü kesemezsiniz kesemeyeceksiniz. Biz bu tesisleri yapacağız bu yolları yapacağız. Bu tünelleri yapıyoruz, yapacağız sizin gücünüz bunların önünü kesmeye yetmez.
İnsanı, insanı eşref-i mahlukat sıfatıyla her şeyin üzerinde tutmak gerekir. Ama bunların böyle bir derdi var mı? Bunların eşref-i mahlukat diye bir durumu var mı ?
Biz çok paramız çok aracımız çok personelimiz bulunduğu için değil işte bu anlayışla hareket ettiğimiz için kısa sürede felaketlerin izlerini silebiliyoruz.
Allah devlete millete zeval vermesin. Rabbim bizleri her türlü beladan musibetten felaketten korusun. Rabbim mazlumların duasını alan bu ülkeyi bu milleti her alanda ve her daim muzaffer eylesin kardeşlerim.
Türkiye'nin son 8 yılı toplumsal kargaşa çıkarma denemeleriyle terör saldırılarıyla siyasi ve ekonomik kumpaslar darbe girişimleri ile son dönemde de salgınla ve tabii afetle geçti. Hamdolsun. Tüm bu sıkıntıları milletimizle birlikte verdiğimiz mücadele ile birer birer geri bıraktık. Ancak bu süreçte bir şeye özellikle dikkat ettik. Şartlar ne olursa olsun ülkemizin demokratik ve ekonomik kalkınmasının yönünün hep yukarı doğru olmasını sağlamak için var gücümüzle çalıştık.
Sokaklarımızı kana ve ateşe bulanmaya çalışıldı. Terör saldırısına uğradığımızda ertesi sabah hepimiz işimizin başında kaldığımız yerden çalışmaya devam ettik. Darbe girişiminin olduğu gece gün ağarana kadar hainlerle çarpıştık.
Ertesi sabah yine hepimiz önceki akşam bıraktığımız yerden işimize devam ettik.
2. çeyrek büyüme rakamını almıştık. Türkiye, 2021 yılında İngiltere'den sonra 2. en büyük büyüme rakamına sahip ülke oldu.
Enflasyon sadece bizim sorunumuz değil tüm dünyanın sorunudur Euro Bölgesi son 10 yılın en yüksek enflasyonu ile baş etmeye çalışıyor.
Türkiye salgın ortasında ortaya çıkan fırsatları değerlendirerek bu tür sıkıntıları hamdolsun ayağının altına almış ve bunları artık geride bırakarak çok daha büyük başarılara yönelme potansiyeli olan bir ülke konumuna gelmiştir.
Nitekim mesela turizmde kısa sürede kayıplarımızı telafi edecek hatta ötesine geçeceğiz.
Üretimde firmalarımız siparişlere artık yetişemiyor. Bugün sanayi sektöründeki firmalarımızın tek sorunu kapasiteyi genişletmek için yeni makine parkurlarına dönüştürecek hammadde ve istihdam sağlayacak nitelikli insan gücü bulmaktır.
Tabi bunları bazılarının gözleri var görmez, kulakları var işitmez, dilleri var hakikati ifade etmeye yaraşmaz daha kötüsü ülkenin ve milletin felaketinden kendilerine çıkar olan bu zihniyetin kalbi de kararmış gönlüde nasırlaşmıştır. Biz hayatımızın her döneminde olduğu gibi bugün de sadece Allah'ın rızasını milletimizin sevgisini insanlarımızın duasını bekleyelim.
Eser ve hizmet siyaseti ile çalışmayı sürdürüyoruz başladığımız yükseldiğini gördüğümüz bitirdiğimiz her proje her yatırım her hizmet ülke olarak geleceğe daha güvenle bakmamızı sağlıyor.
Tabii afette olan bir Türkiye'den krizlerin üstesinden dünyada eşi benzeri görülmemiş bir hızla gelebilen bir Türkiye'ye Elhamdülillah ulaştık. Terör saldırıları darbe girişimlerinin 19 yıldır kesintisiz olarak bize verdiği destek için şükranlarımı sunuyorum."
Hibya Haber Ajansı