Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
"Milletvekili Bakan Genel Başkan Yardımcısı Kadın Kolları Başkanı olarak uzun yıllar birlikte çalıştığımız Güldal Akşit hanfendiye Allah'tan rahmet ailesine başsağlığı diliyorum.
Kendisi kadın ve aileden sorumlu devlet bakanlığı döneminde engelli kardeşlerimize de pek çok önemli hizmetler yapmıştı. Rabbimden demokrasi ve kalkınma mücadelemizde çok emeği olan Akşit Hanfendi cenneti ile Müşerref eğlenmesini diliyorum. Yarın Defni gerçekleşecek olan hanfendiye camiamıza başsağlığı diliyorum. Çok çok farklı bir dönemden geçiyoruz camiamızın içerisinde birçok kardeşimizi bu arada kaybettik.
Mukadder olan Ömür Tabii ki son buluyor ve mukadder olan bu ömrün son bulmasıyla hepimizin de varacağı yer malum orası. Rabbimden temennimiz odur ki bizlere de cennetiyle cemaliyle müşerref ailesine şahsım eşim camiamız ve milletim adına başsağlığı diliyorum.
Sizlerin vasıtasıyla ülkemizdeki ve dünyadaki tüm engelli kardeşlerimize selamlarımı saygılarımı iletiyorum.
Başta burada bulunan kardeşlerim olmak üzere tüm engellilerin 3 Aralık Dünya Engelliler Gününü yürekten tebrik ediyorum.
Dün Tokyo 2020 Paralimpik Olimpiyat Oyunlarında kazandıkları toplam 15 madalyayla ülkemizi gururlandıran sporcularımızı külliyede ağırladık. Her türlü zorluğa rağmen Paralimpik sporcu elde ettiği başarılar karşısında milletçe hepimiz gerçekten farklı duygular yaşadık.
Elbette tüm spor dallarındaki başarılarımızı önemsiyoruz ama engelli sporcularımızın başarılarına çok daha farklı bir nazarla bakıyoruz buradan bir kez daha kendilerini kutluyor başarılarının artarak devam etmesini diliyorum.
Dünya Engelliler Gününü vesile kılarak aynı zamanda 750 engelli öğretmenimizin de atamasını gerçekleştiriyoruz.
Bugünkü ile birlikte hükümetlerimiz döneminde yapılan engelli ataması toplamda 63087'ye ulaşmış bulunuyor. 2002 yılında iktidara geldiğimizde kamuda görev yapan engelli memur sayısı neydi biliyor musunuz 5777 nereden nereye?
Önceki gün Külliyemizde de yaptığımız 20. Milli Eğitim Şurası açılış programında öğretmenlerimiz ile ilgili müşterilerimizi kamuoyu ile paylaştık. Hazırlıklarını tamamladığımız öğretmenlik meslek kanunu inşallah çok kısa sürede Türkiye Büyük Millet Meclisinin takdirine böylece öğretmenlerimizin ülkemiz tarihinde ilk kez kapsamlı yenilikçi ve bütüncül bir meslek kanununa kavuşturacağız.
Düzenleme öğretmenlerimizin mevcut tüm kazanımlarını korurken onlara aynı zamanda yeni sosyal ve özlük hakları da getiriyor. Öğretmenlik mesleğinin itibarına ve önemine uygun bir şekilde özgün bir bakış açısıyla hazırlanan çalışmanın eğitim camiamız da şimdiden büyük bir üstü kabul ve sevinçle karşılandığını görüyoruz.
Hakiminden, savcısından, memuruna, polisinden, öğretmenine kadar kamu görevlilerini tehdit etmeyi alışkanlık haline getiren faşist muhalefet zihniyetine rağmen inşallah meclisimizin de onayıyla bu süreci Cumhur İttifakı olarak kısa sürede tamamlayacağız.
Bugün atama heyecanı yaşayan kardeşlerimiz başta olmak üzere öğretmenlik meslek kanununun bir kez daha öğretmenlerimize ve eğitim camiamıza hayırlı uğurlu olmasını diliyoruz.
2200 yılı bulan köklü bir devlet geleneğine sahip aynı şekilde 1400 yılı aşan bir medeniyet müktesebatının mirasçılarıyız. Biz tarih boyunca dünya siyasetine yön vermiş insanlığın ortak kültür hazinesine eşsiz katkılar sunmuş bilimde sanatta edebiyatta çığır açmış bir milletin mensuplarıyız.
Siyasetten ekonomiye sosyal politikalardan eğitimi diplomasiye kadar farklı alanlarda adımlarımızı atarken tüm bu kaynaklardan beslenmeye özel önem veriyoruz.
Hz. Mevlana'nın Pergel meteforunda olduğu gibi bir ayağımızla kendi değerlerimize sabitliyor diğeriyle de tüm dünyayı kuşatmaya çalışıyoruz.
Nerede insanlığın hayrına bir hizmet düzenleme çözüm yolu varsa bütün bunları alıp kendimize uyarlamaktan çekinmiyoruz.
Sosyal politikalar alanında kendi kadim birikimimizin yarısını insanlığın ortak hazinesinden de faydalanın çabasındayız.
Engellilere yönelik son 19 yılda bu anlayışla medeniyetimizin alameti faikası olan kerim devlet anlayışını günümüzün sosyal devlet ilkeleri ile yeniden yorumladık. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın prensibini siyaset ve devlet tasavvurumuz merkezine yerleştirdik.
Sosyal güvenlik sistemini Türkiye'ye kazandırdık. Devletimizin şefkat şemsiyesi altında toplumumuzun en dezavantajlı kesimlerden başlayarak 84 milyonun tamamını almaya çalıştık.
2007 yılında Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi'ni imzalayan ilk ülkelerin arasında yerimizi aldık.
2010 yılında yapılan anayasa değişikliği ile engellilere yönelik pozitif ayrımcılığı engelli kardeşlerimizin eğitim ve sağlık başta olmak üzere her türlü kamu hizmetine kolaylıkla erişim gerçekleştirdik.
Kamu kullanımına açık binaların kaldırım gibi açık alanların toplu taşıma araçları ile bilgi ve iletişim sistemlerinin erişilebilir olmasını zorunlu hale getirdik.
2013 yılında yapılan bir başka güzelleme ile özürlü, sakat, çürük gibi incitici ve tahkir edici ifadeleri mevzuatımızdan tamamen temizledik.
Türkiye genelinde 128 engelsiz gündüz yaşam merkezini hizmete sunduk. Kamu bakım ve rehabilitasyon merkezi sayısı 2002 yılında 21 iken 2021 yılı ekim ayı itibariyle bu sayı 104'e çıktı.
Kamu özel 398 bakım merkezinde şu an 32000 kardeşimize yatılı bakım hizmeti sunuluyor.
19 yılda eğitim rehabilitasyon istihdam sosyal yardım evde bakım girişimcilik sportif ve kültürel faaliyetler sağlık ve erişilebilirlik gibi geniş bir yelpazede pek çok düzenlemeyi hayata geçirdik.
Yıllardır eksikliği hissedilen hakların sahiplerine teslimi olarak değerlendiriyoruz. Değişen şartlara ve ortaya çıkan yeni ihtiyaçlara göre engellilere yönelik politikalarımızı güncelliyoruz.
Türkiye'nin sağlık altyapısı ile beraber Sosyal Güvenlik Sisteminin de yüzünü göstermiştir yine bu dönemde milletimizin paylaşmayı dayanışmayı merhameti esas alan medeniyet değerleri ön plana çıkmıştır.
2030 Engelsiz Vizyon Belgesinin hazırlıklarını tamamladık.
Uygulamaya geçireceğimiz Vizyon Belgemizi tüm paydaşların ilgili kurum ve kuruluşların katkısıyla tekemmül ettirdik. Bu süreçte akademisyenlerimizin değerli fikirlerinin yanı sıra uluslararası birikimden ve başarılı uygulamalardan da istifade ettik.
Böylece ortaya ülkemizin engellilerle ilgili çalışmalarına 2030 yılına kadar yön verecek kapsamlı detaylı iyi çalışma çıktı.
Etkili önleme ve erken müdahale hizmetlerini öne çıkarıyoruz. Bu anlamda engelli kardeşlerimizin yaşayabilecekleri her türlü ayrımcılığa karşı yasal koruma sağlıyoruz.
Vatandaşlarımızın sağlığı bizim için çok önemlidir sağlık hizmetlerini sürekli yükseltiyoruz.
Sağlık hizmetlerimizi engelli kardeşlerimizin erişimine sunuyoruz.
Ayrıca afet ve acil durumlara ilişkin risk azaltma ve çalışmalarını gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.
Vizyon belgemizde birlikte yaşama kültürünü güçlendiren gözümüzün nuru çocuklarımızı da unutmadık.
Öğrenme güçlüğü yaşayan ve özel ilgi ihtiyacı olan çocuklarımızın eğitim öğretiminin her kademesine akranları ile birlikte katılımlarını temin ediyoruz.
Bu çocuklarımıza yönelik değerlendirme yönlendirme ve izleme sistemlerini güçlendiriyoruz.
Engelli kardeşlerimizin orta ve yüksek öğretim kurumlarından olduğu gibi mesleki eğitim kurumlarından da kesintisiz biçimde yararlanabilmeleri için yeni yöntemler geliştiriyoruz.
Yeni nesil istihdam modelleriyle onları hayalini kurdukları mesleki alanlarda ve nitelikli işlerde istihdam etmeyi hedefliyoruz.
Bir adım daha ileriye giderek engelli kardeşlerimizin girişimcilik hedeflerine daha fazla destek veriyoruz.
Aynı zamanda kendilerine gelir desteği ve vergi düzenlemeleri gibi ekonomik kolaylıklar sunmayı da ihmal etmiyoruz.
Sürdürülebilir bir finansman sistemi ve onları ekonomik güvence altına alıyoruz.
Kıymetli dostlar ifade ettiğim 2030 Engelsiz Vizyon Belgesi kamu kurumlarından başlayarak milletimizin tamamına rehberlik edecektir. Bu belgenin hakkıyla uygulanmasında hepimize toplumun tüm kesimlerine önemli sorumluluklar düşüyor.
84 milyon olarak el birliği içinde çalışacağımıza inanıyorum bunun için her fırsatta asıl meselenin fiziki engeller değil kalplerdeki zihinlerdeki engelleri aşmak olduğunun altını özellikle çiziyorum.
Türkiye'deki bütün ailelerimizi engelleri ile birlikte yaşamın her alanında aktif olarak hayatlarını sürdüren bir konuma getirmeden hiçbirimize durmak, dinlenmek yok bu konuda ben milletime güveniyorum."
Hibya Haber Ajansı