Gençlerbirliği, son dönemin en kötü sezon başlangıçlarından birini yaptı ve geride kalan 4 maçta bir puan toplayıp, ligin son sırasına indi. Bu tablo, doğal olarak, camiayı huzursuz ediyor. Takım küme düşer mi endişesi hakim. Taraftarın tepkisi, hem statta, hem de sosyal medyada daha fazla duyuluyor. Beştepe’de bulutlar erken kararmış durumda. Kulisler yine hareketli, kazan yine kaynıyor. Muhalefet tetikte. Camia ise sorumluların ortaya çıkıp, sorulara vereceği cevapları merakla bekliyor.
Özat, neden açıklama yapmadı?
Atiker Konya maçı, çok kötü bir oyun sonrasında 3-0 kaybedildi. Taraftar, hem yönetim hem Ümit Özat’a büyük tepki gösterdi. Maçtan hemen sonra Başkan Murat Cavcav, o dönem ki teknik direktör Özat’ın arkasında olduklarını söyledi. Bir hafta sonra, Gençlerbirliği, neredeyse 50 dakika eksik oynadığı müsabakada, Fenerbahçe’ye 2-1 yenildi. Herkes mücadeleden memnun gibiydi ancak ne olduysa bir-iki gün içinde oldu ve Özat ile yollar ayrıldı. Daha önce, ilgili ilgisiz her konu hakkında konuşan Özat, nedense bu ayrılıkla alakalı hiç açıklama yapmadı ? Sadece, yerine gelen Mesut Bakkal’ın sözlerine cevap verdi.
Uzun zamandır oynamayan oyuncu neden alındı?
Ümit Özat, ‘Kimi istediysem alındı’ diye konuştu. Petar Skuletic’in sakatlığından söz edildi. Oyuncu da kendisine Moskova’da fazla şans verilmediğini anlattı. Rusya’da sezon bize göre farklı dönemde oynandığından, oyuncu, sahalardan uzun süre uzak kalmıştı. Petar’ın, Sırp olması, daha önce Beştepe’ye gelen, hiç bir şey veremeyen ve giderken de alacaklarının çok büyük bölümünü ceplerine koyan Lekiç ve Milan’ı, bonservisine 900 bin Euro ödenen, menajerine 100 bin Euro’nun elden verilmesi için kulüp çalışanının İstanbul’a gitmek zorunda kaldığı Tomiç’i hatırlattı. Tıpkı, hala Beştepe’de kalan ve verimli olamayan Scekic ile Milinkoviç gibi. Fransız ekibi Nancy’den gelen Diallo için de Özat, “Takımı küme düşmeseydi transfer edemezdik” diye açıklama yapmıştı. Bu, camiaya, isimsiz oyuncuların ucuza transfer edilmesinin büyük marifetmiş gibi gösterilmesiydi.
Rakipler buluyor, Beştepe neden bulamıyor?
Geride kalan sezona da kötü başlayan Gençlerbirliği, devre arasında yeni oyuncuları kadrosuna katmıştı. Bu isimlerden, Agon Mehmedi, Jonathan Ring, Etien Velikonja ve Umut Sözen, hiç bir şey vermeden gitti. Üstelik, önemli sayılacak maliyetler de çıkardılar. Bu oyuncular neden ve kim tarafından transfer edildi, kimse anlamadı. Sormadı. Gelmeden önce, parlatılan, merhum duayen başkan İlhan Cavcav’ın, hastane odasında takıma kazandırdığı son isim diye reklamı yapılan Brezilyalı Bady, Etlik Tesisleri’nde takım arkadaşı Matei ile birlikte tek başına çalışıyor. (Sakın almayın) şeklinde görüş bildirildiği halde Matei’nin transfer edildiği ileri sürülüyor. Gbakle ve Owusu’yu ise kimse hatırlamıyor.
Jailton’un maliyeti 1 milyon 200 bin Euro mu?
Çin İkinci Liginden oyuncu getiren Gençlerbirliği, yeni bir transfer açılımı yaptı. Kasımpaşa; Marcus Nuemayr ve Trezeguet, Evkur Yeni Malatyaspor; River Plate’den Arturo Mino, Arsenal’den yetişen ve Monoco’da oynayan Nacer Barazite, Lyon, Liverpool, Aston Villa formaları giyen Aly Cissokho’yu yıllık 650-700 bin Euro ile oynatırken ve bu örnekleri çoğaltmak mümkünken, Gençlerbirliği’nin son transferinin maliyeti kafaları karıştırdı. Brezilyalı oyuncu, Dalian Transcendence kulübünden geldi. Transfermarkt’e göre kulübün toplam değeri 1.78 milyon Euro. 2012’den bu yana Çin Liginde oynayan Jailton, 4 kez ikinci lig, bir kez de birinci ligde forma giydi. Kaldığı süreleri daha çok kiralık olarak geçirdi. Gençlerbirliği’ne maliyetinin her şey dahil 1 milyon 200 bin Euro olduğu iddia ediliyor. Rakamlar doğru ise oyuncunun değeri, takımın yarısından bile fazla. Kim tarafından izlendiği, kimler tarafından rapor edildiği belli değil.
Transfer politikasının sorumluları kim?
Bu sezon takıma katılan Ahmet İlhan Özek ile Zeki Yavru’nun menajeri, Erdinç Şehit. Şehit’in oğlu Erdi, geçmiş dönemlerde alt liglerde fazla süre alamasa da F.Bahçe’den kiralık olarak Beştepe’ye geldi. Gençlerbirliği A takımında oynama şansı bulamayan oyuncunun, Beştepe’den gönderilmesi yönünde karar alınırken, babasının devreye girip, bu girişimi engellediği iddia ediliyor. Kulüpte yıllarca hizmet veren genel menajer Cem Onuk, yaptığı olumlu işlerin yanında hem kulüp işleyişi hem de transferler konusunda eleştirilmiş, yöneticilerin büyük tepkisini çekmesine rağmen uzun süre Beştepe’de kalmıştı. Son dönemdeki bu transfer başarısızlığı ve ilişki ağının, sadece mevcut başkan ve teknik direktörlerle mi sınırlı olduğu, kulüpte şu an bu görevi yerine getiren genel menajer Emrah Atasoy’un bu anlamda rolünün olup olmadığı tartışılıyor.
Oyuncunun menajerlik yetkisi kimde?
Serdar Gürler, Osmanlıspor’a söz verdiği için mi kariyerindeki en büyük çıkışı yaptığı kulübü bırakıp gitti, yoksa Beştepe’deki bir vefasızlık mı onu bu kulüpten soğuttu ? Yabancı oyuncular için 400-500 bin Eurolar bir çırpıda telaffuz edilirken, 200-300 bin TL artış isteyen ve bu sorun edilen Selçuk Şahin için son bir hamle ile tekrar devreye girildiğinde, tecrübeli oyuncunun dönecek olması bazılarını rahatsız ettiği için mi önü kesildi ? Serdar Özkan transferinde, parasal konular konuşulurken aynı zamanda oyuncunun menajerinin kim olduğu mu tartışmaya yol açtı ? Bu sorular uzar gider.