Filistin halkının bu durumuna ülkemiz sessiz kalmayarak geçtiğimiz aylarda Gazze’de bir zeytinyağı fabrikası kurmuştur" dedi.
Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu’nun katılımlarıyla Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) 4. Koordinatörler Buluşması gerçekleştirildi. 58 ülke 60 ofisten koordinatör ve yerel personelin katılımı ile TİKA ev sahipliğinde düzenlenen programda konuşan Çavuşoğlu, bu yıl dördüncüsü düzenlenen Koordinatörler Toplantısı ile beş kıtaya yayılmış, toplamda 58 ülke ve 60 program koordinasyon ofisinden koordinatörler ile yerel asistanların merkez teşkilatlarla bir araya geldiğini anımsattı. TİKA ailesinin birer üyesi olan yerel asistanları yoğun bir eğitim programı beklediğini ifade eden Çavuşoğlu, toplantının herkes için verimli geçmesini temenni etti.
TİKA’nın kurulduğu 1992 yılından bu yana 150 ülkede toplamda 25 bine yakın proje gerçekleştirdiğini dile getiren Çavuşoğlu, "Ekonomik, sosyal ve siyasi kırılganlıkları nedeniyle ürkek adımlarla başlayan ülkemizin kalkınma işbirliği yolculuğu bugün geldiği noktada, en üst kademede Cumhurbaşkanımızın sağladığı vizyonu misyon edinerek ortaya çıkan sonuçlar üzerinde iradesi kuvvetli bir mevcudiyet göstermektedir. Özellikle ifade etmek isterim ki, TİKA çalışmalarına ufuk veren düstur, Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu ’dünyanın her yerine uzanıp nerede dertli varsa Türkiye olarak oraya gidip az veya çok yardımda bulunacağız’ anlayışıdır. Çünkü kadim bir medeniyetin mirasçıları olan bizler Hazreti Mevlana’nın deyişiyle ’bir mum diğerini tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez’ diyoruz. Bu bakış açısıyla, 2002 yılında sadece 12 ülkede ofisi bulunan TİKA bugün 58 ülkede 60 ofisi ile 170’e yakın ülkede kalkınma işbirliği faaliyetleri göstermektedir ve yılda ortalama iki bin adet kalkınma projesi hayata geçirmektedir. İnancımız gereği ’veren el, alan elden daha hayırlıdır’ yaklaşımını taşıyarak gerçekleştirdiğimiz projelerin her biri insana doğrudan dokunan projelerdir. Böylece TİKA, ’Ayrı Coğrafyalarda Aynı İmza’ ilkesiyle beş kıtada ve dünyanın en zor coğrafyalarında, hantal olmayan bir çalışma anlayışıyla 7 gün 24 saat görevinin başında olarak her coğrafyada gönlümüzün ses perdeleriyle ortaklaşan seslerle karşılaşmaktadır" şeklinde konuştu.
"2023, 2053 ve 2071 milli hedeflerine insan merkezli duruşla ilerliyoruz"
Dünyada ortaya çıkan insanlık krizlerinde ilk hareket eden olma özelliğini taşıyan Türkiye’nin son olarak Myanmar’da yaşanan zulme sessiz kalmayıp, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatlarıyla mazlum Arakanlıların yardımına koşan ilk ülke olduğunu aktaran Çavuşoğlu, "TİKA, bugüne kadar 5 milyondan fazla mazluma sıcak yemek imkanı sağlanmış ve sağlanmaya devam edilmektedir. Kalkınma yardımlarına sonu yaklaşan bir rüya olarak bakılmaktadır. Yardımların sanki lütfedildiği böyle bir alanda, Türk Tipi Kalkınma Modeli kulağa hayalperest gibi geliyor. Ancak TİKA faaliyetlerini perişan olmuş düşüncelerden feyz alarak değil, Cumhurbaşkanımızın da sıklıkla ifade ettiği gibi, ’sağ elin verdiğini sol elin görmediği’ güzel bir ahlaka dayanarak gerçekleştirmektedir. Kalkınma ve insani yardımlarda son yıllarda ülkemizin hakim olan anlayışın dışında kalarak gösterdiği başarılı performans neticesinde pek çok gelişmiş ülkenin kalkınma ajansları ve uluslararası kuruluş ülkemiz ile daha fazla işbirliği geliştirmek istemektedir. Kalkınma yardımlarına yönelik faaliyetlerinde de insana olan vurguyu asla unutmayan ülkemizin 2023, 2053 ve 2071 milli hedeflerine ilerlediği yolda dışarıda kurduğu ilişkilerde de bu milli hedeflerin çekirdeğini oluşturan insan merkezli duruşu anlatmaktadır. Başbakanımızın teşrifiyle birkaç gün önce gerçekleştirdiğimiz Afganistan ve Moğolistan ziyaretleri bunun en son örneklerindendir. Afganistan Kabil Hamid Karzai Uluslararası Havalanında Osmanlı mimarisi özellikleri taşıyan, çift minareli, 500 kişi kapasiteli olarak TİKA tarafından yaptırılan camiye 15 Temmuz darbe girişiminin ilk şehidi Topçu Astsubay Kıdemli Başçavuş Bülent Aydın’ın adı verilmiştir. Çok uzun süredir Afganistan’da barışın yeniden tesisi ve dost ve kardeş Afgan halkının huzuru için varlık gösteren Mehmetçik’in ve diğer Müslüman askerlerin ibadeti için NATO’ya bağlı ülkelerin askeri birliklerinin bulunduğu havalimanı yerleşkesinde ilk ve tek caminin TİKA marifetiyle yapılması milletimiz adına gurur vericidir. TİKA, 2005 ve 2017 yılları arasında yalnızca Afganistan’da Mezar-ı Şerif, Kabil ve Herat’ta bulunan üç ofisiyle binin üzerinde eğitimden sağlığa, su ve su hijyeninden ekonomik altyapıların güçlendirilmesi gibi birçok sektörde projeler gerçekleştirmiştir. TİKA, Afganistan genelinde eğitim alanında 90’ı okul yapımı ve tadilatı olmak üzere 316 proje gerçekleştirdi. TİKA’nın yaptırdığı okullarda 120 bin öğrenciye eğitim imkanı sunulmaktadır. Yetimler için de nitelikli eğitim ve barınma olanağı sağlanmaktadır" dedi.
"Kadın ve genç kızların ekonomik ve toplumsal hayata katılımını güçlendirmek için çalışıyoruz"
"Kadın ve çocuk refahının artırılması, ülkemizde olduğu gibi dış yardımlarımızın da önemli bir gündemidir" diyen Çavuşoğlu, AK Parti Hükümetinin kadını sağlıklı toplumun merkezinde konumlandırdığını ve kadının şartlarının iyileştirilmesini; bir toplumu güçlü kılmanın en önemli adımı olarak gördüğünü belirtti. Bu çerçevede, dünyanın neresinde olursa olsun Türkiye’nin her gün bir başka insanlık krizine yalnızca tanık olarak durup izlemek yerine TİKA aracılığıyla fertleri içinde bulundukları durumun esaretinden kurtarıcı faaliyetlere yönelmesine dikkat çeken Çavuşoğlu konuşmasına şu şekilde devam etti:
"Birçok alanda meslek edindirme kursları ile kadın ve genç kızların ekonomik ve toplumsal hayata katılımı güçlendirilmiş ve Afganistan genelinde 90 adet okulun yapımı ve tadilatı olmak üzere eğitim alanında 316 proje gerçekleştirilmiştir. Kalkınma yardımlarının yanı sıra 3 milyonun üzerinde misafir ile dünyanın en fazla sığınmacı barındıran ülkesi olan Türkiye, 2014 ve 2015 yıllarında olduğu üzere 2016 yılında da ’en cömert ülke’ unvanını koruyarak 6 milyar dolar insani yardım gerçekleştirmiş ve dünyanın en fazla insani yardım yapan ülkesi olmuştur. Bugün TİKA dünyanın pek çok ülkesinde savaşların, iç karışıklıkların, terörün ve doğal afetlerin en çok etkilediği kesim olan kadın ve çocuklar için projeler üretmektedir. Ülkemiz Kamboçya, Nijerya, Fildişi Sahilleri, Pakistan, Afganistan, Somali, Bangladeş gibi pek çok ülkede hayatları alt üst olan kadınlar için sığınma evleri ve rehabilitasyon merkezleri açmaktadır."
"Gazze’de 320 adet konut inşa edildi"
TİKA’nın mesuliyet duygusuyla hareket ettiğinin en büyük tezahürünün Filistin ve Somali’de gerçekleştirdiği faaliyetler olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, "Cumhurbaşkanımızın konuya ilişkin öncü tutumuyla yalnızca Filistinliler tarafından değil uluslararası kuruluşlar tarafından da ülkemizin Filistin konusundaki samimiyeti her yerde vurgulanmaktadır. TİKA, yıllardır abluka ve baskı altında yaşamak zorunda bırakılan Filistin halkına yönelik, eğitim, sağlık, ulaşım, idari-sivil altyapıların güçlendirilmesi ve insani yardım konularında pek çok proje gerçekleştirmektedir. Tüm Filistinli kardeşlerimizin ihtiyaçlarına cevap vermek üzere Filistin’in en büyük hastanesi olan Gazze-Türk Dostluk Hastanesi yapılmıştır. Bunun yanı sıra, Filistin halkı için pek çok mana ifade eden zeytin, Filistinlileri toprağına bağlamakta ve büyük çoğunluğunun da tek geçim kaynağı durumundadır. Ayrıca zeytin ağaçları Filistin’de direniş demektir. İsrail bugüne kadar kaçak yerleşkeler açmak için Filistin halkına ait yüz binlerce zeytin ağacını birçok yerde yakmış, sökmüş veya dikilmesine saldırgan bir şekilde mani olmuştur. Filistin halkının bu durumuna ülkemiz sessiz kalmayarak geçtiğimiz aylarda Gazze’de bir zeytinyağı fabrikası kurmuştur. Ayrıca, 2014 yılındaki Gazze savaşı sırasında evlerini kaybeden ihtiyaç sahibi Gazzeli ailelere teslim edilmek üzere Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla 2016 yılında TİKA tarafından Gazze’de 320 adet konut inşa edilmiştir ve yaklaşık 2 bin 250 Gazzeli kardeşimiz bu konutlardan faydalanmıştır. Üzerinde durmak istediğim bir şey daha var, TİKA’nın hem faaliyetlerinin hem de coğrafyasının genişlemesi, aynı derecede koordinatörlerimizin, yerel asistanlarımızın, kısacası her bir TİKA çalışanının bireysel mesuliyetinin genişlemesini de zaruri kılıyor. Asıl marifetin bir şehir imar etmekle birlikte o şehirde yaşayanların kalbini kazanmaktır. Dünyanın her yanına elimizi uzatmakla ve bulunduğumuz her yerde karşılaştığımız insanlık krizlerine sessiz kalmayarak, dünyada yaşanan her bir zulüm için kendimizi mesul tutacağız. Yaptıklarınız kadar yapmadıklarınızdan da mesulsünüz. Dünyanın öbür ucunda mahzun bıraktığınız her minik çehrede, kendi çocuğunuzu görmüyorsanız; mazlum insanların akıttığı her damla göz yaşını kendi ailenizin gözünün yaşı olarak bilmiyorsanız, maalesef, meseleyi hakkıyla idrak etmiş sayılmazsınız" dedi.
Programın ev sahibi TİKA Başkanı Serdar Çam ise, dünyanın dört bir yanına bulunan koordinatörleri ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Geleceğe yönelik çok daha etkin ve verimli çalışmalar yapılabilmesi adına toplantıların önemli olduğunu söyleyen Çam, dünyada artan krizlerle beraber Türkiye’den beklentilerin de arttığına dikkat çekti. Tüm mazlumların Ankara’ya, hükümete sığındığını ifade eden Çam bu noktada TİKA’nın verimliliğini arttırmak adına çalışmalarına devam ettiğini kaydetti.