Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Spor Yerel Haberler
Cumhurbaşkanı Erdoğan: İsrail ile ticari ilişkileri artık ayakta tutmuyoruz, bu iş bitti
Cumhurbaşkanı Erdoğan: İsrail ile ticari ilişkileri artık ayakta tutmuyoruz, bu iş bitti
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ile görüştü
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ile görüştü
Dışişleri Bakanlığı, 1915 olayları hakkında yapılan açıklamaları reddetti
Dışişleri Bakanlığı, 1915 olayları hakkında yapılan açıklamaları reddetti
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’i resmi törenle karşıladı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’i resmi törenle karşıladı
Türkiye Expo 2023 Doha’da AIPH Uluslararası Büyük Ödülü’nü kazandı
Türkiye Expo 2023 Doha’da AIPH Uluslararası Büyük Ödülü’nü kazandı
HABERLER>SAĞLIK-YAŞAM
15 Ocak 2021 Cuma - 10:54

Bağışıklığınızı güçlendirmek isterken zarar görmeyin

Pandemi sürecinde özellikle bağışıklık sistemini güçlendirme nedeniyle tercih edilen bitkisel ürünlerin tüketiminde dikkatli olunması gerekiyor.

Bağışıklığınızı güçlendirmek isterken zarar görmeyin

Bu dönemde en çok sumak, kekik, kara mürver, zerdeçal, zencefil gibi tıbbi ve aromatik bitkilere rağbet gösterildiğini belirten uzmanlar, bunların toplanmasından saklanmasına kadar pek çok noktaya dikkat edilmesi gerektiğini söylüyor. Uzmanlar, “Yanlış saklama koşullarında kaliteli ürün bile olsa etken madde zararlı, alerjik, toksik bir ürün haline dönüşebilmektedir” uyarısında bulunuyor. 

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Program Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Tuğba Kaman, pandemi sürecinde özellikle bağışıklık sistemini güçlendirmek amacıyla kullanılan tıbbi bitkilerin tüketiminde dikkat edilmesi gereken noktalara dikkat çekti.

 

Pek çok rahatsızlıkta kullanılıyor

Tıbbi bitkilerin hastalıklardan korunmak amaçlı kullanımının insanlık tarihi kadar eski olduğunu belirten Dr. Öğretim Üyesi Tuğba Kaman, “Geleneksel olarak tıbbi bitkilerden hazırlanan bitkisel ürünler bağışıklığı güçlendirmek amaçlı ve hipertansiyon, diyabet gibi kronik hastalıklarda, üst solunum yolu enfeksiyonları, psikolojik rahatsızlıklar, mide-barsak rahatsızlıkları gibi pek çok rahatsızlıkta kullanılmaktadır. Ayrıca modern tıpta kullanılan pek çok ilaç da bitkilerden elde edilmektedir. Tıbbi bitkilerin virüslerin hücreye tutunmasını ve hücre içine girmesini engellediği, hava yolu inflamasyonunu azalttığı, interferon sekresyonu ve immun sistem stimulasyonu gerçekleştirdiği literatürde bildirilmiştir” dedi.

 

Antioksidan etkili bitkilere rağbet arttı

Dr. Öğretim Üyesi Tuğba Kaman, Covid-19 sebebiyle yaşadığımız pandemi sürecinde, bağışıklığı güçlendirmek amaçlı antioksidan etkileriyle bilinen ve antimikrobiyal potansiyele sahip olan bitkilerden;  sumak, kara mürver, zerdeçal, zencefil, çörekotu tohumu ve yağı, zeytin yaprağı,  adaçayı, keçiboynuzu meyvesi ve özü, melisa, lavanta, kekik ve meyan kökü gibi tıbbi ve aromatik bitkilere rağbetin oldukça arttığını söyledi.

 

Doğru tür olduğundan emin olunmalı

Tıbbi ve aromatik bitkilerin etkinliği kadar güvenilirliğinin de önem taşıdığını vurgulayan Dr. Öğretim Üyesi Tuğba Kaman, “Özellikle bitkisel ürünlerde yapılan tağşiş, yanlış bitki ve standardizasyon yetersizliği gibi durumlardan kaynaklanan sağlık sorunları ve istenmeyen etkiler görülebilmektedir. Öncelikle temin edilecek türün doğru tür olduğundan emin olmak gerekir. Çünkü bitkilerde aynı cinse ait birçok tür bulunabiliyor ve her tür aynı etkilere sahip olmayabiliyor. Örneğin kekik bitkisi pandemi döneminde çok konuşulan bitkilerden biri oldu. Aslında timol taşıyan uçucu yağlar ve timol taşıyan bitki ekstreleri soğuk algınlıklarından solunum yolları antiseptiği ve öksürük giderici olarak en fazla tercih edilen bitkisel ürünlerdir. Ancak ülkemizde timol ve karvakrol içeren birçok kekik türü mevcuttur ve her türde bu etkili maddeler aynı miktarda bulunmamaktadır” uyarısında bulundu. 

 

Doğru zamanda hasat ve saklama koşulları önemli…

Dr. Öğretim Üyesi Tuğba Kaman, “Bunun dışında uygun iklim koşullarında yetiştirilmesi, doğru zamanda hasat edilmesi, uygun bir şekilde muhahafaza edilmesi gibi pek çok durumdan bitkinin kalitesi önemli ölçüde etkilenmekte olup içinde bulanan etken madde oranları değişebilmektedir. Tabi raf ömrüne de dikkat etmek gerekir. Özetle, bitkinin üretiminden tüketime ulaşıncaya kadar her aşamasında bitkisel ürünlerde etken madde kaybı olabilmekte, hatta yanlış saklama koşullarında kaliteli ürün bile olsa etken madde zararlı, alerjik, toksik bir ürün haline dönüşebilmektedir” diye konuştu.

 

Bitkisel ürün-ilaç etkileşimine dikkat!

Bitkisel ürünlerinin doğal olduğu ve hiçbir yan etkisi olmadığı algısı, ayrıca kolay ulaşılabilir olması, ucuz olması ve basında/medyada tedavi edici etkilerine dair bilimselliğe dayandırılmadan paylaşılabilen pek çok haber bulunması gibi birçok neden insanları bitkisel ürünlerde çözüm aramaya yönlendirdiğini belirten Kaman, “Bitkisel ürün kullanımında yaşanabilecek önemli sorunlardan biri, bitkisel ürün-ilaç etkileşmeleridir. Pek çok bitkisel takviye, düzenli olarak kullanılan bazı ilaçlar ile etkileşime girerek onların emilimini, metabolizmasını, dağılımını, atılımını değiştirmek suretiyle farmakolojik etkilerini değiştirebilmekte, toksisite veya yan etki görülme potansiyellerini artırabilmektedir. Kronik hastalığı olan kişilerin özellikle bu konuda dikkatli olması, hekime danışmadan bitkisel ürünlere başvurmaması gerekmektedir” uyarısında bulundu.

 

Karaciğer hastaları dikkatli olmalı

Tıbbi ve aromatik bitkilerde bulunan bileşiklerden özellikle bazı flavanoidlerin, meyandaki glisirhizin ve zerdeçaldaki kurkumin gibi polifenolik bileşiklerin antiviral etkinlik gösterdiği, enflamasyonu önlediği, oksidatif stresi azalttığı ve belli dozlarda kullanıldığında SARS koronavirüsün çoğalmasını önlediğini bildiren çalışmalara rastlandığını belirten Dr. Öğretim Üyesi Tuğba Kaman, “Ancak etken maddelerine aşırı duyarlılık gelişebileceği düşünülerek,   safra kanalı, karaciğer hastalığı, safra kesesi taşları olanların bu bitkisel ürünleri dikkatli kullanmaları büyük önem arz etmektedir” diye konuştu.

 

Meyan, düşük riskini artırabilir

Meyan bitkisinin, solunum ve sindirim sorunları ve diyabette kullanımı olan, üst solunum yolları için mukolitik etkili göğüs yumuşatıcı ve ekspektoran bir bitki olduğunu ifade eden Kaman, “Ancak etken maddesi glisirhizinden dolayı   antihipertansif, antiaritmik ilaçlarla etkileşebileceği, varfarinle etkişelerek kanama riskinin arttırabileceği ayrıca gebelerde de düşük riskini arttırabileceği bildirilmiştir. Zencefil de meyan bitkisinde olduğu gibi bazı pıhtılaşma önleyici ilaçlar kullanan bireylerde kanamayı artırıcı etki gösterebilir. Özellikle antiplatelet ajanlar, aspirin, varfarin gibi kan sulandırıcılarla ve kalsiyum kanal blokerleri (yüksek tansiyon ilaç tedavisi) kullananların bu anlamda dikkatli olması gerekir” uyarısında bulundu.

 

Ekinezya ve zeytin yaprağı tüketirken dikkatli olunmalı

Ekinezyanın, soğuk algınlığı ve griple savaşmaya yardımcı olmak adına sık kullanılan ve doğal bir bağışıklık destekleyicisi olarak kabul edilen bir bitki olduğunu ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Tuğba Kaman,  şunları söyledi:

“Ancak papatyagiller (Asteracea) familyası bitkilerine hassasiyeti bilinen veya sistematik rahatsızlıklara sahip kişiler ile otoimmün hastalıkları bulunan bireylerde ekinezya kullanımına dikkat edilmelidir. Zeytin yaprağının ekstraktlarından tanımlanan oleuropein ve diğer fenolik bileşiklerin antioksidan, antihipertansif, hipoglisemik, hipokolesterolemik, kardiyoprotektif, antiinflamatuar ve antimikrobiyal etkilerinin bulunduğu belirtilmektedir. Oleuropeinin hepatit virüslerine, mononükleoz herpes virüslerine ve rotavirüslere karşı antiviral aktivite gösterdiği çalışmalarda da kanıtlanmıştır. 

 

Uygun terapötik dozda kullanılan zeytin yaprağının herhangi bir yan etki oluşturmadığı ancak dahilen safra taşı olan hastalarda koliği tetikleyebileceği, kan basıncını düşüren ilaçların etkisini arttırabileceği ve antidiyabetik ilaçlarla etkileşip kan glikoz düzeyini etkileyebileceği belirtilmekte olup diyabet hastalarının dikkatle takip edilmesi önerilmektedir. Adaçayı bitkisinin ise antibakteriyel, fungistatik, virustatik, sekresyon uyarıcı ve terlemeyi inhibe edici, in vitro ve in vivo olarak güçlü antioksidan etkilere sahip olduğu bilinmektedir. Ancak taşıdığı α ve  β tuyonlar gibi sitotoksik bileşiklerden oluşmasından dolayı dikkat edilmelidir. 

 

Çörekotu yağında yöntem, ısı ve saklama koşulları önemli

Çörekotu yağının önemli bileşeni timokinon, fenolik bir bileşik olup yüksek antioksidan özellikleri nedeniyle bağışıklığı güçlendirmek, astım, bronşit gibi solunum yolu hastalıkları ve daha birçok hastalıkta yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak bu etkilerin görülebilmesi için içindeki etkili maddelerin miktarı önemlidir. Çörekotu yağı içindeki timokinon miktarı; hangi yöntemle elde edildiği, yağ elde edilirken çok yüksek ısıya maruz kalması, yağın uzun süre açıkta bekleme ya da depolanması gibi koşullara bağlı olarak değişmektedir.”

 

Bilimsel çalışmalara ihtiyaç var

Pandemi döneminde tüketimi artan bitkilere dikkat çeken Dr. Öğretim Üyesi Tuğba Kaman,  bunların koronavirüsle etkinliğini, kanıtlayan çalışmalara ihtiyaç duyulduğunu ifade ederek “Pandemi döneminde kullanımı artan kara mürver meyve ekstreleri ateşli hastalıklarda, öksürük, orta şiddetli üst solunum yolu rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılmasının yanı sıra, Herpes Simplex Virüs 1 (HSV-1), HIV, İnfluenza A-B’nin üzerinde etkinliğini gösteren çalışmalar mevcuttur. Keçiboynuzunda fenolik madde olarak bulunan gallik asitin etkili bir antioksidan olduğu bilinmektedir. Sumak bitkisi de pandeminin ilk dönemlerinde özellikle çok rağbet gören bitkilerden biriydi. Sumak bitkisinin herpes simplex virüs üzerinde olumlu etkilerini bildiren ve antibakteriyel özellikte olduğunu gösteren çalışmalar mevcuttur. Ancak bazı bitkisel ürünlerin belirli bir virüs ya da bir bakteri üzerinde etkinliği bilimsel çalışmalarla sunulsa da bu sonuçlar, bu bitkisel ürünlerin, her türlü bakteri veya virüs üzerinde de etkin olduğu sonucunu vermez. Sumak bitkisinin veya diğer bitkisel ürünlerin koronavirüsle etkinliğini kanıtlayacak bilimsel çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır” uyarısında bulundu.


Hibya Haber Ajansı

 
Şehitlerin kanı yerde kalmadı
 
Piyasalarda bugün
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Bağışıklığınızı güçlendirmeye yarayan dört renkte meyve sebze grupları
Uzmanlar, küresel bir salgın olarak tüm dünyayı etkileyen yeni tip koronavirüsten ...
Kanser hastaları COVID-19 aşısını olmalı mı?
Çok yakın bir zaman içerisinde risk grubunda olan insanlara COVID-19 aşısı yapılmaya başlanacak.
Doğru beslenme ile bağışıklığınızı güçlü tutabilirsiniz
İçinde bulunduğumuz olağanüstü dönemde sadece koronavirüse değil birçok ...
 
Koronavirüs nörolojik sorunlara yol açabiliyor
Çin’den başlayarak kısa bir sürede tüm dünyaya yayılan ve yüzbinlerce ...
COVID-19 geçiren çocuklarda MIS-C hastalığına dikkat
Sars CoV-2 virüsüne maruz kalan çocuklarda virüsün bağışıklık sistemini ...
Soğuk havalarda soğuk alerjisine dikkat
Havaların soğuması, alerjiye yatkın olan kişilerde bazı sorunları da beraberinde getirebilir.
 
Tuz tüketiminde dikkat edilecek noktalar
Diyetisyen Salih Gürel konu hakkında önemli bilgiler verdi.
Verem akciğer kanseri ile karıştırılabilir
Veremli her 10 kişiden 3’ünün tanı konulmadığı için tedavi alamadığını ...
İleri yaşlardakilerin yaptırması gereken periyodik kontroller
Giderek yaşlanan nüfusun, sağlıklı ve aktif yaş alması büyük önem taşıyor. ...
 
ANKARA GAZETESİ
YAZARLAR
Oylum DEMİRAY
Oylum DEMİRAY
Bahçeli ayıp etti
Durak Avcıoğlu
Durak Avcıoğlu
Hrant Dink Cinayeti ve Hukukun Üstünlüğü: Siyasi Manipülasyon ve Toplumsal Bölünme
Erkan Zorlu
Erkan Zorlu
İşsizlik ve Enflasyon Arasında İnce Bir Denge
Dilek YILMAZ
Dilek YILMAZ
Siyasette İddialar ve Siyasi Oyunlar: Gerçekler ve Algılar
Münir SAATCİ
Münir SAATCİ
Milletvekilleri Belediye Başkanlığına Aday Olmamalı
Vedat Bilgin
Vedat Bilgin
Veda zamanı
ANKARA
TWITTER'DA ANKARA GAZETESİ
FACEBOOK'TA ANKARA GAZETESİ
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Teknoloji Kim Kimdir? Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri