Batuhan Yaşar'ın "Afrin’e girmenize gerek kalmadı” operasyonu!.." başlıklı yazısının tamamı ise şöyle:
"Suriye’de neler oluyor?
Satranç hamleleri çok zekice.
3-4 adım sonrasını göremezseniz sahada uzun soluklu olamazsınız.
Kimin eli kimin cebinde belli değil.
Birbiri ile düşman görünenlerin sahadaki iş birliği mide bulandırıcı...
Birkaç gündür gelişen olaylar Türkiye’yi durdurmaya, Zeytin Dalı Harekâtı’nı bitirmeye yönelik.
Oyun büyük:
“Afrin’i Suriye rejimine devrediyoruz”
15 TEMMUZ SONRASI TEHDİT ALGISI NİYE DEĞİŞTİ?
Biraz geriye gidelim...
Gezi, hatta Ergenekon dalgaları ile başlatılan operasyonlar, 17-25 Aralık, şehir savaşları, MİT tırları ve son olarak 15 Temmuz’la taçlandırılmak istendi.
Ama 15 Temmuz darbe girişimi Türkiye’nin gözünü açtı.
Perdenin arkasını gördü.
Türkiye, geleneksel tehdit algılarını değiştirdi, güncelledi.
Güvenlik birimlerinde FETÖ temizliği yapıldı, restorasyon ve millîleşme yolunda önemli adımlar atıldı.
“Yeni güvenlik ve tehdit konsepti” uygulamaya konuldu.
Şimdilerde bu yeni kodlara göre hareket ediyor.
“Geleneksel müttefiklik ilişkilerinin” adım adım kendisini bölmeye, parçalamaya götürdüğünü gördü, anladı
‘TERÖRÜ KAYNAĞINDA YOK ET’ STRATEJİSİ
15 Temmuz’un ardından bir başka önemli karar daha alındı...
Sınır dışından gelen terör tehdidi kaynağında yok edilmeye başlandı:
- Kuzey Irak Zap-Hakurk-Haftanin hattının kontrol altına alınması
- Fırat Kalkanı Harekâtı
- İdlip’te Gözlem Noktaları oluşturulması
- Zeytin Dalı Harekâtı
Türkiye yoluna bu şekilde devam edecek.
Artık Fırat’ın doğusu-batısı, Kuzey Irak veya Kandil ayrımı yapılmıyor.
Terör nereden geliyorsa kaynağına kadar iniliyor ve inilecek.
PKK’NIN YENİ “KANDİL” ADIMI
PKK’nın Kandil’i Suriye’ye taşıma stratejisine büyük darbe indirildi.
Suriye harekâtları (Afrin-İdlip-Fırat Kalkanı) bu minvalde değerlendirilebilir.
Devamı da gelecek...
Türkiye Kandil’e alternatif üs oluşturma adımını gördü ve harekete geçti.
Konjonktürel gelişmelere takılmadan yoluna devam ediyor.
AMAN PKK/YPG DAHA FAZLA KAN KAYBETMESİN
Zeytin Dalı Harekâtı’nda 1 ayı geride bıraktık.
Harekât planlandığı şekilde icra ediliyor.
Strateji değişmedi.
PKK/YPG’nin alanda sıkıştırıldığını Suriye’deki oyun kurucuların hepsi gördü.
1.780 PKK/YPG ve DEAŞ teröristi etkisiz hâle getirilince de paniklediler.
PKK/YPG’yi maşa olarak kullanan aktörler, terör örgütünün daha fazla erimemesi için harekete geçti
Yeni taktik hamleler uygulamaya konuldu...
ÜÇ ÖNEMLİ ADIM
Kirli pazarlık hemen sonuç verdi.
1- İlk iş olarak PKK/YPG bayrakları indirildi yerine Suriye rejimi bayrakları çekildi.
1- Kobani ve Menbiç’ten sivil kıyafetli PKK/YPG’li teröristler Afrin’e gönderildi.
2- Ardından İran ve Hizbullah yanlısı milisler bölgeye giriş yaptı.
Lübnan’daki Reuters bürosu da “PKK/YPG, Afrin’i Esad’a teslim ediyor” başlıklı haberler geçmeye başladı.
BİZ BİTİRDİK İŞİ, SEN RAHAT OL
Hatta Rejim çoktan kaymakamı bile atamıştı.
Afrin, Suriye rejimine devredilmiş ve Zeytin Dalı Harekâtı’na gerek kalmamıştı.
Sırada uluslararası kamuoyunun yönlendirilmesi işi vardı.
Türkiye’ye “harekâtı durdur” baskıları yapılmaya, kurgulanmış görüntüler yayınlanmaya başladı.
PR çalışması 3 gün devam etti.
Ankara’ya önemli adamlar geldi gitti.
GERİ ADIM ATMADI, VİTES BÜYÜTTÜ
Türkiye bu oyunların, operasyonların hepsini bir bir savuşturdu.
En üst perdeden, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından geri adım yok mesajları verildi.
Kara ve hava operasyonlarına ivme kazandırıldı.
Afrin’in kuşatılması işlemine geçildi.
F-16’lar Afrin’i Halep’e bağlayan yolu vurdu ve geçilmez hâle getirdi.
Gerekirse yine vuracak.
Yeri gelmişken söyleyelim;
- Şam’ın Rusya dışında askerî gücü yok ki Afrin’e göndersin.
Başkentten dışarı kafalarını bile çıkartamıyorlar.
Türkiye’nin Rusya ve İran’la konsensüsü devam ediyor.
Suriye rejimi Rusya ve İran’ı Türkiye’ye karşı kışkırtmayı sürdürüyor.
ABD ise Türkiye’nin sahadaki gücünü ve başarısını bu kez daha iyi gördü..."