MİT Müsteşarı Hakan Fidan, 2-3 yıl içinde
dünyanın en
büyük istihbarat servislerinden biri olmayı hedeflediklerini ve CIA-FBI
modelini sentezlediklerini anlattı
MİT'in 85. kuruluş yıldönümü kutlama
törenlerinin "Basınla Buluşma" bölümü dün müsteşarlık karargâhında gerçekleşti. Gazete ve televizyonların genel yayın yönetmenleri ile Ankara temsilcilerini biraraya getiren davette, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, 10 büyük
istihbarat servisinden biri olmayı hedeflediklerini, iç ve dış istihbarat açısından yeniden yapılanmada, ABD'deki CIA-FBI
modelinin sentezlendiğini söyledi. Uludere olayı sonrasında tartışmaların merkeze
çekilmek istenen teşkilatına sahip çıkan Fidan, "
Mükemmelliği ve Rekabeti Arayış" hedeflerini de paylaştı.
HEDEF İLK 10: Bize, "Bölgenizde çok iyisiniz, parlayan yıldızsınız" deniyor. Ama yeterli saymıyoruz. Bu bölge birkaç ülke hariç, 1'inci sınıf oyuncuların olduğu bir alan değil. Biz global alanda oyuncu olmak istiyoruz. Bu alanda 10 servis var. 2-3 yıl içinde onlardan biri olacağız.
TERÖRLE MÜCADELE: Terörle mücade için ortak istihbarat yazılımı hazırlanıyor. "Güvenlik İstihbaratı" başlığı altında terörle ilgili üniteler yurt içi ve yurtdışında yeniden kurgulandı. Silahlı terörü önceleyen üniteler oluşturuldu. Teröre yönelik analiz ünitesi kuruldu.
İSTİHBARAT KÖYÜ: Genelkurmay Elektronik Sistemler Komutanlığı MİT'e devredildi. GES Başkanlığı'nın yanında 3 bin dönüm arazi alındı. 21. yüzyıla yakışır Elektronik İstihbarat Köyü kuruyoruz. Bu, asker-sivil işbirliği açısından tarihi bir adım. Türkiye kaynak ve emek israfından, dublikasyondan kurtuldu ve milli kapasitesini görme şansına kavuştu. Bölgemize yönelik sinyal istihbaratı buradan izlenip değerlendirilecek.
İHA GÖRÜNTÜSÜ BİZDE DEĞİL: İnsansız Hava Araçları (İHA) ile elde edilen görüntülü istihbarat MİT'te değil, Genelkurmay'da bulunuyor.
YETKİ HATIRLATMASI: Türkiye'de dinlemeler mahkeme kararıyla yapılıyor. Batıda bürokratlar ve bakanlar eliyle de yapılabiliyor. CIA talepleri için özel yetkili mahkeme var. Demokratik ülkelerdeki istihbarat servisinin yetkileri bizden fazla. Ancak bu konuda kimseye bir mesaj verme niyeti taşımıyorum. Şartların gelişimine göre siyasi otorite yeni değerlendirmeler yapabilir.
1000 TV KANALI İZLEMEDE: Açık kaynak sistemleri üzerinden de istihbarat geliştiriliyor. Uluslararası haber ajanslarının yurtdışı muhabir sayısı, en büyük istihbarat kuruluşunun yurtdışı ajan sayısından fazla. Bugün bilgi patlaması yaşanıyor. Önemli olan bilginin analiz edilebilmesi. Bine yakın TV kanalının yayınını uzaydan toplayıp, teşkilata indirip ilgili başkanlıklara dağıtan sistemimiz var.
PKK İLE GÖRÜŞME: Fidan, kendisine yöneltilen soruların bir bölümüne cevap verdi. Terör örgütü yöneticileriyle yapılan görüşme hatırlatıldığında, "Şunlar bilinseydi, toplum daha rahat algılardı dediğimiz durumlar da var. Bu pozisyon içinde söyleyebileceklerim yok gibi. Ama kopyalanıp yapıştırılmış, edit edilmiş bir metin var.
GÜVENLİK SORUŞTURMASI: Fidan MOSSAD ile ilişkiler, Silivri'de ölen MİT mensubu Kaşif Kozinoğlu ile ilgili soruları yanıtsız bıraktı. Güvenlik soruşturmalarıyla ilgili bir soruya ise "Personel alımında modası geçmiş, güvenlik ve tehdit tanımlamasına girmiyoruz" dedi.
'ZAMANSIZ HAMLE HAMLE DEĞİLDİR'
Toplantıda istihbarat dünyası, satranç tahtası üzerinden anlatıldı. "Satrançta taşlar yan yana dizildiğinde oyunu kimin kazanacağı bilinmez. Zamansız hamle hamle değildir" sözleri dikkati çekti.
Gazeteciler, MİT arşivindeki, camekanlardaki istihbarat notu saklama kapları, dış temsilciliklerde ele geçirilen dinleme ve izleme aletleri, fotoğraf makineleri, kripto cihazlarına ilgi gösterdi.
En ilginç belge "Takip Altındaki Kişiler Defteri" idi.
Gazetecilere şekerlik hediye edildi.
İSTİHBARAT BİZDEN DEĞİL
Fidan'ın açıklamalarından sonra dağıtılan bilgi notunda da Uludere'de ölen 35 kişiyle ilgili olabilecek grup, yer, tarih, sayı ve geçiş güzergahlarına ilişkin Teşkilatımızca herhangi bir istihbarat paylaşımı gerçekleştirilmemiştir" denildi. Bir gazetecinin MİT'e yönelik ithamlarının sürdüğüne dikkati çekilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Anılan gazetecinin 30 Aralık 2011 tarihli 'Yanlış İstihbarat MİT'ten' başlıklı haberinde yer alan 'Heron, bölgedeki sivil vatandaşların görüntüsünü alıp, Ankara'ya iletiyor. Ankara'da görüntüleri gören yetkililerden biri durumdan şüpheleniyor. Grubun sivil olma ihtimali üzerinde duruyor. MİT'le iki kez temasa geçiyor. MİT, 'Grup kesin PKK'lı' deyip, kendilerine gelen istihbaratın sağlam olduğunu karargaha bildiriyor. 'Kesin' ifadesi üzerine de, Hava Kuvvetleri Komutanlığının emri ile uçaklar bölgeyi bombalıyor...' ifadesi ve 'görüntü alınması ile operasyon yapılması arasındaki bu üç saatlik zaman farkının nedeni, görüntülerden şüphelenen yetkilinin bilgisi üzerine MİT'le iki kez temasa geçilmesi. Bilginin teyit edilmesi için beklenmesi' şeklindeki açıklamalar tamamen yalan ve hayal mahsulü olup, gerçekle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır."
FİDAN: HAYATIM DEĞİŞTİ
Hakan Fidan, MİT Müsteşarı olduktan sonra hayatındaki değişiklikleri şöyle anlattı: "Sosyal hayat diye bir husus yok. Sinema, tiyatro, restoran, arkadaşlarla kafa dağıtma mümkün olmuyor. Loca ayrı, uçuş şekli ayrı, izole bir hayat. 16-17 saat çalışıyorum. Cumartesipazar kavramı yok. Telefon sürekli baş ucumda. Evde de şifreli sistem söz konusu. Zaten kampus içinde kalıyorum. Mevcutlu alıyorlar, mevcutlu götürüyorlar. Böyle bir hayat işte. Kitap okuma konusunda çok mesafe aldım. Bazen "Acaba bir şeyi atladık mı?" diye rüyalarıma giriyor. Atlayacağınız husus devletin güvenliği ülkenin bütünlüğü için önemli olabilir.