Ankara’nın en eski alışveriş merkezi olarak da bilinen Ulus’taki Anafartalar Çarşısı, içindeki seramik eserler ve duvar resimleriyle Çağdaş Türk Plastik Sanatları’nın ilk dönemlerine ışık tutuyor.
Büyükşehir Belediyesi’nin ‘Ulus Tarihi Kent Meydanı’ projesi kapsamında yıkılması gündeme gelen ancak daha sonra mahkeme tarafından alınan kararla yıkımı rafa kalkan tarihi çarşıdaki eserlerin korunması için sanatçılar ve çarşı esnafı birlikte hareket ediyor.
Duvarlarını süsledikleri Anafartalar Çarşısı’nı gizli bir müzeye çeviren Atilla Galatalı, Cevdet Altuğ, Füreya Koral ve Seniye Fenmen imzalı seramik eserler ile Arif Kaptan ve Nuri İyem imzalı duvar resimleri tescillenmeyi beklerken; sanat etkinlikleriyle de farkındalık oluşturulmaya çalışılıyor.
Eserlerin korunması için verilen mücadelenin en büyük destekçisi ise seramik eserlerden 8’inin altında imzası bulunan Seniye Fenmen’in hayattaki iki çocuğundan biri olan ünlü seramik sanatçısı Ferhan Taylan Erder. Kardeşi ünlü ressam Orhan Taylan ile birlikte annelerinin eserlerinin varisi olan Ferhan Taylan Erder, Hürriyet Ankara’ya konuştu:
ÇALIŞMALAR 1960’LARDA YAPILDI
“1960’lar, seramiğin İstanbul’da patladığı yıllar. Müthiş bir dönemdi. Sanatçılar, tüm ailenin birlikte çalıştığı Ortaköy’deki Taylan Seramik Fabrikası’nda işlerini yaparlardı. Onların arasında büyüdüm. O dönem, yani 1960’larda Müstakil Ressamlar ve Heykeltıraşlar Birliği’nin de kurucularından olan İsmail Hakkı Oygar seramikçilere çalışma alanı açtı. Bir gün fabrikaya geldi ve tüm sanatçılara, burası (Anafartalar Çarşısı) için çalışmaya başlayabileceklerini söyledi. İşte böyle bir ortamda çıktı bu eserler.
ANNEM OLAĞAN DIŞI BİR KADINDI
Annem olağan dışı bir kadındı. Çok disiplinliydi. Biz sanattan başka bir şeye gözümüzü açmadık. İlkokuldan beri kardeşim Orhan(Taylan) ile sürekli seramik ve resim yapardık. O resme yöneldi, ben üç boyutluyu sevdim. Atölye çalışmalarımı Ankara’da sürdürüyorum. Seramik ağır iştir, emek gerektirir. Satış için değil seramik ile insan kendini geliştiriyor. Birlikte deneyim paylaşıyorsunuz ve gelişiyorsunuz. en güzel yaratıcılık malzemesi seramiktir.
YIKIM HALİNDE DAVA AÇACAĞIZ
Şimdiye kadar maalesef kaybolan çok eser oldu. Mesela İstanbul’daki Tarabya Oteli’ndekiler. Kral dairelerine çevirdikleri dairelerde çok eserler vardı. Oldu-bittiye getirdiler. Yıktılar, yerine yepyeni bir şey yaptılar. Ama İzmir’de Tüzüm Kızılcam, Efes Oteli’ndeki panoları kurtarmış. Otel içinde kullanıyorlar hâlâ. Burayla ilgili de öyle bir şey yapılmasını umuyorum. Manevi hakları bizde olduğu için olası bir yıkım halinde, dava söz konusu olabilecek. Tabi ki haklarımızı arayacağız. Böyle bir şey(yıkım) söz konusu olursa eğer dava açacağız.”
TESCİLLENMEMELERİ MÜMKÜN DEĞİL
Eserlerin korunması ve bilinirliğini artırmak için çarşıda sanat etkinliği düzenleyen Ankara Sanat İnisiyatifi AsiKeçi üyelerinden ve Hacettepe Üniversitesi yüksek lisans öğrencisi Özgür Ceren Can ise şunları söyledi:
“AsiKeçi olarak kamusal alanda sergi yapmak için mekân ararken, burada yapmaya karar verdik. Eserlerin tarihi önemi konusunda farkındalık yaratmış olduk. Ancak bu süreçte seramik panoların tescilinin olmadığını öğrendik ve yönetimle birlikte hemen imza toplayıp, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne başvuruda bulunduk. Bu eserler 1960 ve 70’li yılların modern seramik sanatını kamusal alana sanatçılar tarafından taşınmasıyla ortaya çıkmış önemli parçalar. Tescillenmemeleri mümkün değil. Bu arada STK’ları da haberdar ediyoruz. Amacımız çarşının kesinlikle yıkılmaması ve seramiklerin bulundukları yerlerde mekânsal bağlamlarından koparılmadan korunmaları. Ama diyelim ki yıkılacak, koruma ve restorasyon kriterlerine uygun olarak eserlerin toplanması gerek.”
YIKMAYALIM REVİZE EDELİM
Öte yandan eserlerin tescillenmesi için 600 imza toplayan çarşı esnafı adına konuşan Anafartalar, Ulus İşhanı Yönetim Kurulu Başkanı İhsan İyiiş de hem çarşının hem de eserlerin korunması için çağrıda bulundu:
“Burayla ilgili revize projemiz var. Diyoruz ki, Ulus yıkılmasın. Bu bina dönemin Başbakanı Adnan Menderes tarafından açıldı. Sağlam, otantik bir bina. Binayı koruma altına alalım, dış cephesini yenileyelim. Türkiye’nin ilk alışveriş merkezi burası. Yıkmayalım, revize edelim diyoruz. Bunları esnaf olarak biz yapabiliriz.”