Her sabah erken saatlerde türbeye giderek, iç temizliğinin yanı sıra yeşil alanlarının da bahçıvanlık işlerini yerine getiren Kalender, aynı zamanda ziyaretçilere rehberlik yaptığı türbedeki gönüllü görevini 45 yıldır aralıksız sürdürüyor. Kalender, yıllar önce kaybettiği babası Mustafa Kalender'in vasiyetiyle türbenin bakımını yapmaya başladığını ve o günden bu yana hiç ara vermeden görevini sürdürdüğünü söyledi. Kalender, türbenin Selçuklu dönemine ait olduğunu, 1994 yılında da Koruma Kurulu kararıyla 1. Derece Anıt Eser olarak tescillendiğini ve 1999'da Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restore edildiğini anlattı. Sele Mahallesi'nin 5 dönemdir muhtarlığını da yaptığını anımsatan Kalender, mahallelinin kışları köyden göç ettiğini ancak kendisinin türbedeki görevleri nedeniyle hiçbir yere gidemediğini belirtti.
5 ASIRLIK GELENEK
Türbenin yaz ve kış ziyaretçisinin eksik olmadığını dile getiren Kalender, "Yaklaşık 500 yıldır Kalender ailesi olarak türbenin bütün bakımını ve gözetimini bizim aile yapıyor. Kalender Veli'nin torunlarından olduğumuz için soyadımız da Kalender olarak konulmuş. Dedem Hüseyin Kalender'den sonra babam Mustafa Kalender'e ve babamın, 8 yaşımdayken hastalanması üzerine de ben bakıyorum. Her sabah ezanıyla birlikte kalkıp, türbeyi açıyorum. Önce çevre düzenlemesini daha sonra içerinin temizliğini yapıyorum. Kış aylarında herkes gidiyor ama ben kalıyorum, türbeyi yalnız bırakmıyorum. Sadece yaşamsal ihtiyaçlarımız için her hafta perşembe ilçe merkezine gidiyorum." dedi.