Ankara Ticaret Odası’nın (ATO) bu yıl “Bilim Ağacının Gölgesinde: Geleceğe Dönüş” temasıyla ikincisini düzenlediği Ankara Marka Festivali dün başladı. ATO Congresium’daki etkinliğin açılış töreninde Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, ATO Başkanı Gürsel Baran ile çok sayıda katılımcı yer aldı. Açılış konuşmasında, markalaşmanın ekonomi açısından büyük önem taşıdığının altını çizen Bakan Tüfenkci, “Ne kadar çok marka üretirsek, ekonomimiz o kadar güç kazanıyor demektir” dedi. Tüfenkci, özetle şunları söyledi:
15 TEMMUZ’DA YENİ BİR MARKA OLUŞTU
“Ankara’daki festival özellikle ticaretin canlanması, umutların yeşermesi ve insanların yeni hayallerin peşinde koşmasıyla tam da zamanında yapılan bir festival. Türkiye 15 Temmuz’da yeni bir marka oluşturdu. 15 Temmuz, sivil direniş nasıl olur diye dünyaya gösterilmesi bakımından çok önemli bir olaydır. O gün sokaklara çıkan sivil insanlar bir tek kurşun atmadan göğüslerini tanka, topa siper ederek darbeye ‘dur’ demiştir. Ve gerçekten demokrasi markası oluşturulmuştur. Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi, 15 Temmuz ile beraber Türkiye yeni bir markaya, marka hikayesine kavuşmuş oldu. Millet olarak bir kez daha tarih yazdık ve terör odaklarına ‘dur’ dedik. 15 Temmuz’da mucizeyi gerçekleştirdik, inşallah bu mucizeyi ekonomi ve sosyal hayatta da gerçekleştireceğiz.
SATABİLECEĞİMİZİ ÜRETMEMİZ GEREKİYOR
İnovasyon ve tasarımda dünyanın en iyi ülkelerden biriyiz. Kendimize hep batılı gözlerle baktık ve bizi diğer milletlerden ayıran üstün vasıflarımızı çoğu zaman fark edemedik. Ülke olarak Ar-Ge ve inovasyona önem vererek marka olmanın yollarını bulmalıyız. Yeni iş alanları belirlemek ve ticari başarıya dönüşmesi için planlama yapmak önem arzediyor. En başta ürettiğimizi satmaya çalışmak yerine satabileceğimizi üretmemiz gerekiyor. Sanayimiz yaygın olarak yabancı teknoloji kullanıyor. Bu nedenle ülkemizde akademik çalışmaları teknolojiye çevirerek kullanmalıyız. Ülkemizin Ar-Ge ve katma değerli üretim üssü haline gelerek, dünya pazarında söz sahibi olmasının başta gelen amaçları arasındadır.
KOSGEB’E 1.1 MİLYAR TL KAYNAK AYIRDIK
Üreticilerimiz ve ihracatçılarımızla birlikte marka ruhunu diriltmeliyiz. Marka oluşturmak sadece para gücüne dayanmaz. Yapılan üretimin dünya pazarında bir değer kazanması üretimin tüm aşamalarını kapsayan bir süreçtir. Günümüzde ekonomik mücadele markalaşma üzerinden yapılmaktadır. Ne kadar çok marka üretirsek, ekonomimiz o kadar güç kazanıyor demektir. Hükümet olarak Ar-Ge’yi çok önemsiyor ve gereken önemi veriyoruz. Hükümet olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Markalaşma, kurumsallaşma, Ar-Ge inovasyon gibi konularda toplamda KOSGEB’e 1.1 milyar TL kaynak ayırdık. Ar-Ge’ye ayrılan kaynağı artırmayı amaçlıyoruz.”