TRT Ankara Radyosu Çoksesli Gençlik Korosu’ndan bir araya gelen on Ankaralı müzisyenin hayat verdiği ‘SesVerSus’, Acapella(eşsizlik) müziğin Türkiye’deki önemli grupları arasında gösteriliyor. Koral eserlerden çağdaş yapıtlara, türkülerden caza kadar geniş bir müzik anlayışıyla dinleyicilerin karşısına çıkan SesVerSus ekibi sahne dışındaki zamanlar da aile gibi yaşadıklarını ifade ederek, “Çok sesli ama tek vücut bir aile kurduk” diyor. Şefsiz vokal topluluğu, ‘SesVerSus’un bir araya gelme hikayesini ve Acapella müziği şu sözlerle anlatıyor:
ANKARA’NIN SEVECEN İNSANLARINA ŞARKI YAZILIR
*SesVerSus nasıl oluştu, bir araya nasıl geldiniz?
Ankaralı müzisyenlerle bir araya geldikçe ekip genişledi ve büyüdü. Kurucularımızdan Aslıhan Şahin Güven Uşak Üniversitesi’nde çalıştığı için ilk konseri orada verdik. Üniversite aslında gençlik korosunu istemişti. Fakat türlü aksaklıklardan ötürü koromuzun bu konseri veremeyeceği anlaşılınca, biz küçük bir ekip olarak kendimiz hazırlanalım, oda korosu olarak çıkalım dedik. ‘O zaman bizim bir isme ihtiyacımız var’ diyerek SesVerSus ismi ile kurulmuş olduk.
*Ağırlıklı olarak kulaklarda yer edinen parçalarla dinleyici karşısındasınız. Size ait bir beste yapmayı düşünmüyor musunuz?
Bu zamana kadar iki ayrı beste yaptık ve bunları büyük bir keyifle seslendirdik. TRT’de yakında yayınlanacak bir program için şu an üzerinde çalıştığımız beste çalışmamız var. Yoğun bir biçimde kendi bestelerimizi hazırlamaya konsantre olmuş durumdayız. Çok yakın zamanda bestesi bize ait olan bir Dede Korkut Duası’nı dinleyicilerimizle paylaşacağız.
*Peki bu kadar Ankaralı’nın olduğu bir ekip Ankara için beste yapsa adını ne koyardı? İlham kaynağı ne olurdu?
SesVerSus ailesi olarak, bestenin adı ‘Ankara’nın elli tonu’ olurdu ve ilham kaynağımız da Ankara’nın hep bahsedilen griliğine can veren sevecen, kucaklayıcı ve derin insanları olurdu diye düşünüyoruz.
SOLO OLARAK BAŞARIYI KATLAYABİLİRDİK
*Çok sesli olarak yakaladığınız başarıya solo olarak da ulaşabilir miydiniz?
Belki solo olarak çok daha kısa sürede bu başarıyı bile katlayabilirler. Fakat bizim için müziği paylaşmak, birlikte şarkı söylemek, birlikte emek vermenin ve insanlara sesimizi duyurmanın hazzı paha biçilemez.
*İzleyicinin karşısında kalabalık ama uyumlu bir ekip gibi görünüyorsunuz. Ekip içindeki uyumu sağlamanızdaki en önemli etken nedir?
Biz kocaman bir aileyiz. İnsanlar kendi ailelerinden, çevrelerinden bir parça görüyor bizlerde. Sadece bir araya gelerek müzik yapmıyoruz, aynı zamanda bir aile ortamının samimiyetini paylaşıyoruz ve bu yapıyı korumaya çalışıyoruz. SesVerSus uzun bir geçmişe ve geleneklere sahip.
*Acapella’nın Türkiye’de hak ettiği değeri gördüğünü düşünüyor musunuz?
Esasen soru Türkiye’de Acapella müziği bilen, tanıyan insanlar içinse gördüğünü düşünüyoruz, kesinlikle ciddi destek ve değer veriliyor. Fakat henüz bu tarzı tanımayan veya bu tarzı bilse bile bunu sadece koro, kilise müziği olarak değerlendiren ve şu an popüler olmuş haline vakıf olamayan çoğunluk için yorum yapmak zor.
İZLEYİCİLERİN ARASINA KARIŞIP GERİ BİLDİRİM ALIYORUZ
*Acepella’nın seyirci karşısındaki avantajları ve dezavantajları neler?
Acapella izleyicisi sadıktır, bilinçlidir ve en önemlisi eleştireldir. Bizim için eleştirel izleyici çok önemli çünkü gerek seçtiğimiz eserler, gerek düzenlemelerimiz ve gerekse sahne performanslarımızla hep daha iyiye gitmek istiyoruz. Örneğin sahne aldığımız yerlerde konser sonrası izleyicilerin arasına karışır ve muhakkak geri bildirim alırız, Acapella müzik ve SesVerSus üzerine sohbet ederiz. Dezavantajları ise Acapella müziğin henüz Türkiye’de bilinirlilik açısından yaygınlaşmış olmaması.
SesVerSus AKADEMİ EĞİTİM VERECEK
*SesVerSus’un gelecek planları neler?
Çok yakın zamanda en az diğer video klip çalışmalarımız kadar ses getireceğine inandığımız videolarımız gelecek. 2019 Ocak ayında SesVerSus Akademi’yi oluşturduk ve şimdiden Acapella için eğitim verdiğimiz 6 akademi üyemiz var.
SesVerSus Sahne ekibi ve Akademi olarak şu an için On kişiden oluşuyor.
Aslıhan Şahin Güven (Alto)
Ece Nezehat Yılmaz (Alto)
Elif Küren (Alto)
Gökhan EM (Tenor)
İlayda Kılıçarslan (Soprano)
İpek Alan (Soprano)
Mehmet Bozoğlan (Tenor)
Oğuz Mutlu Güven (Menajer & Tonmaister)
Serhat Tolga Sarıkaya (Bas)
Tuan Kaan Dolubaş (BeatBox)