Kadınların, haklarını ve özgürlüklerini çeşitli etkinliklerle ifade ettikleri 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü öncesi, her alanda var olan kadınların bir kısmı tarlalarda çalışıyor.
Adana'da yaz, kış demeden evlerine ekmek götürmek için her sabah tarla yolunu tutan kadınlar, en az 11 saat mesai yapıp 49 TL yevmiye alıyor. Erkeklerin yevmiyesi ise 60 lira. Çalışma ücretinin farklı olması 11 saat boyunca tarlada çalışan kadınların tepkisine neden oluyor.
Ali Hocalı köyündeki kavun tarlasında çalışan kadınlar ise bunlardan bazıları. Kimi küçük yaşta aile ekonomisine destek olurken kimisi ise ilerleyen yaşına rağmen hala tarlalarda çalışıyor.
“Bu kadar zor işe 49 lira”
16 yıldır tarlalarda çalışan ve eşi cezaevinde olduğu için çocuklarına bakmak zorunda olan 31 yaşındaki Emine Polat, bu kadar zorlu işe aldıkları paranın az olduğunu belirtti. Polat, “Kavun, karpuz, darı ve bahçe ekiminde çalışıyoruz. Tarım işine geliyoruz. 2 çocuğum var. Birisi 8, diğeri 12 yaşında. Eşim cezaevinde olduğu için çalışmak zorundayım. Aileyi ben geçindiriyorum. Sabah 7’de geliyoruz akşam 6’da paydos ediyoruz. Çok zordur tarla işleri. Akşama kadar toprak, çamur içerisindeyiz. Sıcakta çok zor oluyor. Kışın da yağmur, çamur oluyor. Hakkımızı doğru düzgün alamıyoruz. Bu kadar zor işe 49 TL yevmiye az. Çok zor. Sigorta falan da yok” dedi.
“Hayat bizi buraya getirdi”
19 yaşında olan Esen Yıldız ise 8’inci sınıfa kadar okula gittiğini, ailesinin maddi imkanları el vermediği için daha sonra okulu bıraktığını kaydetti. 3 yıldır tarlaya geldiğini belirten Yıldız, “Annem ve kardeşim hep beraber çalışıyoruz. Babam başka iş yapıyor. Aile ekonomisine destek sağlıyoruz kendimizce” diye konuştu.
7 kardeş olduklarını ve en büyüklerinin kendisi olduğunu söyleyen Esen Yıldız, “Diğer kardeşlerim okula gidiyor. En büyükleri ben olduğum için buradayım. Okumayı isterdim ama durumlardan dolayı okuyamadım. Hayat bizi buraya getirdi. Sıcakta çalışmak bunaltıcı ama bizim de işimiz bu. Şartların daha iyi olmasını isterdim. Toprakla savaşıyoruz resmen. Daha temiz işlerde çalışmak isterdim. Dünyada kadınlara şiddet var. Bu olayların bitmesini istiyorum” ifadelerini kullandı.
“Değersiz olan yine kadınlar”
Eşinin düzenli bir işi olmadığı için tarlada çalışmaya mecbur olduğunu söyleyen 38 yaşındaki Gülseren Parsak ise şunları söyledi: “Çocukların eğitimine yardımcı olmak için mecburiyetten dolayı buraya geliyorum. Sabahları 6’da geliyorum akşam 6’da eve gidiyoruz. Hayat şartları zor. Erkeklerin kazancı bizimkine göre daha çok. Rezilliği çeken kadınlar, kazancı alan onlar. Keşke eşlerimizin de sigortaları düzenli bir işleri olsaydı bu sıkıntıları çekmezdik. 49 TL’ye akşama kadar bu tarlanın içerisinde çalışıyoruz. Bu yine güzel günlerimiz. Bahçeyi ektiğimiz günler daha kötü. Sabah 5’de çıkıyoruz. Karanlıkta işe gidip, karanlıkta eve geliyoruz. Dünya Emekçi Kadınlar Günü bizim günümüz değil. Eziyeti çeken kadınlar, değersiz olan yine kadınlar.”
Yüreğir Ziraat Odası’nda görevli Ziraat Mühendisi Nurgül Karadoğan ise tarlada çalışan kadınların çalışma şartlarının iyileştirilmesi için oda olarak sürekli çalıştıklarını ifade etti.