Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Almanya Başbakanı Angela Merkel gerçekleştirdikleri görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Putin, ikili görüşmede Suriye ve Ukrayna sorunlarının ele alındığını ifade ederek, "Suriye krizi ve Ukrayna’daki durum da dahil olmak üzere uluslararası sorunları görüştük" dedi.
Rusya’nın karşılıklı yarar, saygı ve eşitlik ilkeleri üzerine Almanya ile ilişkiler kurmaya çalıştığını söyleyen Putin, Ukrayna’da krize değinerek, "Ukrayna’daki durum ciddi bir endişe kaynağı olmaya devam ediyor. Yeni bir barış anlaşması imzalanması ihtimaline ilişkin olarak, var olan anlaşmanın sonuçlarını görmeden yeni planları konuşup, Normandiya Dörtlüsü formatı ve Minsk anlaşmaları dışında yeni planlar ortaya atamayız" ifadelerini kullandı.
Putin, Merkel ile Suriye ’deki çatışmaları da görüştüğünü belirtirken, her iki lider de daha aktif bir görüşme sürecine ihtiyaç olduğunu söyledi. Her iki tarafın da Suriye’nin Han Şeyhun bölgesine düzenlenen kimyasal saldırının tam bir incelemesine ihtiyaç olduğuna karar verdiklerini söyleyen Putin, "Kimyasal silahların herhangi bir biçimde kullanılmasını kararlı bir biçimde kınıyoruz" diye konuştu.
"Suriye ihtilafı ancak görüşmeler yoluyla çözülebilir" diyen Putin, Rusya’nın ABD seçimlerine müdahale edip edilmediği sorusu üzerine, "ABD seçimlerine müdahale ettiğimiz yönündeki iddialar ise ABD’deki iç siyasal kavga için kullanılan dedikodular. Aynı biçimde başka ülkelerin siyasetimize müdahale etmesini istemiyoruz. Fakat yabancı güçler geçmişte pek çok kez sivil toplum kuruluşları üzerinden Rus siyasetine müdahale etmeye çalıştı" dedi.
Merkel ise Rusya’ya karşı uygulanan yaptırımlara değinerek, "Rusya yapıcı bir ortak, ancak yaptırımlar Minsk anlaşmaları tamamen uygulandıktan sonra kaldırılabilir" şeklinde konuştu.
Merkel, Suriye’deki bir ateşkes için destek verdiğini ve terörle mücadelede Rusya ile işbirliği yapmaya hazır olduğunu belirtti. Bir gazetecinin Ukrayna anlaşmazlığı çözümüyle ilgili yeni bir anlaşma olasılığı konusundaki sorusu üzerine Merkel buna karşı olduğunu söyledi.