4 Mayıs Dünya Astım Hastaları Günü dolayısıyla Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Uyku, Allerji ve Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Tarafından yapılan açıklamada, dünya genelinde 300 milyon kadar insanın etkilediği astımın, akciğer içi hava yollarında daralmaya neden olan ve ataklar ile seyreden kronik bir akciğer hastalığı olduğu, tekrarlayan nefes darlığı, nefes alıp verirken ortaya çıkan hırıltı, hışıltı, ıslık sesi, göğüste baskı hissi ve öksürük gibi belirtilerle kendini gösterdiği ifade edildi.
Astımda tedavi yönteminin ilk adımının hastalığı kontrol altına almak olduğunu söyleyen Prof. Dr. Finn Rasmussen, dünyada olduğu gibi Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde de astımın tedavisi ile ilgili gerekli her türlü ilaç, ekipman ve malzemenin bulunduğunu belirtti. Uygun tedavi ile astım hastalarının iş ve okul dâhil günlük yaşamlarına hastalık nedeni ile herhangi bir kısıtlanma olmadan devam edebileceğini söyleyen Prof. Dr. Finn Rasmussen, astım ilaçlarının büyük bir kısmının soluk alma yolu ile kullanılan ilaçlar olduğunu belirtti.
Tedavi sürecinde kullanılan cihazların kullanım şekli hastalara öğretilmeli
Soluk alma yolu ile daha az yan etki ve direk hava yollarında istenen tedavi edici etkinin oluşturduğunu söyleyen Prof. Dr. Finn Rasmussen, özel cihazlar ile verilen bu ilaçlarla tedaviye başlanırken, cihaz kullanım şeklinin hastalara öğretilmesi gerektiğini ifade etti. Astım nöbetlerini tetikleyen faktörleri de belirten Prof. Dr. Finn Rasmussen, virüs enfeksiyonlarının yol açtığı soğuk algınlığı, grip, üst solunum yolu hastalıklarının, alerjenlerin, mevsim değişiklerinin, ağlamanın ve stresin astım nöbetlerini tetiklediğini vurguladı.
İlaçların yanlış ve düzensiz kullanılması astım kontrolünü güçleştiriyor
Astım kontrolünü güçleştiren etkenler arasında ilaçların doğru teknikle ve düzenli kullanılmaması olduğunu söyleyen Prof. Dr. Finn Rasmussen, sigara dumanı, alerjenler ve kimyasallar gibi tetikleyicilere maruz kalmanın yanında obeziteninde astım kontrolünü güçleştiren etkenler arasında olduğunu belirtti. Astımla ilgili yapılan araştırmalarda hastaların ilaçlarını doktorunun önerdiği şekilde kullanması, sigara kullananların sigarayı bırakması, obez hastaların kilo vermesi, sağlıklı ve dengeli beslenme, düzenli egzersiz yapma ve solunan ortam havasının temiz tutulmasının, astımın kontrolünü kolaylaştırdığı sonucuna varıldığını ifade etti.
Dr. Ali Ahmet Uzan: “Kronik öksürük, şiddetli öksürük ya da hışırtılı solunumu olan kişiler mutlaka bir göğüs hastalıkları uzmanına başvurmalıdır”
Astımla İlgili açıklamalarda bulunun Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi doktoru Dr. Ali Ahmet Uzan, konu ile ilgili şöyle konuştu: “Astım kişinin yaşam kalitesini azaltmakta, bireyin sosyal ve mesleki yaşamını olumsuz etkilemektedir. Belli aralıklarla tekrar eden astım kontrol altına alındığı takdirde birey günlük yaşamına devam edilebilmektedir. Astım hastaları hastalığını kontrol altında tuttuğu takdirde maddi ve manevi açıdan yaşadığı olumsuzlukları da minimize edebilmektedir. Kronik öksürük, şiddetli öksürük ya da hışırtılı solunumu olan kişilerin mutlaka bir göğüs hastalıkları uzmanına başvurmaları gerekmektedir."
Uzm. Fizyoterapist Şahveren Çakartaş: “Solunum Eğitiminde Küçük, Taşınabilir, Direnç Verebilen Cihazlarla, Nefes Darlığını Azaltma Pozisyonları Öğretilmektedir”
Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Kardiyopulmoner Rehabilitasyon Ünitesi Sorumlusu, Uzman Solunum Fizyoretapisti Şahveren Çakartaş da astımla ilgili açıklamalarda bulunarak, astım hastalarında solunum kaslarının üzerine binen yükün arttığını, bu artışa bağlı olarak da solunum kas kuvvetinde bir azalma meydana gelebileceğini belirtti. Uzm. Fizyoterapist Şahveren Çakartaş şöyle devam etti: “Solunumun, kas kuvveti eğitimi ile tekrardan artması sağlanabilir. Solunum eğitiminde küçük, taşınabilir, direnç verebilen cihazlarla, nefes darlığını azaltma pozisyonları öğretilmektedir.”
Astım hastaları yavaş ve uzun süre egzersiz yapmalı
Nefes darlığının artmasından dolayı astım hastalarının hareket etmekten korktuklarını ve hareket ettikçe daha çok nefes darlığı çekeceklerini düşündüklerini söyleyen Uzm. Fizyoterapist Şahveren Çakartaş, bunun sonucunda astım hastalarının kaslarının zayıfladığını ve fonksiyonel kapasiteleri ve yaşam kalitelerinin de azaldığını belirtti. Astımlı hastalarda düzenli egzersiz yapmanın faydalı olacağının düşünüldüğünü söyleyen Uzm. Fizyoterapist Şahveren Çakartaş, astımın kontrol altında tutulduğu süre boyunca hastaların egzersiz yapılabileceğini vurguladı. Kısa süreli bile olsa yoğun egzersizde şikayetin artabileceğini söyleyen Uzm. Fizyoterapist Şahveren Çakartaş, yavaş ve uzun sürede yapılan egzersizlerde şikayetlerin daha az geliştiğini ifade etti.