Türkiye genelinde 2017-2018 eğitim-öğretim dönemi bugün çalan zille başladı. 18 milyon öğrenci, 1.5 milyonu aşan öğretmen ile uzun bir tatilin ardından okullara gitti. Ancak bu 18 milyon öğrenci kadar şanslı olmayan öğrenciler de vardı. Çukurova'nın bereketli topraklarına ekmek parası için göç eden Doğu ve Güneydoğu Anadolulu tarım işçilerinin çocukları okulun açılmasına rağmen tarlada çalışmaya devam ediyor. 40-50 lira yevmiye ile çalışan tarım işçilerinin çocukları aile ekonomisine katkıda bulunmak için zil çalsa da okul yerine tarlada iş başı yapmak zorunda kalıyor. Tarım işçilerinin çocuklarından bazıları okula 1-2 ay sonra başlarken, bazıları onlar kadar şanslı olmadığı için okulu bırakmak zorunda kalıyor. Yaşları 13 ile 18 arasında değişen 10 kız çocuğu yaşıtları en güzel kıyafetlerini giyip, en yeni kırtasiye malzemelerini alarak okulun yolunu tutarken, onlar sabahın 05.00'inden akşam 18.00'e kadar en az 9 saat olmak üzere Adana'nın sıcağında çalışmak zorunda kalıyor. Çocuklar okula gidip iyi bir gelecek elde etmek yerine aile ekonomisine katkıda bulunmak için neredeyse 13 saat çalışıyor. Lahana tarlasında ot yolan kız çocukları okumak istiyor ancak maddi imkansızlık el vermiyor.
"Çalışmak zorundayız"
15 yaşındaki Sabia Çiftçi, tarlada çalıştıklarını okula gitmediğini 8. sınıfta okulu bırakmak zorunda kaldığını belirterek, "7 kardeşiz burada çalışarak günlük 50 lira kazanıyorum" dedi.
Fatma Çelik ise çalışmak zorunda olduğu için okulu 7. sınıfta bıraktığını anlatarak, "15 yaşındayım, okula gitmiyorum tarlada çalışıyorum. Çalışmak zorundayım 6 kardeşim var" diye konuştu.
Cevriye Çetin (15) ise 8. sınıftayken çalışmak için okulu bıraktığını, annesinin çalışmadığını babasının da belirli biri işi olmadığını 6 kardeşi için çalıştığını söyledi.