COVID-19 salgını sebebiyle geçici olarak ziyarete kapatılan Meşher, gerekli sağlık tedbirleri alınarak, 1 Eylül itibariyle kapılarını yeniden açıyor.
Meşher, ikinci sergisi “Alexis Gritchenko – İstanbul Yılları” ile, Ukraynalı sanatçının 1919-1921 yılları arasında yaşadığı İstanbul’u konu alan eserlerini izleyici ile 1 Eylül’de yeniden buluşturuyor. Sergi ile paralel olarak tasarlanan konuşmalar ise çevrimiçi olarak devam ediyor.
Sergi, sanatçının çoğu suluboya olmak üzere, guaş, karakalem, yağlıboya eserlerinden oluşuyor. Gritchenko’nun, İstanbul’u ziyaretinden 100 yıl sonra, sanatçının o dönemde ürettiği 150’den fazla eseri günlüğünün ışığında, ilk kez bu sergi için bir araya getirildi.
Meşher, “Alexis Gritchenko – İstanbul Yılları” sergisi ile, izleyicinin İstanbul’un detaylarında gizli renk ve biçimleri fark ederek şehri yeniden keşfetmesini hedefliyor.Güncel sergi, 1 Kasım 2020’ye kadar izlenebilir.
Gritchenko’nun perspektifinden İstanbul
Gritchenko’nun, 1919-1921 yılları arasında yaşadığı İstanbul’da şehri konu aldığı eserlerinden bir seçki İstiklal Caddesi’ndeki Meşher’de bir araya getirildi. İstanbul’da Gritchenko’yu en çok etkileyen Ayasofya’dan İstanbul surlarına, Üsküdar’dan Galata’ya ve hatta Büyükada’ya uzanan eserlerinde kendine özgü üslûbu ve renk paletiyle, İstanbul, onun perspektifinden betimleniyor.
“Alexis Gritchenko – İstanbul Yılları” sergisinin küratörlüğünü Ebru Esra Satıcı ve Şeyda Çetin üstlenirken, sergi kapsamını ise danışmanlar Vita Susak ve Ayşenur Güler’in araştırmaları belirledi. Sergi, çeşitli arşivlerden mektup, yayın, fotoğraf ve videolar eşliğinde sanatçının yaşamı ve bağlantılarına belgelerle ışık tutuyor. Sergiye rehberlik eden, Gritchenko’nun Fransa’ya yerleştikten sonra, 1930 yılında yayımladığı Deux ans à Constantinople (İstanbul’da İki Yıl) başlıklı anı kitabı ise ressamın şehirdeki ayak izlerini takip etmeye imkân sağlıyor. Böylece, sergi sanatçının İstanbul’da yaşadığı heyecan, özlem, umut ve umutsuzlukları, özetle duygularının izini sürüyor.
Küratörler Ebru Esra Satıcı ve Şeyda Çetin sergi ile ilgili olarak: “Gritchenko’nun İstanbul’da olduğu yaklaşık iki yıl zorlu bir zamandı. Şehirde geçirdiği süre İstanbul’un işgaline de denk gelen sanatçı, tüm zor şartlara rağmen üretken bir dönem geçirdi. Şehrin ara sokakları, camileri ve kahvehanelerinde keşiflerine ara vermeyen Gritchenko, bu ziyaretlerinden ilham almıştı. İstanbul manzaralarını ve tarihi yapılarını tutkuyla resmetmesinin yanı sıra, kayıkçılar, seyyar satıcılar, hamalları kapsayan resimleri ile Gritchenko o dönemki şehir yaşamına insanlar üzerinden de ayna tutuyor. Aynı dönemde, İbrahim Çallı ve Namık İsmail başta olmak üzere 1914 Kuşağı ressamları ile entelektüel kesimden edindiği sanatçı ve yazar çevresiyle kurduğu dostluklar ve bağlantılar, kişisel hayatını ve mesleki yaşamını olumlu etkilediği görülüyor.” diye belirttiler.
Mustafa Kemal Atatürk’ün özel kitap koleksiyonunda bulunan “İstanbul’da İki Yıl” kitabı, sergiye dahil edilen arşiv belgeleri ve yayınları arasında yer alıyor. Ayrıca, aralarında Ukrayna Ulusal Sanat Müzesi, Ukrayna Müzesi New York, Centre Pompidou, Collège de France’in da bulunduğu 7 ülkeye yayılan 20’den fazla müze, arşiv ve özel koleksiyondan bir araya getirilen eserler sergileniyor. Sergi, Gritchenko’nun İstanbul temalı eserlerinden günümüze kadar derlenmiş en kapsamlı seçkiyi sunarak, ressamın çalışma azmi ve yaşama coşkusuna saygı duruşunda bulunuyor.
“Alexis Gritchenko – İstanbul Yılları” sergisi ile Meşher, izleyicileri İstanbul’un detaylarında gizli renk ve biçimleri fark ederek şehri yeniden keşfetmeye çağırıyor.
Hibya Haber Ajansı