Uluslararası müzik dünyasında isim yapan trompet sanatçısı ve koro şefi Erden Bilgen, Türkiye’nin köylerinde çocuklara müzik eğitimi veren müzik öğretmeni babasının yolundan gidiyor. Dar gelirli ailelerin yaşadığı semtlerde çocuklara müzik eğitimi veren Erden Bilgen, müziğe yetenekli çocukların da keşfedilerek konservatuara gitmelerinin büyük önem taşıdığını söylüyor. Bununla ilgili ilk olarak 2011 yılında Altındağ Belediyesi işbirliğinde Ulubey Mahallesi’nde dar gelirli ailelerin çocuklarını Ulubey Gençlik Merkezi’nde müzikle tanıştıran Bilgen, “Çok olumlu ve verimli sonuçlar aldık” diyor. Altındağ’daki projenin yarıda kaldığını da ifade eden Bilgen, bu gibi semtlerde yaşayan yetenekli çocukların mutlaka keşfedilmesi gerektiğini belirtiyor. Hürriyet Ankara’ya konuşan ünlü trompet sanatçısı Erden Bilgen, sözlerine şöyle devam ediyor:
KORKUMUZDAN GİREMEZDİK
“Müzik öğretmeni olan babam, öğretmenlik yaptığı köylerde, kasabalarda öğrencilere müzik sevgisini aşıladı, müziği öğretti. Ben de babamın yolundan giderek, çocuklarımızın müzikle daha coşkulu yaşamaları için çalışmalara başladım. Çanakkale’nin köylerinde çocuklarla müzik çalışmaları yaptık. Ankara’da da 2011 yılında Altındağ Belediyesi’nin Ulubey Gençlik Merkezi’nde boru trompet kursu çalışmalarına başladık. Belediye yetkilileri bölgede çok güzel bir atmosfer oluşturmuştu. Çünkü biz konservatuvar okuduğumuz senelerde oralara korkumuzdan giremezdik, Harlem gibi bir yerdi. Ben bu bölgedeki çocukların müzikle tanışmasını çok istedim, güzel işler başarabileceğimize inandım ve başardık.
HORTUMLARLA ÇALGI YAPTIK
6-15 yaş arası çocuklar geldi, keyifli çalışmalar yaptık. Çocukların sayısı kısa sürede çoğaldı, müziğin temel değerlerini, müziğin nasıl yapıldığını anlattım. Hortumlarla, hunilerle çalgılar yaptık. Trompetimi ve evimdeki değişik müzik aletlerini merkeze götürdüm, belediye de müzik aletleri aldı. Dede Efendi’nin ‘Yine Bir Gül Nihal’ eseri ile Beethoven’in 9. Senfoni’sini çocukların icra edebileceği şekilde yazdım ve belediyenin etkinliklerinde çaldık. Üç dört aylık bir çalışma sonrası yaz tatiline girdik, tatil bittikten sonra bölgede yeni bir merkez yapıldığı için bizim eğitim yaptığımız bina buraya taşındı. Fakat bana herhangi bir dönüş yapılmadı ve kursumuz bitti. Keçiören’de bir okuldan talep geldi ve üç sene aynı çalışmaları sürdürdük.
AMACIM ENSTİTÜ OLUŞTURMAK
Keşke Altındağ’da çalışmalara devam edebilseydik, yetenekli ve gelecek vaat eden pırıl pırıl çocuklar vardı.
Dar gelirli ailelerin yaşadığı semtlerde yetenekli çocuklarımızın keşfedilmesi, eğitimi için bir kurum ve kuruluşa ihtiyaç var. Benim arzum geleneksel Türk tören müziği çalgılarıyla ilgili enstitü oluşturmak. Burada hem bu geleneği sürdürmek hem de dar gelirli ailelerin müziğe yetenekli çocuklarına müzik eğitimi vermek, Ankara’dan başlayıp Türkiye’nin birçok noktasına ulaşmak istiyorum.”