Ankara Diş Hekimleri Odası Başkanı Serhat Özsoy diş hekimliği fakültesi sayısının 92’ye çıktığına dikkat çekti ve , “Son 10 yıldır diş hekimliği eğitimi alanında insan gücü planlaması ilkeleriyle uyuşmayan şekilde birbiri ardına fakülteler açılmış ve öğrenci kontenjanlarında kaygı verici artışlar yapıldı. Öğrenciler yeterli öğretim elemanı olmadan eğitim aldı” dedi. 22 Kasım Diş Hekimliği Günü ve Toplum Ağız Diş Sağlığı Haftası’nda açıklamalarda bulunan Özsoy “Eğitimi tam hekimlere ihtiyacımız var” ifadesini kullanarak şunları söyledi:
ÖĞRETİM ELEMANI YETERSİZ
“2005 yılında 960 olan kontenjan; 2018’de 63 fakültede 4991’e, 2019’da ise 66 fakültede 6421’e ulaşmıştır. Yeterli öğretim elemanı olmadan eğitim almış, sayısında anlam verilemeyen artış olan bir meslek grubundansa, özellikle toplum ağız diş sağlığının iyileştirilmesi yönünde ciddi yararlar sağlayacak, hekimlere ihtiyacımız vardır.
DİŞ SAĞLIĞI ÖNEMSİZ GÖRÜLÜYOR
Eğitimin yetersizliği, diş hekimi dağılımının dengesizliğinden kaynaklanan erişim sorunları, ağız ve diş sağlığı hizmetlerinin kamu haricinde sağlık sigorta sistemleri kapsamında olmaması sorun yaratıyor. Yine çoğunlukla eğitim eksikliği kaynaklı diş hekimi korkusu ve diş hekimliği araç-gereçlerine duyulan korkular, diş sağlığının önemsiz görülmesine neden oluyor.
PERİYODİK MUYENE YAPTIRAN AZ
Ağız ve diş sağlığı sorunları yaygın görülen sorunlar olmasına karşın ülkemizde fazla önemsenen sorunlar arasında yer almamaktadır. Yurttaşlarımızın düzenli olarak diş hekimine gitme alışkanlığı bulunmamakta, ağız ve diş sağlığı sorunları, ancak ilerleyip de ağrı, çiğneme zorlukları, kötü koku veya kötü görünüm gibi sıkıntılara neden olduktan sonra diş hekimine başvuru gündeme gelmektedir. Hiçbir yakınması olmadan periyodik muayene olan kişi sayısı yok denecek kadar azdır.
İŞ YÜKÜ HİZMETE ENGEL
Kamuda çalışan hekimlerin üzerindeki aşırı iş yükü ve olumsuz çalışma koşulları da bir diğer sorun. Hasta ve hekimi karşı karşıya getiren, çalışma barışını bozan, durumlar oluşuyor. Sayıya dayalı performans sisteminin getirdiği aşırı yoğun çalışma, izin ve tatil yapamama, sık ve yoğun geçen nöbetlerin ertesi günü hekimlerin çalışmaya devam etmeleri, hekimlerin hastalarına nitelikli sağlık hizmetini vermelerine engel olmaktadır.”
ŞİDDET OLAYLARI SONLANMALI
Eğitim eksikliği, olumsuz ekonomik koşullar ve gündelik yaşamın getirdiği zorlukların vatandaşın üzerinde yarattığı baskılar, medyanın ve yöneticilerin yanlış yönlendirmeleri, hekimlerin itibarının ve mesleğin saygınlığının kamuoyu gözünde korunmaması sonucu artan sağlıkta şiddet olaylarının bir an önce son bulması için toplumda şiddetin hiçbir türüne prim vermeyen bir ahlaki ve hukuki sistem benimsenmeli ve yaygınlaştırılmalı.