Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;
Pek çok konuda olduğu gibi kültürümüze ve kültür mirasımıza hakkıyla sahip çıkma noktasında da ciddi sıkıntılar yaşadık.
Bir dönem ülkemizin Kültür Sanat dünyasını esir alan kısır döngü ve banaz bakış açısı binlerce yıllık medeniyet mirasımıza da sırtını döndü.
Kültürümüzün korunması ve geliştirilmesinde sanat eserlerinin önemini hepimiz gayet iyi biliyoruz.
Ancak kültürle ilgili tartışmalarda maalesef o kültürün taşıyıcısı olan dili ihmal ediyoruz.
Ülkemizdeki kültür meselesi ekseriyetle bizzat işin uzmanları tarafından dil meselesinin dışında değerlendiriliyor.
Bir milleti maziden atiye taşıyan kültür ise bu kültürün en önemli unsuru da değildir.
Peyami Safa diyor ki; Dilini kaybeden bir millet her şeyini kaybetmiş demektir.
Siyasetten sanata ilişkilerden eğitime kadar pek çok alanda karşılaştığımız sıkıntıların temelinde işte bu dil meselesi vardır.
Türkçe 'ye hakkettiği ihtimamı göstermiyoruz. Bunda elbette bir dönem özelleştirmecilik adı altında dilimizin çoraklaşma kısırlaştırma ile dilde sadeleştirme niyetiyle çıkılan yolda Türkçemiz tarihimizin en büyük kelime katliamına maruz bırakılmıştır.
Bu sorunu çözmeden dilimize hakkettiği dikkat ve dikkati göstermeden diğer konularda da mesafe alamayız. Şayet millet olarak bizim bir kültür davamız varsa işte öncelikle Türkçe 'den başlamamız gerekiyor. dilimize sahip çıktığımız ölçüde kültürümüze kimliğimize tarihimize sanatımıza da sahip çıkabileceğimize inanıyorum.
Gençler bir asır önce vefat eden dedelerinin mezar taşını dahi okuyup anlayamazken sadece gençlerimiz değil üniversite mezunu insanlarımız bile 70-80 sene evvel yazılan eserleri okurken zorluk çekiyor.
Bu vahim tablo son yıllarda kullanımı giderek yaygınlaşan sosyal medya dili ve plaza dili ile daha kötüleştirme ektedir.
Asıl Türkçemizde olmayan zaman ve cümle yapılarıyla dilimizin bu tuhaf dilin toplumun belli kesimleri arasında bir saygınlık göstergesine dönüşmesi ise daha başka bir sorundur.
Bu bakımdan geleceğimize yapacağımız en büyük yatırımlarından biri bizden öncekilerin hatalarını tekrarlamadan yabancı dillerin istilası karşısında Türkçe'mizi korumak geliştirmek zenginleştirmek olacaktır.
Siyasetten sanata ilişkilerden eğitime kadar pek çok alanda karşılaştığımız sıkıntıların temelinde işte bu dil meselesi vardır.
Çünkü yaşayan bir varlık olan diğer her canlı gibi emek ister, beslenmek ister, korumak geliştirmek ister, bu konuda siyasetçilerden bilim adamlarımıza gazetecilerden üniversite hocalarımıza ailelerden öğretmenlerimize kadar birçok kesime önemli görevler düşüyor.
Kültür-sanat insanlarımız başta olmak üzere tüm kalem ve kelam her baktığımızda dilimize sahip çıkmasını bekliyorum.
Öncelikle kendi dilimizi geliştirmemiz gerekiyor bu bakımdan geleceğimize yapacağımız en büyük yatırımlarından biri bizden öncekilerin hatalarını tekrarlamadan yabancı dillerin istilası karşısında Türkçe'mizi korumak geliştirmek zenginleştirmek olacaktır.
Hibya Haber Ajansı