Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;
Bugün açılışını yapacağımız eser ve hizmetleri Gaziantep'imize ve Antepli kardeşlerimize bir kez daha hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bu hizmet ve yatırımların ilimize kazandırılmasında emeği geçen tüm kurumlarımızı tebrik ediyor başarılarının devamını diliyorum.
Gaziantep'te kardeşlerimle kucaklaşmanın bahtiyarlığı için değil elbette 81 vilayetimizin tamamını eşit şekilde seviyoruz.
Antep'in işgalden kurtuluşunun 100. seneyi devriyesine ulaşmanın gururunu ve heyecanını yaşıyoruz.
Antep savunmasında şehit düşen 6317 kahramanın her birine bir kez daha Rabbimden rahmet ve mağfiret diliyorum.
Bir asır önce şanlı bir direnişle destan yazan Gaziantep bugün de başta ticaret ve üretim olmak üzere her alanda tarih yazmaya devam ediyor. Vatanımızın tepesinde işgal bulutlarının dolaştığı bir dönemde Gaziantep nasıl mücadelesi ile milletimize umut aşılamışsa bugün de üreterek çalışarak ekonomiye ülkemize örnek oluyor.
Gaziantep'in yatırımda istihdamda üretimde ihracatta bunun yanında bütünüyle İnşallah büyümede örnek olmaya devam edeceğine inanıyorum.
Son 2 yıldır içinde bulunduğumuz salgın görevinde Gaziantep başarıları ile hem bizim hem de milletimizin gurur kaynağı olmuştur.
Salgında tüm dünyada ciddi bir belirsizlik ümitsizlik ve karamsarlık hakimdi. Milletimiz Ttüm bu sorunlarla uğraşırken muhalefet yangına körükle gitti. Türkiye'nin salgınla mücadelesi sekteye uğratmaya kalktılar milletin sıkıntısını paylaşmak hükümette dayanışma sergilemek yerine yalan ve korku siyaseti ile oy devşirmenin hesabını yaptılar. Ellerine geçen her fırsatı ülkemizi kötülemek yatırımları engellemek Türkiye'yi yurtdışındaki odakları şikayet etmek için kullandılar.
Yurtdışındaki odakları şikayet etmek için kullandılar ne işiniz var sizin büyükelçilerle?
Sizin belediyeleriniz ne yaptı onu sorun onla ilgilenin.
Her tarafı bakıyorsunuz kanalizasyonlar alıp götürüyor ama bunlarda bir şey yok. Ağızlarını her açtıklarında hayırlı bir söz söylemek yerine bu ülkenin tüccarını bürokratının hakimini savcısını işadamını polisini tehdit eden bir genel başkanları var.
Türkiye'nin üretim altyapısına bu milletin bir dirayetine güvenmek yerine gittiler çareyi üç beş kendini bilmezin hezayanlarında ya da otel lobilerinde buluştukları yada IMF komiserlerinde aradılar.
Biz ise evet 2003 2013 Haziran'ında IMF ile defteri kapattık. 23 buçuk milyar dolar borcu ödedik.
Felaket çığırtkanlığı yapanlara sabah akşam millete umutsuzluk aşağılayanlara kulak asmadık. Güçlü sağlık imkanları en etkin şekilde kullanarak esnek ve özgün bir modelli salgın sürecini başarıyla yönettik.
Salgında Türkiye'de biz sadece İstanbul Atatürk Havalimanı'nda 3 ayda 1050 1050 odalı tüm teknolojiye hakim 2 hastaneyi yaptık. Birisi Atatürk Havalimanı birisi Sancaktepe bir diğerini de Arnavutköy'de yaptık.
Bir diğeride Çam Sakura Hastanesi dünyada örnek ve gelenlerin hayran kaldığı bir yerde Japonya Başbakanı Sayın Abe ile birlikte buranın açılışını yaptık. Ben sizlerle gurur duyuyotum.
Ama bay Kemal Şehir Hastanelerini bütçede kalemini göster diyor.
Merkez Bankasını ziyaret etti. Hani diyordu ya Merkez Bankası bağımsız değil! Bağımsız olmasa seni oraya sokarlar mı ? Demek ki bağımsız ve böyle bir kuruluş sana bir brifing veriyor, çıkıyorsun dışarıya dışarıda gizlilik ruhu olan bu kurumun sana verdiği bilgileri medya ile paylaşıyorsun.
TÜİK'e gitmek istedi. İstatistik Kurumu nefis bir cevap verdi. İmtihanı Merkez Bankası'nda kaybettiniz! Dolayısıyla sizinle paylaşacak hiçbir bilgimiz yok çok istiyorsanız bize yazılı olarak bildirin. Biz de size yazılı cevabını verelim dediler.
Cevabı duyunca çılgına dönüdü. Çünkü dürüst değilsin ya siyasi ahlaktan yoksun sen de etik diye bir şey yok ve bizler kararlı adımlarla yürüyoruz.
Şehir hastanelerimizde ve ülkemizin dört bir yanında vatandaşlarımızın rahatlık da gittikleri zaman ilgi görecekleri yerdeyiz.
Burada Asiye yavrumuzu mahallesinde pitbull köpekleri adeta parçalama noktasına geldi.
Tabii hayvan severler noktasında bir yasal düzenleme yapalım dedik yaptık ve şimdi tabi bu yasal düzenleme ile ortaya bide bedel çıkıyor.
Asiye yavrumuz dün gece kendisini biz ambulans uçakla buradan çok değerli kardeşim Ömer Özkan Bey'in Hastanesine Antalya Üniversitesi'ne nakil ettik.
Tabii ilginç olan bir şey var. Şimdi bu köpekler parası bol olanların köpekleri ve ne oluyor ne gidiyor ne yapıyorlar şudur budur hiç böyle bir dertleri yok. O yavru onda paramparça oluyor hala bu adamlar acaba babasını nasıl aldatırız nasıl kandırırız bunun gayreti içindedir. Kandıramayacaksınız duramayacaksınız. Bunlarında bedelini ödeyeceksiniz.
Anneyi de babayı da yavrunun da inşallah elimizden gelen tüm hassasiyetleri en ideal şekilde ve alanında ülkemizde parmakla gösterilen doktorlarla tedavileri yapılacak ve babasını da kapıcı olarak çalıştığı o yerden alıyoruz. Çok daha ideal bir yerde çalışacak yere alıyoruz.
Türkiye ekonomisinin ayakta kalması üretimi kesintisiz sürmesi istihdamın korunması için tüm kesimlere yönelik önlemleri devreye aldık.
Ticaret erbabımıza KOBİ'lere çiftçimize esnafımıza çalışanlarımıza sağladığımız destek ve teşviklerle onların yanında olduk.
Yaşadığımız onca sıkıntıya rağmen hamdolsun vatandaşımıza nerede bu devlet dedirtmedik dedirmeyeceğiz.
Toplumun en korunmasız kesimlerini sosyal destek ödemeleri ile ayakta tutmaya özel önem verdik.
Muhalefet çözümü IMF reçetelerinde ararken biz milletimize inandık. Ülkemizin potansiyeline güvendik Gaziantep gibi lokomotif şehirlerimizin azmine gayretine üretkenliğini sonuna kadar itibar ettik.
Sadece Antep'te toplam yatırım bedeli 15 milyar lirayı bulan 307 fabrikamızın açılışını gerçekleştirdik.
İstanbul'dan Ankara'ya Kocaeli'nden Konya'ya kadar ülkemizin dört bir köşesinde yatırımları yeni fabrikaları yolları tünelleri otoyolları enerji tesislerini hayata geçirdik. Böylece şartlar ne olursa olsun yatırımdan istihdamdan üretimden ihracattan taviz vermeyeceğimizi tüm dünyaya gösterdik.
Siyaset kritik dönemlerde ülkesi ve milleti adına zor kararlar almayı gerektirir. Siyasetçinin görevi de ikbal peşinde koşmak değil emanetini taşıdığı milletine karşı sorumluluklarını layıkı ile yerine getirmektir. Sadece bugüne odakla anlar tarihin önlerini açtığı fırsat pencerelerini de göremez. Bunun için sık sık siyasetin gönül işi ufuk kişi olduğunu söylüyorum.
Arkadaşlarıma muhalefetin hezeyanları ile vakit harcamak yerine kendi işimize bakmamız gerektiğini hatırlatıyorum.
Muhalefetin propagandasına rağmen salgın döneminde aldığımız kararların ne kadar doğru olduğunu bugün çok daha iyi anlıyoruz. Geçmiş sene ve 2021 yılına ait veriler de bunu teyit ediyor. 2020 yılında dünyada büyüme ile kapatan 2 ülkeden biri Türki'yedir.
Dünyada yatırım durma noktasına gelmişken ülkemiz yatırım çekmeye devam ediyor.
Gaziantep'ten çıkan ürünler Türk Malı damgasıyla dünyanın 175 ülkesinde rafları marketleri pazarları süslüyor.
Gün geçtikçe Gaziantep'in yatırım istihdam üretim kapasitesi bu sene sonunda şehrimizin yaptığı toplam ihracatı neyi bulacak biliyor musunuz? 12 milyar doları bulacağı görünüyor.
Gaziantep ile birlikte ülkemizin gelişmesi kalkınması için çaba gösteren herkese teşekkür ediyorum.
Önümüzdeki dönemde Gaziantep'ten daha fazla gayret daha fazla çaba daha fazla başarı bekliyoruz. Yatırım istihdam üretim ihracat eksenli yeni büyümenin Türkiye'de örnek olacağını özellikle ifade etmek istiyorum.
İnşallah biz de bu süreçte Gaziantepli kardeşlerimizin yanında olmayı şehrimize her türlü desteği vermeyi sürdüreceğiz.
Şu tablo bile AK Parti ve Cumhur İttifakı ile Muhalefet Partileri arasındaki zihniyet farkını göstermeye kafidir. Türkiye'ye sunabilecek hiçbir vizyonunun olmadığı bu süreçte bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Bunların milletimize hizmet gibi bir dertleri yok.
Şanlıurfa'da ne ediyor? Şanlıurfa Belediyesi'ni bize verin elektriği size bedava verelim diyor. Ne kadar zavallı elektrik kimin ürettiğini bile bilmiyor.
Arkadaşlarımız gayet güzel bir şey söylediler. Dediler ki! Adana'da senin belediyen var. Hadi buyurun Adana'daki çiftçilere elektriği bedava ver bakalım verebiliyorsan.
Muğla'da yangın oldu değil mi? Antalya'da yangın oldu ya Muğla ve Antalya belediyeleri sizde yaptıkları bir şey var mı? Yine biz yaptık. Biz hala da yapıyoruz. İzmir bay Kemali'in milletvekili olduğu şehir değil mi? İzmir de o evleri kim yaptı ? Ve evleri sahiplerine 750 kadarını teslim ettik. Bizde laf yok icraat var.
Ülkemizin son 20 yılına nasıl eserlerimizle mührümüzü bastıysak 2023 hedeflerimizle 2053 vizyonumuzla ülkemizin geleceğine damgamızı vuracağız. 21. yüzyılın yükselen yıldızı Türkiye'dir.
Türkiye'yi demokrasi adalet ve refah barış ve kardeşlik temelleri üzerine aydınlık yarınlara taşıyacağız.
Etnik kültürel ve mezhep farklılıklarımız üzerinden birlik ve beraberliğimizin zedelenmesine fırsat vermeyeceğiz.
Birbirimizi Allah için seveceğiz makam mevki için değil Allah için seveceğiz.
Hibya Haber Ajansı