Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"Pakistanlı kardeşlerimizi bu ülkeye ihraç edilen 4 MİLGEM korvetinin ilkinin denize indirilmesi münasebetiyle kendilerini ülkemizde ağırlamaktan memnuniyet duyuyorum.
İlişkilerimizi her alanda ileriye götürmek için çalışmalarımızı kesintisiz sürdürüyoruz. Salgın döneminde sergiledikleri samimi işbirliği ile dost ve kardeş ülke olmanın ne demek olduğunu bir kez daha göstermişlerdir.
Pakistan ile salgın döneminde gerçekleştirdiğimiz yüksek düzeyli stratejik iş birliği ve dayanışma ile verimliliğin tesisine imkan sağladık. 6. stratejik yüksek düzey konsey toplantısında ilişkilerimiz tekrar ele alındı. Bir sonraki toplantı için salgının sıkıntılarına rağmen detaylı bir hazırlık yürütüyoruz.
Savunma sanayii anlamında son dönemde gerçekleştirdiğimiz somut işbirliği sürecinden de ayrıca bahtiyarız.
Bugün MİLGEM korvetleri yanında Atak helikopeter ve eğitim uçakları gibi çok başarılı ortak iş birliği projelerimiz var. Bu ortaklığımızı daha da ilerletmek konusunda mutabıkız. Güçlü işbirliğimizin ticari ilişkilerimize de yansımasını istiyoruz. Kurumlarımız çalışmalarına devam ediyor.
Son dönemde çatışmaların yoğunlaştığı Afganistan'a barış ve istikrarın gelmesi konusunda da Pakistan'a hayati görevler düşüyor.
Türkiye olarak İran üzerinden gerçekleşen yoğunlaşan bir Afgan göçmen dalgası ile karşı karşıyayız. En başta Afganistan'ın bir an önce istikrara kavuşturulması için her türlü çabayı göstermeye devam edeceğiz.
Giderek artan istikrarsızlığın Afganistan'dan yeni bir göç dalgasını tetiklemesi yönündeki endişeleri ancak bu şekilde ortadan kaldırabiliriz.
Bugün ayrıca Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın ihtiyacı için yapılması planlanan 10 adet açık deniz karakol gemisi projesinin de sac kesim işlemini yapıyoruz.
Böylece Türkiye hava ve kara unsurlarının yanında denizde de gücünü sürekli artırmaktadır. Bu noktaya kolay gelmedik. İstiklal Harbimizden 1974'e kadar olan bu dönemi bir kenara bırakıyorum.
Son 47 yılda yaşadığımız hadiselerin her biri bizi böyle güçlü bir yapıya sahip olmaya mecbur bırakmıştır.
Terörle mücadeleden sınır ötesi harekatlarımıza kadar attığımız her adımda maruz kaldığımız açık gizli ambargoları biz biliyoruz. Bunlar bizi yıldıramadı. Sonuçta savunma sanayiindeki dışa bağımlılığımızı yüzde 80'lerden yüzde 20'lerin altına çektiğimiz bir döneme geldik.
Ülkemizde kötü komşu insanı hacet sahibi eder diye söz vardır. Batılılar bize vermedikleri her savunma sanayi ürünü ile kendi tasarım ve üretim sürecimizi başlatmamızı sağlamışlardır. sağolsunlar. Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak için uyguladıkları sinsi politikaların bizi bugün getirdiği yer sebebiyle aslında kendilerine teşekkür ediyorum.
Halen yürütmekte olduğumuz ve 4-5 yıl içinde neticelenecek projeler devreye girdiğinde Türkiye savunma sanayii alanında dünyanın en üst ligine çıkmış olacaktır. 2023'te milletimize vereceğimiz en büyük armağanın işte bu olduğuna inanıyoruz.
Türkiye büyüdükçe ve güçlendikçe elde edeceği imkanların her birini dostlarıyla kardeşleriyle bölüşmekten memnuniyet duyan bir ülkedir."
Hibya Haber Ajansı