Ana Sayfa Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Haber Yorum Spor Yerel Haberler Teknoloji Kim Kimdir?
UEFA Uluslar Ligi Play-Off Kura Çekimi: A Milli Takım, Macaristan ile Eşleşti
UEFA Uluslar Ligi Play-Off Kura Çekimi: A Milli Takım, Macaristan ile Eşleşti
Enerjide Hedefimiz Tam Bağımsızlık
Enerjide Hedefimiz Tam Bağımsızlık
Siber Dolandırıcılık Operasyonunda 25 Gözaltı
Siber Dolandırıcılık Operasyonunda 25 Gözaltı
Bakan Ersoy, 2025 Turizm Bütçesini Tanıttı
Bakan Ersoy, 2025 Turizm Bütçesini Tanıttı
Ekim Ayında Kartlı Ödemeler Yüzde 78 Artarak 1,5 Trilyon Liraya Yükseldi
Ekim Ayında Kartlı Ödemeler Yüzde 78 Artarak 1,5 Trilyon Liraya Yükseldi
HABERLER>SİYASET
11 Şubat 2017 Cumartesi - 20:57

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Devlet yönetiminde bir aktör varsa bu sembolik olmaz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, referandum ile ilgili değerlendirmelerde bulunarak, "Şayet ülke ve millet olarak hedeflere ulaşmak istiyorsak, güçlü, etkin, yetki ve sorumluluk sahibinin beli olduğu bir yönetim sistemine ihtiyacımız vardır. Esasen bugün üzerinde konuştuğumuz Cumhurbaşkanlığı sis

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Devlet yönetiminde bir aktör varsa bu sembolik olmaz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Siyaset Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Sistemi Sempozyumu’na katıldı.
Açılışta konuşan Erdoğan, Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı sistemine geçmek için tarihi karar arifesinde olduğu günlerde böyle bir sempozyum düzenlenmesinin önemli olduğunu söyledi.

“Devlet yönetiminde bir aktör varsa bu sembolik olmaz”

Dünyada Birleşmiş Milletler üyesi 200’e yakın ülke bulunduğuna ve bunların her birinin kendine özgü yönetim sistemleri olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Yönetim sistemleri konusunda yapılan çeşitli tasnifler varsa da bunlar sadece genel bir fikir edinmeye yarıyor. Örneğin Parlamenter sistemle yönetilen ülkelere listesini incelediğinizde pratikte birbirinden farklı idare tarzlarının aynı başlıkta toplandığını görüyoruz. Yine devlet başkanlığı sistemi ile yönetilen ülkelerde de benzer bir manzara ile karşılaşıyoruz. Teoriden parlamenter sistem monarşiye ve totalizme karşı verilen mücadelenin ürünüdür. Avrupa ülkelerine baktığınızda pek çoğunda kral ve kraliçelerin bulunduğunu görüyoruz. Japonya gibi, Tayland gibi dünyanın başka yerlerinde de benzer durumlarla karşılaşılabiliyor. Birileri hemen çıkıp ‘efendim bunlar semboliktir aslında oralarda parlamenter demokrasi vardır’ diyecektir. Devlet yönetim sisteminde bir aktör varsa bu hiçbir zaman sembolik kalmaz. Bir ülkede kral varsa o kraldır, kraliçe varsa o kraliçedir. Bu taht sahibi de öyle veya böyle ülkenin yönetiminde söz sahibidir. Sadece başkanlık veya cumhurbaşkanlığı sistemi ile yönetilen ülkelerde monarşi yoktur. Adında Cumhuriyet geçtiği halde fiilen diktatörlükle idare edilen, hatta makamların babadan oğla geçmesi itibariyle monarşiyi andıran yönetimle de mevcuttur. Her ülke kendi şartları özgü yönetim biçimine sahiptir” diye konuştu.

“Ana muhalefet sana sesleniyorum, önce tek partili, daha sonra çok partili döneme geçildi”


Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye’nin son 200 yılda farklı tecrübeleri yaşadığını vurgulayarak, “18. Yüzyıl boyunca süren arayışlar, tanzimattan meşrutiyete kadar pek çok denemeyi beraberinde getirmiştir. Bu süreçte ülkemiz savaş ve krizlerle sürekli küçülmüş, ağır bedeller ödemiştir. Her mücadele o mücadeleyi fiilen yürüten ekibin tercihlerinin, yönelimlerinin de önünü açar. İstiklal harbinin başarıya ulaşmasının ardından Cumhuriyetin ilanı işte böyle bir tercihin ürünüdür. Avrupa ülkeleri monarşi ile demokrasiyi birlikte yaşatma yoluna giderken, biz hanedanı ülke dışına çıkartıp cumhuriyeti ilan ettik. Önce tek partili, ardından da çok partili bir hükümet sistemi ile ülkemiz bu günlere geldi. Ana muhalefet sana sesleniyorum. Önce tek partili, daha sonra çok partili döneme geçildi. Cumhuriyet dönemi de kendi içinde yek pare değildir. 1924, 1961 ve 1982 anayasaları da geçmişe göre oldukça keskin farklılıklar içerir. Aynı şekilde Gazi Mustafa Kemal’in cumhurbaşkanlığı ve parti başkanlığı dönemi ile İnönü dönemi arasında da önemli farklılıklar bulunmaktadır” şeklinde konuştu.

“Ülkemizde hükümetlerin ömrü 16 ay bile değildir”

Erdoğan, "Çok partili siyasi hayata geçtikten sonra demokrasimizi hep darbeler altında ayakla tutmaya çalıştık. Son 14 yıl boyunca bu sıkıntıların tamamını biz de iliklerimize kadar hissettik. Milletimizden aldığım güçle sorunları aşmayı başarmış olmamız, temelde yatan yapısal bozuklukları ortadan kaldırmıyor. Bu çarpıklıkların en öneli sorunu istiklal ve güven ortamının tehdit altında olmasıdır. Siyasi istikrarsızlık beraberinde ekonomik ve sosyal sorunları da getirmektedir. Cumhuriyetimiz geçmişi 93 yıl iken 65. Hükümet işbaşındadır. Hale bakın. Bir başka ifade ile ülkemizde hükümetlerin ömrü 16 ay bile değildir. Türkiye böylesine kısa ömürlü hükümetler tarafından yönetilirken benzer şartlarda gelişme yarışına girdiği ülkeler tarafından birer birer geçilmiştir. 25 gün ömrü olan hükümetler olmuştur bu ülkede. Böyle devlet yönetilir mi ya. Bunu yönetmeye çalıştılar. Şimdi biz bunu temelden düzeltiyoruz. Şayet şu 14 yıllık dönemde ülkedeki sıçrama harekatı bizim siyasi hareketimiz tarafından yapılmasaydı biz hala nal toplamaya devam ederdik. Son 200 yılık arayışlarımız, cumhuriyet dönemindeki tecrübelerimiz ve özellikle son yıllarda yaşadıklarımız bir gerçeği gösteriyor. Şayet ülke ve millet olarak hedeflere ulaşmak istiyorsak, güçlü, etkin, yetki ve sorumluluk sahibinin beli olduğu bir yönetim sistemine ihtiyacımız vardır. Esasen bugün üzerinde konuştuğumuz Cumhurbaşkanlığı sistemi konusu bir günde, bir yılda ortaya çıkmış değildir. Gerisinde böylesine derin ve düşündürücü bir arka plan vardır” ifadelerini kullandı.

“Tartıştığımız sistem, Türk milletinin asırlardır devam eden beka sorununun çözüm yoludur”

“Kesinlikle bu mesele cumhuriyet, demokrasi ve özgürlük meselesi değildir” diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Tartıştığımız sistem Türkiye’nin ve Türk milletinin asıllardır devam eden beka sorununun en doğru çözüm yoludur. Mesele budur. Cumhuriyetin ilanından çok partili hayata geçişe kadar olan dönemin adına demokrasi diyen ya kendini kandırıyor, ya bizi kandırmaya çalışıyor. Bu dönem tek parti yönetimidir. Ey ana muhalefet önce kendini bir sigaya çek bakalım. 1950’de geçtiğimiz çok partili hayatın sık sık darbelerle kesintiye uğramasının gerisinde, beli bir kesimin tek parti dönemine özleminin bulunduğunu ifade etmek herhalde yanlış olmaz. Türkiye gücü ve yetkiyi elinde bulunduran, ancak millete karşı sorumluluğu olmayan vesayet kurumlarının elinden çok çekti. Ülkemizde ne zaman milli iradeye dayalı yönetimler iş başında bulunduysa, o dönemlerde büyük sıçramalar yaşanmıştır. Başbakanlığım döneminde bürokratik oligarşiden ne kadar şikayet ettiğimi hatırlıyor olmanız lazım. Bütün bu tecrübeleri, tarihi okumaları bir araya getirdiğimizde ülkemizin yeni anayasaya ve yeni bir yönetim sistemine olan ihtiyacı ortaya çıkıyor”

Etiketler:
 
Hakkari’de 24 bölge özel güvenlik bölgesi ilan edildi
 
Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında Türk askerleri ve ÖSO, El Bab'ın merkezindeki bazı mahallelere girdi
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Başbakan Yıldırım: "Ey Kemal Bey bırak terör örgütlerine kulak vermeyi bırak"
Başbakan Binali Yıldırım, CHP’nin memleket meselesini çözmek yerine toplumu ...
Kararlarını bakan yardımcısına ilettiler
Büyükşehir Belediyesi 22. Dönem Çocuk Meclisi üyeleri, Milli Eğitim Bakan ...
Numan Kurtulmuş'tan Rus uçağının yanlışlıkla Türk askerlerini vurmasıyla ilgili açıklama
Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Fırat Kalkanı Harekatı ...
 
Son dakika haberi: Erdoğan, anayasa değişikliği teklifini onayladı
Türkiye'nin merakla beklediği haber geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ...
Şerit işgaline karşı ortaklık önerisi
Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkan Vekili Doğan Yılmazkaya, Başkent’in ...
İşte AK Parti’nin ’evet’ videosu
’Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Kararımız Evet’ kitapçığının tanıtım ...
 
Başbakan Binali Yıldırım-MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli görüşmesi sona erdi
Başbakan Binali Yıldırım'ın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile yaptığı ...
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'dan öğretmenlere atama müjdesi (Şubat ayında kaç öğretmen alınacak?)
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'dan öğretmen adaylarına atama müjdesi ...
Son dakika... Bakan Bozdağ referandum tarihini açıkladı
Son dakika gelişmesi.. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, referandum tarihinin ...
 
ANKARA GAZETESİ
YAZARLAR
Oylum Demiray
Oylum Demiray
Terörle mücadelede ‘Sri Lanka modeli’
Yavuz Münir Saatçi
Yavuz Münir Saatçi
Narman örneği ve siyasetin dibe vurma sebebi
Dağıstan Türkmen
Dağıstan Türkmen
Atatürk düşmanlığının altında yatan ne?
Dilek Yılmaz
Dilek Yılmaz
Atatürk gerçek bir Müslüman
İzzet Sevimli
İzzet Sevimli
Bu ülkeyi partiler düzeltemez...
Erkan Zorlu
Erkan Zorlu
Sorunun adı çok net: Ekonomi
ANKARA
TWITTER'DA ANKARA GAZETESİ
FACEBOOK'TA ANKARA GAZETESİ
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Haber Yorum Spor
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri