Erdoğan'ın konuşmasında satır başları;
Bu salgın beraberinde çeşitli zorluklar sıkıntılar getirse de iş dünyamızın önünde yeni fırsat pencereleri de açıyor.
Türk firmaları yine bu dönemde kaliteli ürünleri rekabetçi fiyatları hepsinden önemlisi güvenilirlikleri ile rakiplerine fark atıyor.
Ticaret diplomasisi alanında yeni bir sıçramaya ihtiyaç duyuyoruz salgın döneminde güçlü sağlık altyapısının yansıra üretimin araştırma geliştirmenin ihracatın ticaretin ve ticarette pazar ve ürün çeşitliliğinin önemini de sadece iç piyasaya odaklanan şirketler salgından olumsuz etkilenirken ihracata inovasyona Ar-Ge'ye önem veren firmalar ise süreci en az zararla atlattı. Özellikle ihracat odaklı çalışan şirketlerimizin salgın döneminde müşteri yelpazesini genişlettiklerini görüyoruz.
Önümüzdeki dönemde salgın şartlarının hafiflemesi ile beraber İnşallah DEİK bünyesindeki çalışmaya hız vereceğiz öyle veya böyle ama video konferans vasıtasıyla ama telekonferans vasıtasıyla şu ana kadar nasıl bu çalışmalar yürütülecek bundan sonra da en kötü ihtimalle bu şekilde bunu yürütmeye devam edeceğiz. Durmak yok yola devam.
Salgın döneminde olduğu gibi salgın sonrası dönemde de dünya İnşallah Türkiye'nin başarılarını konuşmaya devam edecektir.
Geçen yıl ilk kez ihracat yapan firma sayımız 18.123 olarak kayıtlara geçti.
Yeni nesil ihtisas serbest bölge modeli ile özellikle Ar-Ge yoğun yüksek katma değerli inovasyon ve teknoloji odaklı sektörlerde yeni firmaları ve yatırımları teşvik ediyor.
Kolay ihracat platformumuz dünya örneklerine göre çok daha etkin hizmet veriyor.
İngiltere ile imzaladığımız Serbest Ticaret Anlaşması Gümrük Birliği'nden sonraki en önemli ticaret anlaşmamızdır.
Böylece Birleşik Krallık' ta ticari ilişkilerimizin Brexit sonrası daha da genişleyerek sürecek.
Ülkemizin ve milletimizin huzuru geleceği güvenliği için özellikle açık olacağız, ihtiyatlı olacağız, gerçekçi olacağız, ayaklarımızı yere sağlam basacağız hepsinden önemlisi her hal ve şart altında vatandaşlarımızın yanında olmayı sürdüreceğiz.
Türkiye salgın sonrası döneme güçlü dayanıklı ve rekabetçi bir küresel oyuncu olarak girecek salgının etkileri ile mücadeleyi hem makro ekonomik hem de mali alanda atacağımız adımlarla destekleyeceğiz. Ekonomimizin güçlü yönlerini sağlamlaştırırken tedbir gerektiren hususlar üzerine kararlılıkla gideceğiz.
Son 2 ayda 5 yıl vadeli Türkiye CDS'leri 210 baz puanlık bir gerileme ile 325 puana Türkiye'nin borçlanma maliyetlerini atacağımız kararlı adımlar ve güçlü politika çerçevemizle İnşallah düşürmeye devam edeceğiz.
Yurtdışındaki yatırımcıların Türk varlıklarına olan talebinin de artmaya başladığını görüyoruz. Son aylarda ülkemize yurtdışından 15 milyar doların üzerinde portföy girişi gerçekleşti.
Türkiye'ye güvenen yatırımcılar bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kazanmaya devam edecektir. Kıymetli arkadaşlar ekonomimizin uzun dönemli sürdürülebilir ve kaliteli bir büyüme yapısına kavuşmasını amaçlıyoruz.
Büyümenin kendisi kadar istikrarını ve istihdam oluşturmasını da önemsiyoruz. Bu doğrultuda yeni hamleler Türkiye'yi değişen küresel değer zincirinin önemli bir oyuncusu haline getireceğiz.
Yüksek teknoloji sektörleri öncelikli olmak üzere çekeceğimiz uluslararası yatırımlarla ülkemizi bir yatırım üretim ve teknoloji üssü yapacağız.
Bu bankaların sizi nasıl sömürdüğünü biliyorum ve yeri geldiğin zaman Türkiye'yi bir faiz cenneti haline getirmekten bahsediyoruz. Ama öbür tarafta bankalarımız gerek kamu gerekse özel sektör bankaları ne kadar kar etmişler bunu konuşuyor.
Yüksek faize karşıyım bana diyorlar... -Yüksek borcumuz var? Bu borcu ne ile ödeyeceğiz bu borcu yüksek faizle dışarıdan kendimize imkan sağlamakla değil kendi kaynaklarımızla bunu nasıl öderiz onun çalışmasını yapacağız.
Avrupa başta olmak üzere önemli ticaret ortaklarımızdaki canlanma ile turizm ve hizmet sektörlerinde beklediğimiz toparlanma cari açıkla mücadele bize katkı sağlayacaktır.
Bu iki kavram çok önemli güven ve istikrar bundan asla taviz veremeyiz. Üzerimizdeki büyük faiz yükünden de önemli ölçüde kurtulacağımıza inanıyorum.
Dönemsel etkiler nedeniyle bütçe açığın son yıllarda artış göstermiş olmakla birlikte alacağımız kararlı tedbirlerle burada da kalıcı bir iyileştirme yapmak amacındayız.
2020 yılını nasıl geçirdiğimizin kısa bir değerlendirmesini yapmak istiyorum. Yıl sonu rakamları bugün itibariyle netleşmiş durumdadır.
2020 yılında toplam bütçe harcamaları 1 trilyon 202 milyar liraya ulaşarak program hedefimizin altında kaldı gelir tarafında ise beklentilerden daha iyi ekonomik performans gösterelim 1 trilyon 29 milyar liraya ulaştık. Böylece yılsonu bütçe açığımız 173 milyar lirayı bile bulmayarak program hedefi olan 239 milyar liranın altında kaldı.
Bu sene için öngördüğümüz büyüme oranının gerçekleşmesi durumunda bütçe açığı milli gelirin yüzde 3,6 oranına verilecektir. Böylece yılı %4,9'luk bütçe açığı hedefinin altında kapatmış olacağız.
2020'de bütçe gelirlerinden feragat edip hayata geçirdiğimiz düzenlemelerin bir bölümünü bu senenin içeriğiyle ve hatta bazılarını 2021'in ilk yarısına kadar uzattık. Salgın tedbirleri sebebiyle ekonomik aktivitede ortaya çıkan yavaşlama vergi ve vergi dışı gelirlerimizin düşme ihtimalini beraberinde getiriyor.
Ülkemizin harcama tarafında da kısa çalışma ödeneği ücretsiz izin desteği esnaf destek paketi gibi ekonomiyi ve istihdamı desteklemeye yönelik artışlar söz konusu sağlık harcamalarındaki ilave artışlarda program hedeflerimizin üzerinde rakamlara işaret ediyor. Bütçeye gelen bu ilave yüklere rağmen mali disiplinden taviz vermemekte kararlı bir taraftan maliye politikasını aktif bir biçimde kullanıyoruz.
Diğer taraftan bütçe açığını aşağıya çekecek tedbirleri hayata geçireceğiz bunlardan taviz yok.
Yatırımlarda kısa sürede sonuç alacağımız üretken olanlara öncelik vereceğiz Ar-Ge dijitalleşme insan kaynakları lojistik enerji gibi alanların yanı sıra savunma sanayi ile sulama başta olmak üzere tarımdaki yatırımları hızlandıracağız.
En büyük gider kalemlerimizden olan sağlık alanında koruyucu sağlık hizmetlerini artırarak tedavi harcamalarını azaltacağız.
Kamu harcama programlarını düzenli olarak gözden geçirerek verimsiz olanları tasfiye edeceğiz. Tabii maliye politikasının önemli ayaklarından biri de vergi politikalarının ekonominin ihtiyacı doğrultusunda tasarlanması ve etkili bir şekilde uygulanmasıdır. Bu kapsamda vergi politikalarımızı adil öngörülebilir ihracatı teşvik edecek bir temele oturtacağız.
İktisat tarihi kitaplarına geçecek böylesine zorlu bir küresel konjektörü 18 yılın birikimi ve tecrübesi sayesinde başarıyla satacağımıza olan inancım tamdır. Samimiyette istişareyle bir ortak akılla çözemeyeceğiniz hiçbir sorun yok uzun soluklu sabırlı ve kararlı adımlarla ülkemizin geleceğini hep birlikte inşa edeceğiz.
Hibya Haber Ajansı