Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
"Seçim sürecinde her hafta bizim için hazine kıymetinde, sahayı sıkı tutmalıyız. Gündemi tayin eden, siyasetin istikameti belirleyen daima biz olacağız.
Bu çerçevede yaz mevsimini en verimli şekilde değerlendirmemiz gerekiyor.
Derdini anlatmak için başını kaldıran her vatandaşımızın AK Parti teşkilatından birisini görecek şekilde işi sıkı tutmalıyız.
Aynı şekilde 2023 hedeflerimizle, 2053 vizyonumuzla insanımızın umutları ve beklentilerinin adresi biz olacağız. AK Parti'nin 20 yıllık eser ve hizmet dönemi teşkilatımızın dayanak noktası olacaktır.
Her iş gibi siyasette de her işin başı insan kaynağı, insan kalitesi, insan gücüdür. Üye sayısı 11 milyonu geçen partide elbette üslubuyla, tavrıyla sıkıntıya yol açan kişiler çıkabilir. Bunları geri plana çekip, kendilerinden başka alanda istifade etmeliyiz.
En önemlisi ise milletvekilinden il-ilçe yönetimine, mahalle sorumlusuna kadar AK Parti'yi temsil eden her kardeşimiz tevazuyla iletişim kurmalıdır. Halka tepeden bakan, geleni kapıdan içeri almayan AK Parti yönetici olamaz. Ülkesine, şehrine ve partisine hizmet için gece gündüz koşturmayı göze alamayan AK Parti'de sorumluluk üstlenemez. Bunlar mecburi vasıflardır.
Ortaya çıkan tablodan sadece AK Parti değil, ülkemiz ve şehirlerimiz de zarar görmektedir. Böyle bir durumda kaybeden sadece AK Parti değil, tüm milletimiz olmaktadır. Ülkenin kaderi ile AK Parti'nin kaderi iç içe geçmiştir. Hiçbir şahsi menfaat, kişisel kapris bu ilmi misyonun önüne geçemez. Vesayetçilerin, darbecilerin gücü yetmeyen bu partiye içeriden yaralayacak kimseye izin vermeyiz. AK Parti teşkilatlarındaki herbir kardeşimin sorumluluğuna bu gözle bakmasını istiyorum.
Girdiğimiz her seçim rövanşı olmayan karşılaşma gibidir. Önümüzdeki kritik sürecin hazırlıklarını yürütüyoruz. Kabinemizle milletimize eser ve hizmet siyasetrimizi sürdürüyoruz. 81 şehirde, 85 milyon vatandaşımızın her birine ulaşma hedefiyle seçim gününe kadar çalışacağız.
11 milyon üyemiz var. Her üyemiz bir üye ilave ederse seçimi seçimden önce kazandık demektir.
CHP'nin başındaki zat geçenlerde yine kadınları bize karşı kışkırtmaya çalışıp onları iş dünyasının dışında tutmak istediğimizi iddia etmiş. Hele bir de bu zatın muhafazakar genç kadınlara seslenmesi yok mu? Kadınlarımızın en temel hakkı olan başörtüsü özgürlüğünü elinden almak için AYM önünde nöbet tutan birine düşen ahkam kesmek değil başını eğip yerine oturmaktır. Bunlarda yalan gibi, iftira gibi utanmazlık da dizboyu. Şayet yürekleri yeter de sokağa çıkacak yüzleri olursa milletimiz bunlara hak ettikleri dersi verecektir.
6'lı masa diye milletin önüne koydukları yapı sirk çadırından beter hale dönüştü. Altında dolananları ne yapacağız? Terzi kendi söküğünü dikemez de bunların diktikleri hiçbir sökük baki değil. Bunlar mı Türkiye'nin güney sınırındaki terörle mücadele harekatlarını yönetecek. Bunlar mı ülkemizin Akdeniz ve Ege'deki çıkarlarını savunacak? Bunlar mı ülkemizi Balkanlardan Kafkaslara dört bir yanımızda kurulan sinsi hareketlerden kurtaracak. Bunlar mı ülkemizi ekonomik sıkıntıdan kurtaracak?
Geçim sıkıntısı meselesi olabilir, hayat pahalılığnı biz de tespit ediyoruz. Dünya nasıl bir girdaptan geçiyor bunu da göreceksiniz. Biz ülkenin, milletin, evlatlarımızın geleceğini tehlikeye atmaya yetecek gerekçeler değil. Aldığımız ve alacağımız tedbirlerle insanları geçim sıkıntısından kurtaracak olan da, enflasyonu düşürecek olan da, herkesin iş-aş sahibi olmasını sağlayacak da biziz.
Türkiye'nin AK Parti ile Cumhur İttifakı'yla bizimle yoluna devam etmesi için milyonlarca sebep sayabiliriz. Ülkenin bu kifayetsizlere teslimi için tek bir akıl, mantık, vicdan ürünü sebep bulunamaz. Bu hakikatlerle milletimize çıktığımızda, karşımızdakilerin kağıttan kaplan oldukları anlaşılacaktır.
Koronavirüs salgını nedeni ile üretim azaldı. Salgın kaynaklı olumsuzluktan gelişmiş ülkeler dahil herkes etkilendi. İşte FED'in Amerika'daki adımı. Bu görülmüş bir şey değil. Bizim vakitlice aldığımız tedbirler sayesinde hemen hiçbir vatandaşımızı mağdur etmedik. Destek ve teşvik paketlerimizle her kesimden vatandaşımıza yardım ettik.
Türkiye salgın krizini başarılı yöneten ülkelerin başında geliyor. Hiçbir vatandaşımızı çaresiz bırakmadık. Ekonomik olarak bizden çok daha zengin olan ülkelerdeki görüntülerin hiçbiri ülkemizde yaşanmadı. Destek ve teşvik paketlerimizle insanlarımzıın yanında olduk. Bu kritik süreçte ekonomide kontakt kapatmadığımız gibi üretimi sürdürdük.
Geçtiğimiz yıl, tarihimizin en yüksek ihracat rakamı olan 225 milyar doları aştık. Hedefimiz 500 milyar dolarlık ihracat, ardından da bunu ikiye katlamak. İstihdamda önemli bir ivme yakaladık.Rusya-Ukrayna savaşıyla tarihi zirveleri zorlayan petrol, doğalgaz ve emtia konusunda vatandaşımızın yanındayız.
Mandacı ekonomistler, tetikçi akademisyenler ne derse desin, Türkiye sağlam alt yapısıyla 21.yüzyılın parlayan yıldızı."
Hibya Haber Ajansı