Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularına cevap veren Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, PYD-YPG terör örgütü kontrolünde açılan güvenli koridordan ellerinde silahları ile geçen DEAŞ’lı teröristlerin bundan sonra hangi başkentte terör eylemi yapacaklarının cevabını ABD’li yetkililerin vermesi gerektiğini belirterek, YPG-PYD ile DEAŞ arasında yapılan anlaşmadan ABD’nin haberinin olmamasının mümkün olmadığını söyledi. Bozdağ, taşeron işçilerle ilgili yasanın ise Aralık ayı sonu ya da Ocak ayı başında Meclise gönderileceğini kaydetti.
“TÜRKİYE’NİN MENFAATİ VE GÜVENLİĞİ İÇİN YAPILACAK HARCAMALARDA LİMİT OLMAZ”
Türkiye’nin büyük devlet olduğunu ve kendi ulusal güvenliği ile tedbirleri kendisinin alabileceğini belirten Bozdağ, “Türkiye ulusal güvenliğini bugünkü ve yarınki menfaatlerini başka devletlere veya uluslararası örgütlere rehin edemez. Bizim ülkemizin ve milletimizin güvenliği bazı silahların alınmasını gerektiriyorsa Türkiye bu silahları alır, yapılması gerekiyorsa bu silahları bizzat kendisi yapar. Türkiye pek çok terör örgütü ile eş zamanlı mücadele ettiği gibi, yanı başımızda pek çok ülkede iç çatışma var. Kendisini korumak için bunlara karşı Türkiye’nin savunma silahlarına sahip olması gerekiyor. Buna baktığınızda bazı ülkeler Türkiye’nin istediği silahları açıkça ‘vermeyiz’ demiyorlar ama bu silahların verilmesi hususundaki, paramızla alma hususundaki süreçleri yavaşlatıyorlar. Üstü kapalı bir frenin olduğunu görüyoruz. Siz hava sahanızı korumak için NATO ülkelerinden talepte bulunuyorsunuz, size vermiyorlar, ‘siz getirip konuşlandırın’ diyoruz, o da yok. Türkiye o zaman kendi göbeğini kendisi kesiyor, kendi savunma sistemini güçlendirmek için kendi kaynakları ile adım atıyor. Bu Türkiye’nin doğal bir hakkıdır. Bundan sonraki süreçlerde de biz kendi hukukumuzu ve güvenliğimizi korumak için gereken her türlü adımı atacağız. Bunun için başkalarından onay almamıza gerek yok. Türkiye’ye karşı uygulanan üstü örtülü kısıtlamaların Türkiye’nin savunma sanayinin güçlenmesine çok büyük katkı yapıyor. Pek çok alandaki bu kısıtlar Türkiye’nin bu alana daha büyük yatırım yapmasına, Türk mühendislerinin çok güzel başarılara imza atmasına yol açmaktadır. ‘Kötü komşu insanı mal sahibi yapar’ hesabı, Türkiye savunma sanayi konusunda dünyanın söz sahibi ülkelerinden birisi olma yolunda ilerlemektedir. Fiyatları konusunda açıklama yapmayı doğru görmem, Türkiye’nin menfaati ve güvenliği için yapılacak harcamalarda limit olmaz. Ne gerekiyorsa yapılır, hükümetimiz bu noktada yapmaktadır” şeklinde konuştu.
“PYD-YPG İLE YAPILACAK HERHANGİ BİR İŞBİRLİĞİNİN YANINDA YAKININDA TÜRKİYE YOKTUR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve Rusya Devlet Başkanı Putin ile 22 Kasım’da Soçi’de bir araya geleceklerini hatırlatan Bozdağ, “Türkiye’nin Suriye’deki siyasi çözüm bulunması konusunda atılan bütün adımlara desteği açıktır. Siyasi çözüm aranırken bu çözüm masasında bulunanların meşru olması, hukuki olması, itibar sahibi olması, toplumda karşılığının olması, oluşturulmuş senaryo yapılar değil, gerçek örgütler olması konusunda çok net bir duruşu vardır. Biz terörle mücadelenin başka bir terör örgütü ile yapılamayacağını defalarca söyledik. Suriye’de PKK terör örgütünün uzantısı PYD-YPG ile yapılacak herhangi bir işbirliğinin yanında yakınında Türkiye Cumhuriyeti devleti yoktur. Çözüm sürecinde ve çözüme ilişkin görüşmelerde PKK terör örgütünün uzantıları PYD-YPG dahil hiçbir terör örgütünün olmasını Türkiye olarak kabul etmeyiz. Kimsenin bizden terör örgütünün masada olmasına rıza göstermemizi beklemeye hakkı yoktur” ifadelerini kullandı.
“O ANLAŞMANIN VE İŞBİRLİĞİNİN ABD’DEN HABERSİZ OLDUĞUNU KABUL ETMEMİZİ KİMSE BİZDEN BEKLEMESİN”
DEAŞ örgütü mensubu teröristlerin Rakka’dan PYD kontrolünde çıkartılması ve bu teröristlerin Türkiye’ye gelme olasılığının sorulması üzerine Bozdağ, “Rakka’ya operasyon ABD tarafından PYD-YPG terör örgütleri kullanılarak gerçekleştirildi. Türkiye olarak biz bir terör örgütü ile mücadele için diğer bir terör örgütü ile işbirliği yapmanın doğru olmadığını hem söyledik. Maalesef buna rağmen vahim bir yanlış yapıldı. Terör örgütü ile ABD işbirliği yaptı, onlara silah verdi, Rakka operasyonunu DEAŞ terör örgütüne karşı PYD-YPG terör örgütü ile gerçekleştirdi. Operasyon aylarca sürdü ama çatışma haberleri pek duyulmadı. Yaralama, ölüm hadiseleri duyulmadı. Bir baktık, bir televizyon kanalı haberinde PYD-YPG terör örgütünün teröristleri güvenli bir koridor oluşturmuşlar, DEAŞ teröristleri araçlara binmişler, silahları ile beraber o güvenli koridordan geçiyorlar. Anlaşılan aralarında bir anlaşma var, güvenli bölgeye doğru gidiyorlar. O anlaşmanın ve işbirliğinin ABD’den habersiz olduğunu kabul etmemizi kimse bizden beklemesin. PYD terör örgütü ABD’li yetkililerin bilgisi ve onayı olmadan herhangi bir iş yapamazlar. Böylesi bir olayı onlardan gizleyerek yapmaları mümkün değil. Burada hepimizin şunu sorması lazım; koalisyon güçleri ve ABD’nin ana hedefi, hepimizin ana hedefi DEAŞ’ı yok etmek değil mi? Yakalamışsınız, onları alın yargıya teslim edin, hesap versinler. Yargıya götürüp teslim etmiyorlar, çatışma yok, o zaman bu teröristler nereye gitti? Bunu Türkiye Hükümeti Sözcüsüne değil de ABD’li yetkililere sormak lazım. Buradaki teröristler nereye gitti, hangi başkente gittiler, bundan sonra nereyi bombalayacaklar, nerede terör eylemi yapacaklar sormak lazım. Türkiye olarak biz DEAŞ’lı teröristlerin Türkiye’ye girmemesi için tedbirlerimizi aldık, almaya devam ediyoruz. Elbette DEAŞ terör örgütünün hedeflerinden birisi Türkiye’dir, Türkiye bunun bilincinde olarak DEAŞ terör örgütüne karşı her türlü mücadeleyi yürütecektir. Bu olay ABD’nin işbirliği içinde olduğu terör örgütü PYD-YPG’nin nasıl bu işbirliği içinde diğer bir terör örgütü ile kanka olduğunu, iyi anlaştığını gösteren ibret verici bir örnektir. Türkiye’nin tezlerini doğrulayan bir örnektir. İnşallah bundan sonra terör örgütleri ile işbirliği yaparak bir başka terör örgütü ile mücadele etme tuhaflığını da inşallah hiçbir yerde görmeyiz” açıklamasında bulundu.
“OCAK AYI İÇİNDE TAŞERONLA İLGİLİ YASA TBMM’YE GELECEK VE YASALAŞTIRILACAKTIR”
Taşeronla ilgili çalışmaların son noktaya geldiğini belirten Bozdağ, “Geçenlerde Sayın Başbakanımızın başkanlığında ilgili bakan arkadaşlarımız uzun bir toplantı yaptılar, yürüyen çalışmaları ele aldılar, sonra Başbakanımız hem Maliye Bakanımıza hem de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımıza bazı hususlar üzerinde ayrıca durulması talimatını verdi. Onlar da bu hususlar içinde çalışmalarını sürdürüyorlar. İnşallah Aralık ayı sonu, Ocak ayı içinde taşeronla ilgili yasa TBMM’ye gelecek ve yasalaştırılacaktır” dedi.